Saf

10.7K 823 181
                                    

Merhaba canlarım, umarım bölümümüzü seversiniz çünkü ben çok sevdim. :) 1 günlük gecikme için de kusura bakmayın lütfen ama yayınlayabilmek gibi bir şansım yoktu maalesef. 

Çalan şarkıyı da çok severim. Dinleyerek okumanızı tavsiye ederim..

Ve lütfen benden OYlarınızı eksik etmeyin olur mu, biraz düşmüş bu beni üzüyor.:( 

Diğer YB 11 EKİM PERŞEMBE gelecek. :) Keyifli okumalar.

*-*-*-*-*

Karaca'nın tepkisi çok yerindeydi ancak Barış bundan ziyade öfke dolmuştu. Bu konuyu şu ana kadar kapatmaması hataydı. Adi herif hiç durmayacaktı. Yerini bilmesine rağmen peşine düşmekte bu kadar gecikmesi hayatına mal olacaktı neredeyse. Üstelik Karaca fena halde kızmıştı. Her şeyden önce onunla arasını açmaya çalışıyordu. Bu çiçeğin bunun gibi pek çok sebebi vardı. 

"Bizi biraz yalnız bırakır mısınız?"

"Kimseden gizli saklımız yok bence."

Kimse bir şey demeden onları yalnız bıraktı. Ateş ve Baran bu durumu zaten biliyordu ancak Karaca için yeniydi. Üstelik dışarıda Güneş de kızgın bekliyordu. 

Onlar çıktıktan sonra odada yalnız kalan iki sevgili arasındaki gerginlik hat safhadaydı. Barış kendi öfkesine söz geçiremezken sevgilisini ikna etmek zorundaydı. Ve Karaca.. O kendini kontrol edemez haldeydi. 

"Onun peşini bırakmayacağını biliyordum, bununla ilgili bir sorunum olmadığına dair kendimi ikna etmeye de çalıştım ama bu! Bu çok fazla. Her şeyin öncekinden daha farklı olacağını söylemiştin. Bu meseleden bir an önce kurtulacağını söylemiştin, bu şekilde mi kurtuluyorsun?"

"Onu buldum."

"Ne?"

"Nerede olduğunu uzun zamandır biliyorum."

"Neden halledemedin peki? Ah! Bunu söylediğime inanamıyorum." Elindeki çiçeği koltuğa fırlatıp ayağa kalktı hışımla. Beynine ağrılar girmişti sanki. Yatağının ucunda durup ona baktı öfkeyle.

"Çünkü öğrendiğimde birlikte değildik ve ben seni arkamda bırakmak istemedim. Bir daha yapamazdım."

"Ne söylememi bekliyorsun?" dese de aslında o da emin değildi. Söylediği sebep iç burkan cinstendi ama kızgınlığını geçiremiyordu ki!  "Sana bunu kabullendiğimi söylemiştim. Onun peşine düşmeni istemesem de bu mesele kapanmadıkça ikimiz de huzur bulamazdık. Kapanmadı ve bak, ne oldu?"

"Neye kızıyorsun? Onun peşine düşmeme mi, seni arkam da bırakamadığıma mı? Zayıflığıma mı?"

"Beni sevmen mi zayıflık? Geçen seneye geri mi döndük yani?"

"Ne saçmalıyorsun Karaca!"

İşte şimdi Barış da kızmıştı. Söylediğinden bunu nasıl çıkarabilmişti anlamak güçtü doğrusu. Genç kız bir şey demedi ama kızmasına şaşırmıştı. Tamam belki de bunu söylememeliydi. 

"Sen beni engellediğin için değil, ben seni istiyorum diye gitmedim. Bu dediğin şeyden çok farklı. Bunu hala anlamamış olman beni üzmekten başka bir şey yapmaz. "

Sakinleşmeliydi. Kesinlikle sakinleşmeliydi. Ama nasıl yapabilirdi ki? O adam yeniden kabus gibi çökmüştü hayatlarının tam ortasına. 

"Sana bir şey olacak diye aklım başımdan gitti ve şimdi öğreniyorum ki sebebi o adam. Barış ben artık o adamın bize zarar vermesini istemiyorum. Beni sevmene, bu yüzden gitmemene saygı duyuyorum tamam. Bir açıdan hoşuma da gitti ama artık o adam hayatımıza girmesin. Lütfen, lütfen bir şey yap. Kendine zarar vermeden o adamı çıkart artık hayatımızdan."

Karaca ve Barış (Tutku ve Tehlike Serisi-2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin