Masum Değiliz

9K 640 323
                                    

Duygusal bir bölüm getirdim sizlere, umarım beğenir OYlarınızı eksik etmezsiniz. 

ÖNEMLİ AÇIKLAMA!!!: Hikayemiz 2016 yılında geçmektedir. Bölüm sonu ne demek istediğimi anlayacaksınız. 

Medyadaki şarkı bu bölüme çok uyuyor bence dinleyin,duygular şelale..😭

Diğer YB Haftaya CUMA. Keyifli okumalar.:)
*-*-*-*-

Barış, bu telefon görüşmesinin sıkıntılı geçeceğini bekliyordu bekliyor olmasına ama biraz mola vermeleri lazımdı.

"Anne?" diye araya girdi. "Biraz sakin olur musun? Size ulaşamadığım kadar uzakta ve ne telefonun ne de internetin çekmediği bir yer de olduğunuz için suçlu ben değilim. Evlenmemi hep istemiştiniz, bu kadar-"

Durdu. Annesinin konuşmasını bölüp devam etmesini sabırla dinledi. Evlendiklerini henüz bu sabah söyleyebilme fırsatı bulmuştu. Onlara attığı sayısız mesaj ve e-mailler de hep konuşmaları gereken önemli bir konunun olduğundan bahsetmişti ancak kısmet bugüneydi. 

"Babam senin kadar büyütmedi. Geldiğiniz de her şeyi anlatacağım. Hayır, anne. Siz olmadan düğün yapmayacağız bunu düşünmedik bile."

Arkasını dönüp onu izleyen Karaca'ya tek elini göstererek zafer işareti yaptı. Bu hareket her ikisini de güldürmüştü. Karaca da Barış'ı yalnız bırakmak istemişti aslında ama o, ondan kalmasını istemişti. Açıkçası onun konuşmalarından ötürü biraz tedirgindi. Ailesinin bu evliliği kabullenmek istememesini istemezdi. Bir de başlarına onlar çıkmasındı. Zaten her şey anca yoluna giriyordu.

"Tamam." dedi Barış. "Telefonu ona veriyorum."

Karaca'nın gözleri açıldı. Elleriyle kendini gösterip başını olumsuz anlamda salladı. Buna hazır değildi. Ayrıca bu ilk konuşmayı telefonda yapmak ona çok saçma gelmişti. 

Ancak Barış telefonu onun eline verip geri çekildiğinde başka çaresi de kalmamıştı. Usulca "Efendim?" dedi. 

Barış biliyordu ki Karaca ona bu yüzden kızmıştı ama bunun çok da önemli olmadığına o an kanaat getirmişti. Hazırlıksız yakalansa da iyi idare ediyor gibiydi. Kaldı ki annesinin kızgınlığı onaydı, genç kadına değil.

"Tabi. Sizi en kısa sürede burada görmeyi çok isteriz." 

"..."

"Ben de çok memnun oldum. Barış'ı veriyorum."

Karaca telefonu ona uzatırken yüzü kıpkırmızıydı. Heyecanlanmış, biraz da gerilmişti ve Barış'a kötü bakıyordu. Telefon görüşmesini bitirmesini beklerken konuştuklarını düşünüyordu. Kadın nazik ve anlayışlı konuşmuştu. En kısa sürede gelip tanışmak istediklerini söylemiş ve de bu evlilik için mutlu olduğunu da dile getirmişti. 

"Yüzünden anladığım kadarıyla sana daha kibar davranmış."

"Pat diye niye veriyorsun kadına beni, ne yapacağımı şaşırdım. Ya saçma sapan bir şey söyleseydim?"

"Söylemedin ama."

Karaca nefesini verdi. Genç adamın yanına oturuşunu izlerken "Siz ne konuştunuz, sanırım sana kızdı?" diye sordu. 

"Onlara haber vermeden evlendiğim için kızgın. Daha doğrusu bu evlilik gerçekleşirken orada olamadıkları için. Tek çocuğuyum, görmek istemeleri doğal."

"Benim ailemde yoktu."

"Evet ama bunu anlamazlar. "

"Tek kızgınlığı bu muydu? Bana karşı kibar konuştu ama beni tanımıyor, görmedi, belki de bu yüzden de biraz kızmıştır."

Karaca ve Barış (Tutku ve Tehlike Serisi-2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin