13.Bölüm ~KIZGIN~

Start from the beginning
                                    

Barış'a dönüp "Bak sana güvenmiyorum. Bora iyi bir insan. Beni şu zamana kadar hiç üzmedi ve beni hep mutlu etti. Onun yanında kendimi iyi hissediyorum. Peki sen ne yaptın şuana kadar? Bizimle uğraşmak dışında. Sana neden güveneyim ki söylesene?" dedim ona kim olduğunu hatırlatarak. Barış "Üzmemişmiş. Mutlu etmişmiş. Anlamıyorsun kıtsın cidden kızım. Biraz o kafanı kullansan keşke. Çok güzel olur." dedi. Onun hakkında söylediklerimi takmamıştı bile. Ona bakmakla yetindim. Bana resmen hakaret etmişti ama cevap bile vermemiştim. Barış gözlerimin içine bakıp "Kumsal sana bir şey soracağım." dedi ve bekledi benden onay bekliyo gibiydi sorması için sadece bakmakla yetinmiştim."Bora'dan hoşlanıyor musun?" diye sordu bir an da. Aslında hoşlanmıyordum ama yanında kendimi mutlu hissediyordum ama şimdi hoşlanmıyorum dersem bu sefer 'O zaman neden onunla flörtsün.' diyecekti. Bunu da açıklamam gerekecekti. Onu sinirlendirmek istemiyordum her ne kadar bu sordukları onu ilgilendirmesede "Evet hoşlanıyorum. " dedim. Kaşlarını çattı ve derin nefes çekti. Gözlerim Barış'ın eline gidince elindeki yaraya baktım. Umarım bir şey olmamıştır eline. Barış sinirle gözlerini kapadı ve bir kaç saniye öyle durdu. Gözlerini açtığında gözlerini gözlerimle buluşturdu. Bal rengi gözleri içinde kaybolmama sebep oluyordu. Birkaç saniye bakıştıktan sonra yanıma gelip kolumu sıkıca tuttu. Tekrar aynı şekilde sıkıca tutuyordu. Artık ciddi anlamda kolum acıyordu. Bir de aynı yeri tutmuştu.
"Kolumu bırak çok acıyor. Yeter artık istediklerini duydun işte hala neyi zorluyorsun? " dedim yüzümü buruşturarak ama umursamadı. Kolumu kurtarmaya çalışıyordum ama  hiç bir işe yaramıyordu.
Allah'ım bu öküze güç verdin tamam da bu biraz fazla değil mi?
"Bora'yı cidden seviyor musun? Ondan hoşlanıyor musun?" diye sordu. "Az önce cevabımı verdim." dedim sinirli bir şekilde. Barış kolumu daha çok sıktı. Kolum cidden çok acıyordu. Morardığına eminim. " Kolumu bırak, Acıyor. Bırak dedim anlasana!" diye
bağırdım. Barış bir şey söyleyecekken "Sana bırak dedi duymadın mı!" diye bağırdı birisi. Bu sesin sahibi Asena'ydı. Allahım sonunda biri bizi buldu. Çok şükür artık şu saçma sapan sürekli kolumu tutma döngüsünden çıkıcaktık. Barış kolumu bıraktı ve Asena'ya döndü.

Asena benim yanıma gelince şaşırmıştım. İlk Barış'la tartışacaklarını düşündüm "İyi misin?" dedi Asena. Ses tonu sert çıksada gözlerinden endişelendiği belli oluyordu. Kolum acıyordu ve yalan söylemek istemiyorum. Elimle kolumu tutunca Asena koluma baktı ve kaşları çattı. Kolum morarmıştı. Asena hızla Barış'a dönüp "Amacın ne?" dedi. "Arkadaşının aklını yerine getirmek. Yanlış yola sapıyor." dedi Barış. "Bu sana düşmez Barış. Ben ve kızlar buradayken sana düşmez." dedi Asena sesini yükselterek. "Pek bi işe yaramıyorsunuz demek ki? Yanlış yola sapmak üzere." dedi Barış çok bilmiş tavrıyla. Kaşlarımı çattım. Asena beni uyarmıştı ve bu sözleri haketmiyordu. "Senin de  pek işe yaradığın söylenemez. Kumsal'a zarar gelmesini istemezken sen zarar veriyorsun." dedi Asena kolumdan bahsederek. Asena'nın bu lafı ile Barış sustu. "Kes sesini." diyebildi sadece Barış. Tek kelime edememişti. "Haksız olduğunu duymak hoşuna gitmiyor değil mi?" dedi Asena sakin sesle. Asena kavga etmek istemiyordu bunu anlamıştım. Sadece olayı çözmeye çalışıyordu ama sanırım Barış pek bişey söylemeyecekti neden yaptığına dair.

Yanıma kızlar endişeyle gelince onlara baktım. "İyi misin?" dedi Alesya endişeyle. "İyiyim." dedim zorla gülümseyerek. "Ölmek istiyorsun." diye Barış Asena'ya bağrınca hepimiz o tarafa baktık.

Barış Asena'ya elini kaldıracakken bir an da  gözlerimi kapadım. Benim yüzümden Asena'ya bir şey olmasını istemiyordum. Ses gelmeyince gözlerimi yavaşça açtım. Asena Barış'ın kolunu çevirmişti. Asena'ya bir şey olmadığını görünce rahatlamıştım. "Kavga etmek istemiyorum." dedi Asena sakinliğini korumaya çalışarak ve Barış'ı iterek kendinden uzaklaştırdı.   O sırada diğer çete üyeleri gelmişti. Bunlar bizden ne istiyorlardı? Barış tekrar hızla Asena'ya yürüdü. Asena ne geri adım atıyordu ne de kavga için hazırlanıyordu. Barış elini kaldırınca bu sefer Barlas tuttu Barış'ın kolunu ve hafifçe itekledi. "Ne yapıyorsun Barış? Karşındaki kız!" deyince Barlas'ın ilk defa iyi tarafını görmüştüm. Barış'ın öfkeden gözü kimseyi görmüyordu. "Kumsal'ı uyarıyordum. Bir anda Asena geldi. Konuşma yarıda kaldı." dedi  Barış sinirle. "Asena gelmeseydi daha kötü olabilirdi. Kumsal'ın kolunu morartmışsın." dedi Asu sinirle. "Asu haklı Asena'nın gelmesi iyi oldu." dedim. "Barış sen ne yaptın? Sadece konuşsaktın?" dedi Çağan soru sorar gibi. "Sinirlendim!" dedi Barış kendine gelerek. Gözlerini önce gözlerimle buluşturdu sonra da koluma baktı. Bunu ben mi yaptım der gibiydi. Ateş duvara yaslanmış olayları izliyordu.

PSİKOZLARWhere stories live. Discover now