18- Bazı Gerçekler

2.8K 117 3
                                    

Sınav öncesi iyi gelir diye düşünerek bu bölümü sizlerle buluşturmak istedim. Tabi sınava girmeyecek arkadaşlarımız varsa bile bu da onlara yine bir özür niteliğinde olsun istedim. Yazım hataları olabilir kontrol etmeye fırsatım olmadı. Vote vererek oylarınızı hikayemden eksik etmezseniz çok mutlu olurum. En kısa zamanda temelli geri dönüş olacak zaten. Tabi yorum ve beğeni ne kadar çok olursa böyle ara bölümler ona göre çoğalacak. Sizleri seviyorum..

Sınava girecek arkadaşlara bol başarılar. Eminim ki herkes istediğine kavuşacak !

İyi okumalar...

Ddee'nin ortadan kaybolduğu zamanlar Arsen'in ağzından...

Nasıl olur bu? Nasıl oldu hiç anlamadım. O küçük şeytan elimizden nasıl kaçtı yine sırra kadem bastı hiç bir fikrim yok.

Ahhh! Delireceğim. Bu minik şeytan erken yaşta beni çıldırtacak.

"Hala bir iz bulamadınız mı lan?"

"Yok abi arıyoruz"

"Ulan Melih ne demek arıyoruz hala? Siz bana kafayı mı yedirteceksiniz? Ufak bir kızı bulmak ne kadar zor olabilir ki?" diye bağırdığımda Koray kaşlarını kaldırıp beni şöyle bir sürdü daha sonra "Biraz sakinleş artık. Bulamadık ama bulacağız"diye gayet sakin bir şekilde beni uyardı.

Evet. Evet. Sakinleşmem lazım. Sakinleşmeliyim. Sahi ben niye bir türlü sakin olamıyorum ki?

"Heh! Bir de bu sakinleşme işini nasıl yapacağımı da söyleyin bari. Ulan ufacık bir yerden bitmeyi bulamıyorsunuz. Sonra bana sakin ol diyorsunuz. Koray abi bari sen yapma gözünü seveyim. Bulun şu kızı" diye söylendim.

***

Aradan fazla bir zaman geçmemişti ki küçük sıçanın yerini bulmuşlardı sonunda bizim işe yaramaz erkek tayfası.
İşin komik kısmı ise kaldığı o kuytu apartman Çisem'in kaldığı apartman. Kader mi dersiniz? Yoksa şansına sıçayım diye direk söver misiniz bilmiyorum ama her şekilde de çok boktan bir durum olduğu kesin.

Şimdi ne mi yapıyorum? Arabamla o gece Ddee'yi gördüğüm - bu arada bu kızın ismi gibi lakabı da gavurca fark etmedim değil- yere park etmiş bir şekilde apartmanı kesiyordum. Sanırım bizim küçük şeytan şuan tam olarak nerede yaşadığının farkında değil. Ya da sandığı kadar dikkatli biri değil. Eğer öyle olsaydı burayı fark etmesi lazımdı.

Hımmm.. Bu seste ne? Kafamın içinde mi ne oluyor? Hah evet telefonmuş.

'Yalçın mı? Ne alaka lan? Bu seni durduk yere aramaz ki.'

Sende kimsin be?

'Ben senim. Senin iç sesin salak"

Gözlerimi devirip sesli bir şekilde şimdi de iç ses diye sikim sonik bir şey çıktı ortaya iyi mi? Yok yok bu kız bana kafayı yedirtiyor abi.

' Çok konuşmada telefona bak kaçıncıya çalıyor o telefon' diye beni azarladığında karı kılıklı bir iç ses yine de ona hak verip sonunda aramayı cevaplandırdım.

" Ne oldu?" diyerek direk konuya daldım "Oh sonunda be abi açmayacaksın sandım" diyerek karşılık alınca "Lan bir sus sende karı gibi dır dır yapma bana söyle işte direk" dedim.

"Başka kim dır dır yaptı ki?"

"Yalçın abi onu boşver de ben sana başka bir şey söyleyeyim mi?"

"Söyle tabi kardeşim buyur" dediğinde içimden bir sabır çekip "Biraz daha uzatırsan çok fena sikeceğim belanı" diyerek homurdandım.

Kısa bir sessizlik yaşanınca mesajın gerekli yerlere ulaştığını varsayarak boğazımı temizledim sonunda "Abi kızın yanına gitmeden görmen gereken bir şey var sanırım" dedi.

TUTARSIZ (Düzenlenecek)Where stories live. Discover now