Baran ve Karaca

19.2K 1.1K 256
                                    

Uzun bir aradan sonra Merhaba!Sabrettiğiniz için teşekkür ederim ve sınavlarım çok iyi geçti.:) Şimdi güzel bir bölümle karşınızdayım.Eh bu bölüm Barış'u kudurtup biraz uyandıralım istedim bence siz de keyif alacaksınız.:)

Beğendiysek de OY VERELİM ama tamam mı? Bir de yorumlarınızı çok merak ediyorum,hikaye hakkında ne düşünüyorsunuz.Çalan şarkı Sezen Aksu-Bile Bile bölüm şarkısı,artık kime yorarsanız.

NOT: Facebook'ta Casablanca'nın Kaleminden adlı grubumuz var,oraya da beklerim. Keyifli okumalar. DİĞER YB DE PERŞEMBE.

  ///**\\\  

Bu kadar ağır olabileceğini tahmin edebilirdi ancak yine de fazlaydı. Hem de ne fazlalık! Beli ve boynu acırken yardım beklediği arkadaşına baktı. Sezen arabanın yanında durmuş eve bakıyordu.

"Bir yardım etsen diyorum?"

Sezen, bu kaliteli fakat karanlıkken ona iyi şeyler hissettirmeyen evden gözünü alamıyordu doğrusu. Karaca'nın adını bir kere daha seslenmesiyle irkilerek ona baktı. "Ben o eve girmek istemiyorum."

"Ne?"

"Duydun işte. Çok uğursuz duruyor. Sen Baran'ı alt katta salon varsa oraya yatır. Ben seni arabada beklerim. Hem Barış efendiyi de aradın o da gelir birazdan."

Karaca ona inanamıyordu. Bu ne saçma işti şimdi. Yine de ona kızmayı erteledi zira ona yaslanan Baran'ı sabit tutabilmek oldukça güçtü. Cebinde duran anahtarla kapısını açtı. Bu gecenin hiç bu şekilde biteceğini düşünmezdi. Hoş daha bitmemişti ve buraya gelecek olan bir kişi daha varken uzun bir gece olacağı da açıktı. İçindeki karmaşık hisleri yatıştırarak ışığı açtı ve neredeyse sızmış halde olan Baran'ı da içeri soktu. Gözü o uzun olan merdivenleri görünce sesli nefes aldı.

"Odan nerede?" 

Baran biraz mırın kırın etse de Karaca'ya derdini anlatamadı ama eliyle üst katı işaret ederken ona pek de iyi bir şey demiş sayılmazdı. Çünkü onda Baran'ı o kadar merdivenden çıkartacak güç yoktu. O yüzden Sezen'in de dediğini yaparak onu açıkta görünen salona götürdü. Genç adamı koltuğa bıraktığında kendini yerde buldu. Bu kadar zor olacağını hiç düşünmemişti doğrusu. Kolları acımıştı, belinden ise bahsetmek istemiyordu. Göründüğünden daha ağır bir adamdı. Kalçasını kaldırıp Baran'ın kısılmış gözlerine baktı. Sanırım ona bir kahve yapabilirdi. Belki kahve yapmadan Barış burada olurdu çünkü onu arabadayken aramıştı. 

Aslında Barış'ı aramayı hiç istememişti ancak Baran'ın evinde bütün bir gece onunla kalamazdı. Üstelik Ateş balayındaydı ve onla ilgilenmesi için geriye bir tek Barış kalıyordu. Onu düşünmek bile boğazını kurutuyordu. Elleri şimdiden buz kesmişti. En son ki görüşmeleri pek hoş geçmemişken şimdi karşılaşacak olmak ve yeniden gerileceğini bilmek ona iyi gelmiyordu. 

O yüzden bir an önce gelip hiçbir şey konuşmadan gitse çok iyi olurdu.

Baran'a "Sana kahve yapacağım. Miden bulanıyor mu?" derken koca adamın kusmasını beklemiyordu ama çok içmişti. O kadar kötü durumdaydı ki ona üzülmeden edemedi. İdil'in ölümü şok edici ve bir o kadar da kötüydü. Şüphesiz en acı çeken de Baran'dı. Bu akşam o gece kulübünde denk gelmeleri ise tesadüftü. Dans ettiği sırada yılışık bir tipten uzaklaşmak adına lavaboya gidecekken fark etmişti onu. Onu görmeyi hiç beklemiyordu, o kadar acınası bir haldeydi ki bir müddet durup onu izlemişti. En son kalkacakken yere düşmesi onu harekete geçirmiş, Baran'ı bir kaç kişinin yardımıyla o bar taburesine oturtmuş ona yardımcı olmaya çalışmıştı ama o kadar kötü görünüyor o kadar kötü şeyler konuşuyordu ki Karaca onu oradan çıkarmaktan başkasını yapamazdı.

Karaca ve Barış (Tutku ve Tehlike Serisi-2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin