46.Bölüm ~ATEŞ'İN İNTİKAMI~

En başından başla
                                    

Bir süre sonra odaya Görkem girmişti. "Bilet yok. Ne yaptıysam bulamadım." dedi ve Duhan'a baktı. Görkem'in gelmesiyle ben de gözlerimi açmıştım. Bu ses içinde yatmak pek de mümkün değildi. "Oh! canıma değsin kalın burada." dedi bayadır konuşmayan Kumsal. Bilet bulmamaları gerçekten iyi olmuştu. Duhan "Allah kahretmesin! Nasıl yok?" sinirli bir şekilde bağırdı. Bu hali gerçekten korkutucuydu. "Duhan bağırma! Oraya gittiğinizde elinize hiçbir şey geçmeyecek." dedi Alesya. Duhan onu dinlemeyerek valizini toplamaya devam ediyordu. "Görkem taksi çağır koçum." dedi Duhan. Hala bizi dinlemiyordu. Kendi kafasının dikine gidiyordu.

Sıkılmıştım artık bu durumdan. Oturduğum yerden kalkıp "Aah! Yeter! Ne zorunuz var Piçizler'e? Boş verin artık bırakın!" diye bağırdım ve valizin başına gittim. Duhan şaşkın gözlerle bana bakarak "Ne zorumuz mu var? Asu sen iyi misin?" dedi. Diğerlerinin durumu da farklı değildi. Duhan ne yapacağımı anlamış olmalı ki valizi kendine çekip kapatmaya çalıştı ama benim elimden kaçar mı? Kaçmaz! Yatağın üzerine atlayıp valizi kaptım. Valizin üstüne kapaklandım ve Duhan'ın ellemesini engellemeye çalıştım. "Asu ver şunu bak elimden bir kaza çıkacak şimdi." dedi Duhan.

Yapabileceklerinden korkuyordum ama yine de pes etmek yoktu. Başladığım işi bitirmek lazımdı. "Bana ne ya! Gidemezsiniz hiçbir yere. İzin vermiyorum ama ağlayabilirsiniz ona izin veriyorum." deyip valizle birlikte kendimi yataktan aşağı attım. Düşer düşmez "Ah!" diye inlemem bir olmuştu. Sırtım acımıştı. "Geri zekalı." deyip gülüşmeye başlamıştı herkes. "Ne gülüyorsunuz? Bir şey yapmaya çalışıyoruz şurada." diye çemkirdim ve valizle beraber yerden kalktım. Duhan sadece izliyordu. Anında valizi boşaltmaya başladım. Hızlıca boşaltıyordum her şeyi bilerek dağıtıyordum hatta. "Lan ne yapıyorsun? Kendine gel!" dedi Duhan bağırarak. Onu takmıyordum çünkü artık Piçizler yoktu. Tekrar onlarla bir bağ içerisine girmek istemiyordum. Duhan dağıttığım çamaşırları toplamaya başlamıştı. "Toplama!" deyip Kumsal'a döndüm. "Kankacım olaya el atar mısın lütfen?" deyip Duhan'ı işaret ettim. Kumsal neyi kast ettiğimi anlayıp hemen harekete geçti. Duhan'ın elindeki kıyafetleri almaya çalışıyordu ama sadece almaya çalışıyordu. "Duhan versene şunu." dedi Kumsal kıyafetleri çekerken. "Siz manyak mısınız? Hay arkadaş, al al al gitmiyorum bir yere al!" Kıyafetleri Kumsal'ın kucağına atarak odadan çıktı Duhan. Ardından da Görkem çıktı. Sırıtarak elimdeki valizi yatağa attım ve kızlara baktım. "Kızlar! Görev tamamlandı!" deyip sırıtmaya devam ettim.

Kimsenin telefonundan ses çıkmıyordu. Hepsi sessizdeydi. Aklıma gelen fikirle yerimde zıpladım. "Aklıma ne geldi! Boş verelim Piçizleri-" derken Asena sözümü kesti "Boş verdik zaten umurumuzda değiller." deyip göz devirdi. Ben de sözüme pencerenin yanında devam ettim. Dışarıyı işaret ederek "Baksanıza millet kayak yapıyor. Gidelim biz de kayak yapalım." dedim heyecanla. Kimseden ses soluk çıkmamıştı. Ses çıkmayınca tekrar kızlara döndüm. Herkes ayrı bir alemdeydi. Asena Duhan'ın valizini kaldırıyordu. Kumsal koltuğa uzanmış tavanı seyrediyordu. Alesya ise öküzün trene baktığı gibi bana bakıyordu. "Bir şey desenize kızım." dedim hafif sesimi yükselterek. Asena sadece bir bakış attı. Kumsal koltuktan kalktı ve odadan çıktı. Ne yaptığına anlam verememiştim.

Kızlar da benim gibi şaşkın bakışlarla Kumsal'ın çıktığı kapıya bakıyordu. Son çare yavru köpek bakışlarıyla kızlara baktım. "Ya bari siz bir şey söyleyin. Hadi gidelim kayalım ya!" dedim yalvarır şekilde. "Aslında iyi bir fikir olabilir." dedi Alesya düşünürken. "Bana fark etmez. Ne yapıyorsak yapalım. Yeter ki şu kafamız rahatlasın." demişti Asena. "Gidelim gidelim ama Kumsal nerede? Aldı başını gitti." dedi Alesya. Kumsal hala gelmemişti. "Şuraları toparlayalım da çıkalım onu aramaya." deyip yatağın üzerini ve odayı işaret etti Asena. İçine etmiştik odanın. Hepimiz bir yere dağılıp odayı toplamaya başladık. Asena Duhan'ın kıyafetlerini katlayıp yerine koyuyordu. Alesya Duhan ve Görkem'in yediği yiyecekleri topluyordu. Ben de dağıttığım koltuğu düzeltiyordum. Bütün odayı toparladıktan sonra koltuklara oturmuştuk.

PSİKOZLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin