TUTARSIZ(TANITIM)

19.5K 293 13
                                    

TANITIM

Size şimdi bir hikaye anlatmak istiyorum.
Ufak bir kızın acı dolu bir hayat hikayesini.
Size şimdi bir gerçeği anlatmak istiyorum.
Kalbi kırık, umutları yaralı. Yarınları ölü doğan bir kızın hüzünlü hikayesini.

Size şimdi geçmeyen geçmişi, sızlatan saatleri ve kanayan yarınları anlatmak ve belki biraz olsun o ufak kızı anlamanızı istiyorum.

***

Acıydı anne karnında beni doyuran, umut yoktu. Umut olmayacaktı. Ben daha ufaktım, kalbim kocaman.

Gittiler sonra sevdiğim insanlar bir bir. Ailem diye sevdiklerim. Çok ufaktım, düşer dizimi kanatırdım. Lakin üfleyen kimse olmazdı. Çok erken tattım kimsesizliği. Tadana kadar bilmezdim kimsesizlik nedir,nasıl hissettirir.

Öğrendim.
Hissettim.

Acı bir şeymiş.

Kanayan yaraların hiç geçmeyecek olduğunu bilmek, boynun bükük kalmak. Acıyan gözlere,iğneli dillere maruz kalmak.

Kötü bir şeymiş yalnızlık.
Ve ben çok yalnız kaldım.

Hayır hayır burada bitmedi henüz hikayem.

***

"Hayır ! Olamaz. Mümkün değil."

Ama mümkünmüş belli ki. Geçmişim, tozlu anılarımın en kötü tarafı diye adlandırabileceğim yanı şuan canlı kanlı bir şekilde gülerek bana bakıyordu.

"Beni tanımadın mı yoksa Kadie?" dedi artık kullanmayı kendime yakıştırmadığım ismimi iğrenç aksanıyla yumuşatarak.

Ben daha bir şey deme fırsatı bulamadan "Yoksa Ddee mi demeliyim? Hımm?" dedi ve sonra yarım ağız olan gülümsemesi tüm yüzünü kapsadı.

"Karanlık dünyanın karanlık kızı" diyerek bir kaç adım daha bana yaklaştı. Sonra aniden durup beni baştan aşağıya bir süzdü başını beğeniyle sallarken "Değişmişsin" dedi.

Sonunda sesimi bularak "Sen hiç değişmemişsin ama" dedim. Beni hala iğrenç bir şekilde süzen bakışları nihayet gözlerimi bulurken "Pardon. Artık bir yara izin var" dedim.

Yeşilin en sinsi tonu olan gözleri kısılırken aramızdaki bir kaç adımlık mesafeyi de kapattı "Evet baktıkça seni hatırlıyorum güzelim" dedi.

Öfke ve alayla karışık bakan gözlerine cesurca bakarken içimden -artık karşısında o ufak kız çocuğu yok hem daha ne yapabilir ki sana- diye tekrarlıyordum.

"Seninle yaşadığımız o güzel günleri" diyerek zehrini ortaya saçtığında anılar tekrar zihnimi kapladı.

***

İnsan doğar, şanslıysa yaşar ve sonunda muhakkak ölürmüş.

Biz insanoğlu daha baştan ölmek için doğmuş ve buna sevinmişiz.

Yeni doğan bir bebek olduğunda sevinç gözyaşları dökülür, ismi gururla ezan eşliğinde kulağına fısıldanır, kaderi çizilir imiş. Ölüm gelip onu aldığında yine ezan okunur bu sefer üzüntü gözyaşları dökülür imiş.

Ve işte insanoğlunun kaderi iki ezan arasında böylece sürüp geçermiş.

Bazı şeyler kaçınılmaz, daha doğduğumuzda alnımıza yazılan kaderin bir parçasıdır. Tıpkı şuan benim çocuklardan zar zor kaçıp ölüm yoluma doğru gitmem gibi.

Kaçınılmaz olan son. Kaçtığımı sandığım sonum. Sonum.

Bu hayatta başıma gelen ne varsa benim sınavım. Lakin hangi insan böyle bir sınavı kabullenebilir? Haksızlık değil mi?

Belki öyle belki de değil. Bilmiyorum... Fakat bildiğim bir şey varsa o da bu hayatta yaşamaya değer hiç bir şeyimin olmadığı. Benim yüzümden bana anne diyen ufak bir kız çocuğunun bu şeyleri daha fazla yaşamasına izin veremeyeceğim. O kız benim öz kızım olmasa da hatta o şerefsiz herifin çocuğu olsa da benim minik kızım.

