32.Bölüm ~ÇAĞAN'IN KIZI~

En başından başla
                                    

"Alesya içeri gir ve koltuğun üzerindekileri giy. Gözünü bezle kapayacağım." dedi. Ben şok içerisinde "Gözüm kapalı nasıl giymemi bekliyorsun?" dedim. "Sen yaparsın dişi goril hadi." diyerek lafı uzatmadan hızlıca omuzlarımdan tutup sanırım koltuğun yanına getirdi. "Kıyafetler tam önünde ben çıkıyorum." dedi ve kapıyı kapatarak çıktı. Elimi koltuğa uzatıp kıyafetleri bulmaya çalıştım. Elime deri ceket gibi bir şey gelmişti. Başka da bir şey yoktu. Bunun için gözümü niye kapattı? Üzerime geçirip. Bağırmaya başladım "Çağan ben ceketi giydim. Aç şu kapıyı çıkar beni buradan." dedim. "Geldim dişi goril." Kapıyı açtığında bir kıkırdama sesi geldi. Ne oluyordu? Yanıma gelip omuzlarımdan tutup beni aşağı indirmeye başladı. Bir yerde durdurduğunda ne olduğunu artık merak etmeye başlamıştım. Gözümdki bez aşağı indiğinde üstüme baktım. Bu gayet normal, düz bir siyah ceketti. "Toka ver." dedi Çağan. "Ne yapacaksın tokayı?" dedim. "Kızım çok soru sorma ver." dedi. Gözlerimi devirip tokayı arkaya uzattım." Saçımı arkada dağınık bir şekilde topladı. Elini yavaşca saçlarıma daldırdığında kalbimin ritmi bozuldu. Yavaş ve nazikçe toplamıştı. Yanımda olmasını seviyordum ama bu güzel kareye bağlanmamam lazımdı.

Ben böyle hissediyordum ama acaba o da bana karşı bir şey hissediyor muydu?

Yoksa Çağan da Barlas gibi mi yapıyordu? Bana ceza vermek için mi böyle davranıyordu? Bu düşünceyle kötü hissetmiştim. Ben sadece düşünce ile böyle hissediyorsam Asena'yı düşünemiyordum. Ama gerçeklik payı da yoktu çünkü Çağan'ın kızlarla zerre alakası yoktu. "Alesya orada mısın?" dedi Çağan. İrkilerek ona döndüm. "Ha ne?" dedim. "Sana sesleniyorum yarım saattir. İyi misin?" dedi. "Evet evet, iyiyim." dedim kafamı sallayarak. "Deri ceketin arkasını görmek isteyebilirsin." dedi. Arkamı döndüm ve aynadan baktım. Gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Çağan'ın Kızı yazıyordu.

"Şaka yapıyorsun değil mi? Ben bununla dışarı çıkmam." dedim gülerek. "Hayır çok ciddiyim ve çıkacaksın iddiayı kaybettin. Yok çıkmam diyorsan." diyerek bana yaklaşmaya başladı. Aklıma Çağan'ın ve Piçizler'in yaptıkları gelince korkuyla "Tamam tamam dokunma sakın bana, çıkacağım." dedim panikle gerilerken. "Ne dokunması?" dedi kaşlarını çatarak. "Şey tamam çıkalım hadi oyalanma." diyerek kapıdan panikle çıktım. Garip davranmaya başlamıştım. Kafamdan akan soğuk terleri elimin tersiyle sildim. Gözlerimi kapatıp derin bir nefes alıp verdim. Anksiyetem yüzünden çok geriliyordum. Çağan da gelince bana garip garip bakıyordu. Sanırım bir sorun olduğunu anlamıştı ama çaktırmıyordu. "Motora binen bir dişi goril." dedi ve garajdan bir motor çıkardı. Gülümsedim. Çağan motor mu kullanıyordu? Kaskı kafama geçirdi ve tokasını kendi bağladı. Çok yakındık, bakışlarımı yüzünde gezdiriyordum. Kumral saçları ve kahverengi gözleri vardı. Kalbimin yine ritmi bozulmuştu ve kalbimde bir kasılma hissetmiştim.  

Çağan kaskı bağladıktan sonra motora bindi. Ben de arkasına bindim. Düşmemek adına kollarımı beline sardım. Yolda giderken düşünüp duruyordum. Çağan ve ben bir gün düşman değil de başka bir şey olabilir miydik? Son olanlardan sonra ümidim  kesilmişti. Orası kesindi. "Çağan beni nereye götürüyorsun?" dedim bağırarak. Çağan da bağırarak "Seni en sevdiğin yere götürüyorum." dedi. Benim en sevdiğim yeri nereden biliyordu ki? "Lunaparka mı?" dedim hevesle. "Evet!" dedi. Şu anda çok mutluydum Çağan'a daha sıkı sarıldım. Lunaparkı duyunca kendimi kaybediyordum.  Sanırım varmıştık. Kafamı hemen sağa çevirip lunaparka baktım ve motordan uçarcasına indim. Yerimde sevinçle zıplayıp Çağan'a sarıldım. O da bana sarıldı. Kaskı çıkardım ve motorun arka kısmına koydum. Çağan gülerek beni lunaparka soktu. Eğlence başlasın!

Çağan'dan...

Alesya ilk başlarda garip davransa da Lunaparkı duyunca gördüğüm halini hiç unutamayacaktım. Hatta bugünü hayatımda hiç unutmayacaktım. Benim için gerçekten özel bir gündü. Alesya'yla dağ evindeki akşamdan sonra ilk kez bu kadar uzun zaman geçiriyordum. Onun yanında kendimi mutlu hissediyordum. Bu sefer Alesya elimden tutup sürüklemeye başlamıştı. Aklıma gelen munzurlukla bunu yapmazsam olmaz dedim. "Hadi hız trenine binelim." dedim. Alesya ilk başta afallasa da sonra kabul etti. Korktuğunu belli etmek istemiyordu ama ben anlamıştım. Aslında treni görünce ben de korkmuştum

PSİKOZLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin