28.Bölüm ~BEKLENMEYEN~

Start from the beginning
                                    

Gülerek onayladım ve yukarı çıktım. Üstüme pembe sweatimi giydim. Altına da kot dar pantolonumu hava malum soğuktu ve hastaydım. Yeşil montumu geçirip ayağıma da siyah botlarımı giydim. Çantama gerekli bir kaç şeyi fırlatıp koşarak evden çıktım. Parka geldiğimde kızlar da benim gibi tişört pantolon tarzı şeyler giymişti. Arabaya bizi bindirdiler ve sürprize doğru yol aldık.

Çağan'dan...

Kızlar arkalarını dönüp gittiklerinde arkaya sadece Alesya ve Kumsal dönmüştü. Asu Berkan'la çok yakındı. Asena ise Miraç'la aralarındaki ilişkiyi anlamamıştık ama Barlas'ın sinirlendiği gerçeği ortadaydı. Benim aklım Alesya'daydı. Kolunu sıkmıştım ve bu hoşuna gitmemişti. Neden ona bunları yapıyordum? Neden onu da diğer kızlar gibi görmezden gelemiyordum? Ona bir erkeğin yaklaşmasını görmek, duymak beni tuhaf hissettiriyordu. Ona karşı bir şey hissettiğimi düşünüyordum ama buna izin veremiyordum. Kendimi bir kız için hazır hissetmiyordum. Fakat Alesya yanımdayken bu düşünce uçup gidiyordu. Sanki onda farklı bir şeyler vardı ve onu gördükçe günden güne onun hakkındaki düşüncelerim de değişiyordu. Bende kızlara karşı oluşan bir yargı vardı ve o bunu kaldırıp atıyordu. Gözleri, yüzü hiç aklımdan çıkmıyordu. Gülümsediğinde kısılan gözleri, utandığı zaman kızaran yanakları, En önemlisiyse yemyeşil gözleriydi. Ben tuhaf bir şekilde ilk kez bir kıza karşı bir şeyler hissediyordum. Hissettiğim kız da düşmanımdı. Araf'tan onu çekip aldığımda fark etmeden ona zarar vermiştim. O da kendince haklıydı tabii. Hem kendi duygularımı kabul edemiyordum hem de ona zarar verip, önüne bakmasını engelliyordum. Ona zarar gelmesinden bile korkar olmuştum bana ne oluyordu? Şimdi kim bilir ne yapıyordular? Aklıma geldikçe delirecek gibi oluyordum. Elimi masaya vurup sinirle yerimden kalktım. Çocuklar aniden bana dönerken Ateş "Sana ne oluyor Çağan hayırdır?" dedi. Ateş'in yönelttiği sorunun cevabını ben bile bilmiyordum. "Hiç sadece sinir oldum." O sırada Barış sinirle ellerini saçlarından geçirdi. "Aptal kafam nasıl izin verdim onlarla gitmesine? Delirecek gibi oluyorum." Hepimiz Barış'ın Kumsal'a karşı bir şeyler hissettiğinin farkındaydık. Barlas "Hadi Barış'ı falan anladım da. Çağan sana ne oluyor? Alesya'yı pek bir sahiplenir oldun bir şeyler mi var?'' dedi ciddiyetle.

Var mıydı? Bende bilmiyordum var gibiydi. Kabul et Çağan Alesya'ya karşı bir şeyler hissediyorsun. Barlas'ın sorusu karşısında sessiz kalmayı tercih etmiştim çünkü henüz ortada doğru düzgün bir şey yoktu. Ateş "Oha!" "Diye bir tepki koydu ortaya hepsi şaşırmıştı doğal olarak. Doğukan "Hayırlı olsun Çağan'ı da kaybettim." dedi. Barlas "Onu bunu bırakalım da ne yapacağız bunlar tekrar ortaya çıktılar. Bu yetmezmiş gibi bir de iş kızlara sarktı." Sinirle yumruğunu masaya vurdu. Barış korkuyla "Kesin bir şeyler karıştıracaklar göreceksiniz, büyük bir şey yapacaklar." dedi. Ben endişelenmeye zaten başlamışken Barış çok güzel moral veriyordu. Bu işin peşini bırakmayacaktık. Ona zarar gelmeyecek yani ben buna asla izin vermem.

Alesyadan...

Kızlarla beraber arabada arka koltukta beşli olarak oturuyorduk. Anıl "Kızlar sizinle biraz konuşmak istiyoruz." dediler. Berkan lafa girerek "Onlardan uzak durmanız gerek." dedi uzatmadan. Derin bir nefes verdim. Ondan uzak duramıyordum ki. Kumsal "Neden?" diyerek meraklılığını her zaman ki gibi ön plana çıkardı. Araf "Kötü işlerle uğraşıyorlar size zarar verebilirler. Zamanında iş gereğiyle bir kaç şey gördük." dedi alayla.

Bu çocuğun alayla söylemediği bir şey var mıydı? Varsa duymak istiyordum hani... Piçizlerin kötü olduğunu az çok biliyorduk zaten fakat bize o yönlerini farklı biçimde gösterdiler. Asena "İş gereği derken?" dedi. Berkan'ın grubu pot kırmışçasına bir şeyler gevelemeye başladı. "Öyle klasik işler işte şirket falan..." batırdıklarını anlamışçasına sessizliğe büründüler.

PSİKOZLARWhere stories live. Discover now