Zamanında o adamdan hamile kalıpta ölen çocuğumun yerine koyduğum başka masum bir kız çocuğu. Benden daha çocuk.

Ah hayır, artık değil.

O da tıpkı benim gibi bir kurban, gördüğü işkencelerle daha küçük yaşta büyümüş bir insan. O da artık benim gibi tecavüze uğrayıp zorla kadın olmuş biri.

Karnımda daha yaşam bulmadan ismi kulağına okunmadan ölen çocuğum için yapabileceğim bir şey olmasa da bu ufak kadın için yapabileceğim bir şey var.

Ölüm, sonsuz karanlık inanlar için cennet ve cehennem. Artık orada beni bekleyen her ne ise gitmek için çok bile geç kalmıştım.

"Ben geldim Malcolm"

"Ah! Benim küçük sevgilim bende seni bekliyordum."

***

Hayatın yönünü değiştirip kaderin farklı oyunlar kurmaya başladığı an gelip çattığında o ufak kız çoktan büyümüş, fazlasıyla yaralarla olgunlaşmıştı. Kendi acısında yoğrulmuş, şeytanın ateşinde iyice pişmişti.

Lakin bu şeytana asla yetmemiş her zaman daha fazlasını istemişti. Istediği her bir şey ise kızın sonunu hızlandırmış, onu da kendine benzetmişti. Ve işte sonunda istediği olmuş, kız her şeyin üstünde bir güce sahip olmuştu. Karşısına çıkan herkesi yok edebilecek, azraille kavgaya tutuşabilecek biri olmuştu artık.

Saf enerji, bilimle birleşmiş büyük bir gücü doğurmuştu. Ufak bir kızın kalbinde kendine beden oluşturan ve hükmünü sürmeye hazırlanan saf enerji kötülükle yoğrulduğu için bir şeytandan farkı yoktu. Hatta şeytanı dize getirebilecek derece de üstün ve mucizeviydi. Fakat ne yazık ki bu iyi bir şey değil aksine herkesin ve her şeyin sonunu getirebilecek bir şey idi.

Bu güç kaostan başka bir şey getirmezdi dünyaya kırık kalpli bir kızın bedeninde yaşam sürdüğü sürece.

Tüm bunların dışında kız kanının son damlasına kadar direnmiş, kalbinde, zihninde hatta bedenin de yaşam sürmeye çalışan güce.

Her şeyin bir o kadar farkındayken bir o kadar da her şeyden bir haber yaşamış, saatlerini, günlerini geçirmişti içinde uyanan bu enerjiyle.

Gözünü süzse fırtına elini şıklatsa kıyamet kopardı. Istese dünyayı moleküllerine ayırır ve yine ıstese tüm evreni önünde diz çöktürürdü. Lakin o tüm bunların hiç birini henüz bilmiyor, belki de hiç öğrenemeyecekti.

Yaşamı kısa, anlamı dolu olacaktı. Ölmeden hemen önce çok sevilmiş, öldükten sonra yaralı ama güçlü bir ruh gelip geçti buradan diye kendinden söz ettirecekti. Saygıyla ve sevgiyle. Biraz da özlemle...

Ama önce alması gereken canlar, yıkması gereken duvarlar vardı. Hayatın akışının değiştiği tam da o günde daha oynaması gereken rolü bitmemiş, şeytanın maşası olmaya devam etmesi gerekti.

Öyle de yaptı. Hiç istemeden. Üzülerek. Sonradan pişman olarak.

O gece aldı sadece tek bir kişinin canını .

O gece öldü zanetti kendini.

O gece doğdu aslında ateşin içinde yana yana.

Kırıldı tüm kilitler, bir kalp oldu katran karası.

Ve işte o gece miladı idi, o varmadı farkına.

***

Huh! Evet yeni bir hikayeyle karşınızdayım ve açıkçası her bir satırına özenerek yazdığım bir hikaye. Lütfen desteğinizi eksik etmeyin. Diğer hikayemi beğenmeyip okumayanlar varsa bile buna ön yargıyla yaklaşmasınlar lütfen. Yeni Bölüm yarın öğlen civarı gelecektir :) Bir kez daha söylüyorum. DESTEĞİNİZİ EKSİK ETMEYİN LÜTFEN ! :) :)

TUTARSIZ (Düzenlenecek)Where stories live. Discover now