24- Kanatan Ses

2.7K 109 0
                                    

Yazım hataları için kusura bakmayın.

Keyifli Okumalar...

Orada o şekilde ne kadar oturduk bilmiyorum ama gece en karanlık saatlerini geride bırakmış güneş birazdan ben doğacağım ve herkesi boktan bir sabaha daha uyanmak zorunda bırakacağım der gibiydi. Şuanın en iyi yanı hiç uyumamış olmamdı. Yani saçma da olsa sanki uyuyup uyanmadığım için ipler benim elimdeymiş gibi hissediyordum.

"Güneş doğuyor" dediğinde Arsen evet gini bir şeyler geveledim ağzımın içinde cevap olarak. Hoş cevap bekleyen bir cümle değildi ama bütün gece doğru dürüst konusmadığım için kendimi konuşmaya zorluyordum.

"Güneş doğuyor ama hava kapalı oldukça. Yağmur bulutları toplanıyor gibi" dediğinde rengini değiştirmeye başlayan gökyüzüne doğru baktım. Apartmanların arasından belli bir uzaklıkta olan deniz ve denize yansıyan ışıklar belli oluyordu. Şehrin ışıkları. Güneş doğduğu için etkisini yitiren ışıklar.

"Evet bana da öyle geldi" diye mırıldandığımda başını bana doğru çevirerek "Yağmuru sever misin?" dedi.
Sorusunu bir süre düşündüm.

Yağmuru seviyor muydum?

"Sanırım seviyorum" dediğimde bir süre sonra "Bende seviyorum, insanları temizlediğini düşünüyorum. Malum insanlar çok kirli" diyerek kendi düşüncesini öne sürdü. Yüzüm nasıl bir ifadeye büründüyse "Ne oldu?" diyerek atıldı.

"Ne ne oldu? Bir şey falan olmadı" diyerek saçmaladığımda "Her an gülecek gibi duruyorsun. Bir şey olmuş işte" dedi.

"Gülecek olsam gülerim, gülecek gibi olmam" dediğimde gülmeye başlamasıyla neye uğradığımı şaşırdım. Şaşkınlık yerini hissizliğe bırakırken kaşlarımı çatarak "Sen neye gülüyorsun bakalım?" dedim.

Bir süre daha gülmeye devam ettikten sonra kendini sakinleştirmeye çalıştığını çok belli ederek "Sen kendine aynada bakıyor musun hiç?" dedi. Söylediği kafamı karıştırırken "Arada bakıyorum" dedim.

"Daha sık bakmalısın. Gülecek olsam gülerim diyorsun bir de. Git ayna karşısında dene bakalım gülebiliyor musun?" dediğinde içim bir an sıkıştı. Neden öyle hissettim bilmiyorum ama bir tuhaf hissettim.

Bakışlarımı ondan kaçırırken "Ben de gülebiliyorum" diyerek kendimi savunmaya çalıştım ama o "Hadi canım" diyerek benle dalga geçmeye devam ettiğinde karşımdaki yağmur toplayan güneşle harmanlanan bulutları izlemeye devam ederek "Niye dalga geçiyorsun bilmiyorum ama benim de duygularım var yani daha doğrusu duygulardan geriye her ne kalmışsa onlar var. Sadece beni öyle sizin gibi sürekli güldürebilecek bir şey  görmüyorum o kadar" dedim oldukça sessiz ve sakin bir şekilde.

Gülmesi tamamen geçerken sanki bir şeyi fark etmiş gibi duruldu daha sonra da kaşları çatıldı. Bakışlarımı onun üzerinden çekmek için çok uğraştım ama bu sefer beceremedim. Bakışları beni kendine tutsak ederken "Elbette duyguların var ben aksini iddia etmedim. Sadece dışardan bakan biz insanlar için öyle tepkisiz duruyorsun ki. Ne bileyim bazen sanki yüzünde bir ifade bir şeyler görür gibi oluyorum ama bu kadar çabuk geçip gidiyor ki emin olamıyorum" dedi.

Daha fazla göz göze kalmamak için yerde yanımda duran sigara kutusuna uzandım. Gece boyunca başlarda çok sigara içtiğim için paket bitmek üzereydi. Ciğerlerim ise çoktan bitik durumdaydı. Lakin en son takacağım şey ciğerlerimdi. Bütün vücudum ve ruhum bu haldeyken.

Yeni sigara dudaklarımın arasında yerini alırken söylediklerine de bir şeyler demekten kaçındığım için bilerek yavaş hareket ediyordum. Sonunda ise sigarayı yakınca dediklerini duymazdan gelmeyi seçerek "Yağmur insanları temizlemez. Bu dünya da hiç bir şey insanların içindeki pisliği temizleyemez. O da bunun farkında olduğu için ağlıyor insanoğlunun uğruna" dedim.

TUTARSIZ (Düzenlenecek)Where stories live. Discover now