26. Bölüm ~HASTAYIZ~

3K 177 6
                                    

Ateş'ten...

Çağan'ın Alesya ile iddiaya girmesiyle hafta sonunu Psikozlar grubuyla geçiriyorduk. Okula geldikleri günden beri hep kavga ediyorduk, tartışıyorduk. Kavgalarımız ve tartışmalarımız şiddetli değildi. Sinirlendiklerinde sözlerini geçirebiliyorlardı. Karakterleri değişikti ama sonradan insan alışıyordu. Bize çok karşı geliyorlardı. Bu da bizi sinirlendiriyordu. Nasıl davranacaklarını göstermemiz lazımdı.

Cuma günü akşamı Barış'ın fikriyle kızları korkutma kararı almıştık. Bu sayede hem intikam alacaktık hem de kızların bize yanaşmasını sağlayacaktık. Bunu neden istediğimiz bilmiyordum ama hoşumuza gidiyordu. Bizi kızlara çeken bir şey vardı ama bunun ne olduğuna anlam veremiyorduk. Daha doğrusu ben veremiyordum. Barış artık duygularından emin gibiydi Kumsal'dan hoşlanıyordu. Her sohbetimizde Kumsal'dan bahsediyordu.

Benim ise sürekli Asu aklıma düşüyordu. Gece yatmadan önce, sabah uyanınca, sınıfta ders dinlerken bile. Onu sevme ihtimalini aklıma getiremiyordum. Çünkü ben bir kıza bağlı kalamazdım. Bir kızı sevemezdim. Kızlarla aramda asla duygusal bir bağ oluşamazdı. Şimdiye kadar hiçbir kızla aramda doğru düzgün bir ilişki olmamıştı. Olan ilişkilerimde de hep param konuşuyordu. Kızların çoğu param olduğu için benimle beraberdi. Ben de onları kullanabildiğim için beraberdim. Ama artık bu düşünce de mantıklı gelmiyordu. Çok saçma bir düşünceydi bu. Ve insan bir yerden sonra bunun yorucu ve dayanılmaz bir şey olduğunu anlıyordu. As da diğer kızlardan farklı bir şey vardı. Masumdu ama cadıydı. Onu tanıdığımdan beri hiç öyle bir şeyle karşılaşmamıştım. Karşılaşacağımı da sanmıyordum. Ama o bana çoğu zaman soğuk davranıyordu. Buna da bir anlam veremiyordum. Bazen çok iyiydi bazen çok soğuk. Cuma gecesi ise sayemde aramız iyi olmuştu. Barış'ın ayarladığı iki maskeyle Kumsal ve Asu'yu kurban seçmiştik. Barış maskeyi takıp odadan çıkmıştı. Evde ise gök gürültüsü sesleri yankılanıyordu. Asena ve Alesya gök gürültüsünden korkuyordu. Asu'nun da gürültüden korkup odadan çıkacağını düşündüğüm için kapısının önüne geçmiştim. Bir kaç dakika bekledim fakat Asu'dan ses seda çıkmamıştı.

Daha fazla dayanamayıp odaya girmiştim. 'Mışıl mışıl uyuyan bir Asu.' O kadar sese rağmen hiç bir şekilde tepki vermemişti. Güzel uyuyordu. Odanın penceresinden yansıyan ay ışığı yüzüne vurmuştu. Bu ona yakışmıştı. Çok masum gözükmüştü gözüme ama içinde yatan canavarı çok iyi biliyordum. Diğer Psikoz üyeleri evin içinde koşuyordu. Bunu duyabiliyordum. Onlar korkmuştu ama Asu korkmamıştı. "Korkusuz canavar seni." deyip elimdeki maskeyi komodinin üzerine koyup Asu'nun yanına uzanmıştım. Sadece uzanmıştım ve onu izlemiştim. Sabah ne şekilde uyanacağımızı düşünmeden onu izleyerek uykunun kollarına bırakmıştım kendimi.

''Senin orada ne işin var Ateş?'' sesiyle kendimi yerde bulmuştum. Ardından yüzümde bir acıyla gözlerimi açmıştım. Başımda Asena vardı. Gürültüden Asu da uyanmıştı. "Ne oluyor ya? Ateş niye burada? Siz ne yapıyorsunuz?'' Tabii gece olanlardan haberi yoktu. Asena tekrar vuracaktı ki Alesya onu durdurdu. Daha sonra odaya bizimkiler de gelmişti. Hepsinin yüzünde morluk vardı. Tabii Çağan hariç. Kızlar bunu dalgaya alarak gülüşmüşlerdi. Birden Asu'nun ''Acıktım.'' demesiyle mutfağa inmiştik. Kahvaltıda ise Doğukan'ın çektiği fotoğraflardan yaptığı slaytı izlemiştik. Doğukan'a sövmüştük ama takmıyordu. Eğleniyordu kendince.

Kahvaltıdan sonra yine kararlaştırdığımız gibi kızlara odun kırma görevi vermiştik. Dışarısı soğuktu ama yapacak bir şey yoktu. İddiaya girmişlerdi bir kere. Kızları dışarı yolladıktan sonra biz de pencereye geçip onları izlemeye başlamıştık. Asena kolaylıkla kesebilmişti ama diğerleri için aynı şey geçerli değildi. Kumsal ve Alesya'da kesemiyordu. Onlar çok zorlanıyorlardı. Asu'da biraz güç vardı. O da kesebiliyordu biraz biraz.

PSİKOZLARWhere stories live. Discover now