PSİKOZLAR

27.Bölüm ~HERŞEY YENİ BAŞLIYOR~

Asena Eda'dan...

Gözlerimi açtığımda direkt yan komodinimdeki saate baktım. Daha okula vardı. Yataktan kalkıp banyoya gittim. Banyoya gidene kadar en az iki kere hapşırmıştım. Piçizler yüzünden hasta olmuştuk hepimiz. İkide bir sümüğüm akıyor, öksürüyordum ve hapşırık tutuyordu. Yani kısacası acınası durumdaydım. Burnumu çeke çeke banyoya gittim. Dişlerimi fırçaladıktan sonra ellerimi ve yüzümü yıkadım. Yüzümü kuruturken havlunun üzerinde hastalığın belirtileri vardı. Yine burnum akmıştı. Havluya iğrenerek baktım ve kirli sepetine attım.

Banyodan çıkıp odama gittim. Dolaptan formamı alıp giydim. Bugün lacoste giymek istemediğim için lacoste yerine gömlek giyecektim o yüzden dolaptan gömleğimi çıkardım. Gömleğimi ve pantolonumu giydim. Gömleğimi pantolonumun içine sokmadım. Aynadan kendime baktığımda güzel görünüyordum. Aynı zamanda psikopat gibi gözüküyordum. Lakabımın hakkını çok iyi veriyordum!

Çantamı omzuma takıp çekmecemden üç paket peçete alıp evden çıktım. Buluşma yerine doğru yürüdüm. Buluşma yerine geldiğimde bakış açıma Kumsal ve Alesya girdi. Bu Kumsal'a ne oluyor?

Kızların yanına gittiğimde ikisi de günaydın dedi. Ben de başımı sallamakla yetindim. Asu geldiği zaman okula doğru yol aldık. "Asena ne zaman buluşacağız Berkan'larla?" diye sordu Asu. "Sen niye bu kadar çok istiyorsun buluşmayı? Yoksa Berkan için mi?" dedi Alesya gülerek. "Ne alakası var? Biraz gezelim diye şey ettim ben." dedi Asu. "Yav he he!" dedi Kumsal gülerek. " Asu sen Berkan'dan hoşlanıyor musun?" diye sordum. Ciddi olduğum için kızlar da gülmeyi kesmişti. Asu ise düşünüyordu. "Bilmiyorum." dedi Asu. "Net bir cevap ver Asu. Evet ya da hayır. " dedim. "Gerçekten bilmiyorum. Bu sıralar duygularım karışık. Hem de çok." dedi. Benim ki de çok karışıktı. Ne yapacağımı bilmiyordum. Barlas'ın davranışları çok değişikti. Bir iyi davranıyor bir kötü. Aklımı karıştırıyordu. Asu'ya "Tamam." dedim.

Okula geldiğimizde sınıflara çıkıp yerlerimize geçtik. Sırama oturduğumda öksürük tuttu. Alesya sırtıma vuruyordu. "Vurmayı kes. Ciğerlerim çıkacak." dedim. "Tamam kanka. İyi misin? "diye sordu. Cevap verecekken yine öksürük tuttu. Öksürükten dolayı başım ve boğazım ağrıyordu. Öksürmeye devam ederken önüme su şişesi konuldu. Kim koydu diye baktığımda bu Barlas'tı. Ooo! ne güzel hem hasta et hem yardım et. "İç şu suyu. Geçmedi bir öksürüğün." dedi Barlas. Beni mi düşünmüştü yoksa kendini suçlu hissettiği için mi? Bilmiyordum. Barlas'a cevap vermeden şişeyi kafama diktim. Ben suyu içerken Kumsal da hapşırdı. "Siz baya kötü olmuşsunuz. Bünyeniz çok zayıf. Acıyorum size. "dedi Doğukan. Suyu içtiğimde şişenin kapağını kapatıp Doğukan'a fırlattım. "Ne atıyorsun be! Canım acıdı." Doğukan isyan ederek. "Uğraşmayın bizimle." dedi Asu. Burnumun akacağını hissettiğimde cebimden peçetemi alıp sesli bir şekilde sümkürdüm. Baya ses çıkmıştı. Kızlara baktığım zaman yüzlerini buruşturmuşlardı. "Kızım sen ne tip bir varlıksın?" dedi Barlas. Sümüklü peçetemin sümüklü yerini Barlas'ın yüzüne doğru tuttum. "Ben insanım bak gör, bu da kanıtı." dedim. Kızlar ve piçizler gülmeye başladı ama Barlas yüzünü buruşturdu. "Midemi bulandırdın Asena. O peçeteyi çek yoksa sana yediririm o peçeteyi." dedi Barlas. Peçeteyi yedirdiğini düşününce midem kalktı. Peçeteyi sıranın altına koydum hemen. "Ben demiştim değil mi içeri alalım kızları yeter bu kadar hava soğuk diye. Ama kimse beni dinlemedi. Kızların haline bakın." dedi Barış. Barış halimize üzülüyordu. Özellikle Kumsal'a çok üzülüyordu. Bu sıralar Barış Kumsal'a çok yakındı. Kumsal'a farklı bakıyor aynı şekilde Kumsal da Barış'a farklı bakıyordu. "Yeter! Bize acımanıza gerek yok şimdi sıranıza giderseniz seviniriz. Hem hoca gelir birazdan. Gidin artık." dedi Asu. Piçizler cevap vermeden yerlerine geçtiler.

Hoca içeriye girdiğinde ayağa kalktık. Dersi anlatmaya başlayınca biz de hocayı dinliyorduk. Deftere örnekler yazıyorduk. Seviyordum matematik dersini. Bir de Burak Hocayı. Çok iyi anlatıyordu. Yaptığı işin hakkını veriyordu. Örnekleri çözerken zaman çabuk geçmişti.