12.Bölüm ~ATARLI GENÇ~

En başından başla
                                    

"Anasu! Ben geldim ne yapıyorsun?!" evi inletecek derecede bağırmama rağmen annemden ses çıkmamıştı. Klasik mutfakta yemek yapıyordu. Genelde bu zamanlar da bana pek cevap vermezdi. Babam evdeydi ve bana dönüp "Oo! Alesya hanım kimleri görüyorum." Babama koşup sarıldım ve göbeğine bir tane patlatıp "Oo! Asıl ben kimleri görüyorum." dedim. Babamla uzun uzun konuştuktan sonra akşam yemeği yedik. Sonra sıkılıp odama çıktım. Zaten geç olmuştu artık uyusam iyi olacaktı. Sabah yine berbat bir şekilde uyanacağıma emin olarak, kendimi uykunun güvensiz kollarına bıraktım.

                         

Sabah İsmail Yk stilinde uyanıp dans etmeye başlamıştım bile ne kadar hareketli bir kızdım anlatılmaz yaşanırdı. Evet(!) yine mahallenin kenar köşe ablalarına bağlamaya gerek yoktu. Saçlarımı olduğu gibi salık bırakıp okul formalarımı üstüme geçirdim bugün değişiklik yapıp deri ceketimi giymeye karar verdim. Oda da işim bitince her zamanki gibi koşarak aşağı indim.

Anasu yine döktürmüştü. Varlıklı olmamıza rağmen evde görevli çalıştırmıyorduk çünkü niye olmasın? Sarmayı  gördüğümde orada çığlık atarak masaya oturdum ve Annem korkarak mutfaktan geldi. O da çığlığı basınca bende tekrar çığlık attım. Babam da korkarak aşağı indi ve o da çığlık atmaya başladı. "AY YETER!" Annem dayanamaz bir şekilde bağırınca bende sustum " Ben sarma için bağırmıştım ya! Size ne oluyor?" dedim. "Bende bir şey oldu sandım baban da herhalde endişelenip koştu." dedi " Neyse ne canım tamam." dedim ve bu konu da burada kapanmış oldu. Babam bana dönüp "Okul nasıl gidiyor bakalım Alesya Hanım?" Dedi bu sırada da sofraya oturuyordu. "İyi gidiyor. Sınavlara giriyorum sonra çıkıyorum klasik. Aşçılık için hazırlanıyoruz." Babam alayla bana bakarak "Umarım çevrende gezen erkekler yoktur." dedi. O an dudağımı ısırdım. Evet(!) Aslına bakarsak Çağan  dışında çevremde dolaşan erkek yoktu. Çağan zaten düşmanım olduğu için çok sıkıntı etmiyordum. Kaan ise ne olduğumuz belli değildi. Annem sofraya kızartmayı koyarken "Hayatım. Kızımızı sıkmasana zaten koskoca kız oldu istersen eve kapat birde." dedi. Annem olmasa ben ne yapardım diye bir kez daha düşündüm. Anneler cidden melekti. Babam anneme dönerek "Tamam canım bende sıkmıyorum zaten. Ben kızımızı kimseyle paylaşamam." dedi ve hafif tebessüm etti. Baba kuralları 1. Madde; Her kız babası için bir prensestir. Pembelerle çikolatalarla ve genelde yoğun sevgiyle büyüdüğüm için nefret hakkında fazla bilgim yoktu ama nedense bu sene nefret hakkında tecrübe edinecekmişim gibi hissediyordum. Umarım bu hislerimin çok fazla doğruluğu yoktur. Kahvaltımı yaptıktan sonra sofradan kalkıp Babamı ve Anasu'yu öptüm. Evden çantamı alıp fırlayarak çıktım. Sanki çok acelem varmış gibi...

"Hop Psikozlar!" diye bağırdım ve her sabah ki gibi Asena'nın sırtına atladım. "Kızım bir gün şu belimi kırıp rahatlayacaksın ha!" "Aa! çok ayıp şeyler diyorsun Asena burada olmaz!" diyerek onu susturdum. Kumsal ve Asu da bir gariplik vardı ama hadi hayırlısı bakalım. Bir süre sonra Asena'nın sırtından inmiştim. Daha doğrusu zorla indirmişti.

Aşırı enerjik bir haldeydim. Enerjimi dışarı vurmak istiyordum ve o sırada okulun bahçesinden girmiştik.  Şuan da canım munzurca bir şeyler yapmak istediği için "Bir gün bir gün bir çocuk eve de gelmiş kimse yok! Açmış bakmış dolabı yutmuş yutmuş hapları şeker diye keriz." bunu bağırarak söylediğim için yanından geçtiğimiz herkes gülüyordu piçizlerde dahil.

Kumsal ve Asu araların da fısıldaşırlarken bende Asena'cığımın kafasına vurdun.O da kafama bir tane geçirdi tabi eksik kalır mı? Kafamı biraz ovaladıktan sonra Kumsal ve Asu'yu korkutacak bir şekilde arkalarından sıvışıp "Bö!" Diye bağırdım. İkisi de korkuyla tuhaf tuhaf hareketler yaptılar. "Hadi daha fazla uzatmadan anlatın kanka." İkisi de neden bahsettiğimi anlayınca kafalarını sallayıp birbirlerine baktılar.

PSİKOZLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin