18. Bölüm ~BOK BEYİNLİ~

Start from the beginning
                                    

Kısa bir süre sonra eve gelmiştik. Araba durur durmaz inmiştim çünkü Barış ve Kumsal'ın ne yaptığını çok merak ediyordum. Cebimden anahtarı çıkartıp yavaşça kapıyı açtım. Aynı zamanda da arkamdakileri sessiz olmaları için uyarıyordum. Kapıyı açar açmaz direk salona geçtim. Ve... İşte beklediğim manzara. Barış'la Kumsal aynı koltukta sarmaş dolaş bir şekilde yatıyorlardı. Tabii ben durur muyum? Durmam! Hemen telefonumu çıkartıp fotoğraflarını çektim. Bundan güzel şantaj olurdu. Ben fotoğraf çekerken Çağan'da boş durmamıştı tabii ki. Buzlu 1 bardak su alıp gelmişti. Eliyle 3, 2 ve 1 işaretleri yaptıktan sonra birden suyu üzerlerine boşaltmıştı. Barış'tan kabaca ve küfürlü bir tepki alırken Kumsal'dan ise irkilme tepkisini almıştık. Bu tepkiler sayesinde biz de kaybetmiştik kendimizi. Barış hala sövmeye devam ederken Kumsal da uykulu gözlerle olanları izliyordu. Kumsal ve Barış'ı gördükçe birazcık toparladığım gülüşümü tekrar salıveriyordum. Güldükçe gülüyorduk ve bu an çok güzeldi. Uzun bir süre güldükten sonra herkes toparlanmıştı. Ama Kumsal iyi değil gibiydi. Tir tir titriyordu. Çok kötü görünüyordu. "Barış üşüyorum Barış." Gerçekten çok kötüydü ve titremekten konuşamıyordu. Barış hemen telaş yapmıştı. Onun da eli ayağı birbirine dolaşmıştı. "Kumsal! İyi misin? Ne oluyor? Kalkın hastaneye gidelim. Hadi! Hadi!" deyip aniden kucağına aldı Kumsal'ı. Aynı hızla arabaya koşarken Barlas da peşinden gitmişti. Çağan'la ben ise kalakalmıştık. Ben de hemen telefonumu alıp Asu'yu aradım. Arıyordum ama açmıyordu. Tekrar aradım. Operatörün "Aradığınız kişi şuanda telefona cevap vere-" demesine kalmadan kapadım telefonu. Nerede bu kız? Odama çıkıp kendi arabamın anahtarını aldım ve '' Asu'ya ulaşamıyorum. Yürü evlerine gidelim. Kimin evinde kalıyordu bunlar?'' Evlerine gidecektik artık. Başka bir şey yapamazdık. Kumsal'ın durumundan haberleri olmalıydı. ''Aşağıdaki sokakta Asena'nın evi var. Oradalardır herhalde.'' ''Tamam. Hadi gidelim.'' deyip garajdan arabamı çıkardım. Çağan da arabaya binince Asena'nın evine doğru yola koyulduk. Birkaç dakika sonra evin önündeydik.

Arabayı park edip kapıya yöneldim. Çağan zile basmıştı. İlk basışta kimse açmamıştı. Bir kere daha bastığında yine açan olmamıştı. ''Evde yoklar galib-'' demeye kalmadı ki arka bahçeden Alesya ve Asu geldi. Birbirlerini kovalıyorlardı. Bizi görünce birbirlerine çarparak durdular. Şaşırmış gözüküyorlardı. İlk tepkiyi veren Asu oldu. '' A-Ah! Sizin ne işiniz var burada? Bizi görmeden yapamıyorsunuz tabii dimi?'' deyip yine o içler acısı gülüşünü sergilemişti. Kulaklarımı kesmek istiyordum. Gülünce ağzı kulaklarına kadar çıkıyordu, sesini saymazsak gümüşünün etkileyici bir yanı vardı. Of Ateş ne saçmalıyorsun? Gözlerimi Asu'nun gülüşünden çektim ve başka yerlere bakmaya çalıştım. Çağan ''Lütfen sus artık. Kulaklarımı hissetmiyorum.'' eliyle kulaklarını kapatmıştı.

Asu ''Siz benim gülüşüme kurban olun be!'' deyip saçlarını savurdu. Göz devirip ''Konumuz bu değil şuan Kumsal hastanede onu haber vermeye geldik. Telefonunu aradım ama açmadın.'' dedim. Dememle donup kalmışlardı. ''Ne? Nasıl ya? Niye hastanede?'' Alesya'nın sorusunu Çağan cevaplamıştı. ''Üşütmüş galiba.'' Kafasını yere doğru eğmişti. Canı sıkılmıştı çünkü. Kendini sorumlu tutuyordu Kumsal'ın üşümesinden ama onun bir suçu yoktu. 1 bardak soğuk suyla olacak bir şey değildi o. ''Hangi hastanedeler?'' dedi Asena soğukkanlılıkla ''Hastaneye gideceğiz şimdi. Sizi de götürelim?'' dedim. İlk birbirleriyle bakıştılar. Ama başka çareleri yoktu. İllaki bizimle gelmeleri lazımdı. ''Hadi hadi! Yemeyiz sizi korkmayın.'' deyip arabaya doğru gittik Çağan'la. Çok geçmeden onlar da gelmişlerdi. Hızlıca hastaneye sürdüm. Kızlardan çıt çıkmıyordu. Kısa sürede hastaneye gelip Barış'ın nerede olduğunu sorduk. 2. kat 64 numaralı odadaydılar. Kızlar hemen gitmişti. Biz de peşlerinden gidiyorduk. Odanın önüne geldiğimizde Barlas kapının önündeydi. Biz de içeri girmedik. Kızlar girmişti sadece. Çok geçmeden Barış da çıkmıştı. Onlar Kumsal hakkında konuşurken ben de gelirken gözüme kestirdiğim sarışın bombanın yanına gitmeye karar vermiştim.

PSİKOZLARWhere stories live. Discover now