6.Bölüm ~SUSHİBA~

Start from the beginning
                                    

Parka girdiğimizde Çağan salıncakları tutan demirin tepesinde duruyordu. Sushiba da aşağıdan havlıyordu Çağan'a. Alesya hemen Sushiba'nın tasmasını bağlayıp sakinleştirmeye çalıştı. Uzun bir uğraştan sonra Sushiba sakinleşmişti ama Çağan hala yukarıda duruyordu. Piçizler Çağan'ı aşağı inmesi için ikna etmeye çalışıyorlardı.

Ben gülmekten doğru düzgün bir şey diyemiyordum zaten. Çağan kız gibi bağırıyordu. ''Yiyecek bu köpek beni!'' Ateş en sonunda sinirlenip tehdit etti. ''Çağan ya aşağı inersin ya da bu köpeği yemin ederim üstüne saldırtırım.'' Korkutucu bir ton da söylemişti ve Çağan'ı ikna etmeyi başarmıştı. Çağan korka korka iniyordu aşağı. Birden eli kaydı. Tam yere yapışacakken Barlas arkasından tuttu. İndiğinde Sushiba'dan uzak bir yere gitti. Oradan Piçiz gurubunu da çağırdı. ''Gelsenize!'' Korkması çok hoşuma gitmişti.

Alesya'dan Sushiba'nın tasmasını alıp Çağan'nın yanına doğru koşturmaya başladım. Arkadan Alesya'nın "Ne yapıyorsun Asu!" dediğini duymuştum. Hem gülüp hem gidiyordum. Çağan hala beni fark etmemişti. Arkası dönüktü ve telefonuyla uğraşıyordu. Çağan benim gülüşümü duyup tam arkasını dönmüştü ki... Birinin belimden tutmasıyla yere düştüm. Yerler çimendi bir yerim acımamıştı ama üstümde bir kamyon vardı sanki.

Yere düştüğüm için refleks olarak gözlerimi kapatmıştım. Güneş ışınları gözüme yansıdığı için gözümü açamamıştım. Zor da olsa gözlerimi açtığımda karşımda Ateş'i gördüm. Kahverengi gözleriyle bana bakıyordu. Yutkundum... Gözleri güzeldi. Herkes de kahverengi göz vardı ama Ateş'in gözleri farklıydı ya da bana farklı geliyordu.

Gözlerimi Ateş'den çekip ''Ne yapıyorsun?'' diyerek üstümden kalkması için itiyordum ama kıpırdamıyordu. Ateş'in dudakları hafif yukarı kalkınca gözlerim Ateş'in dudaklarına gitti. Gereksiz yere heyecanlanmıştım. Göğüs kafesim hızla inip kalkıyordu ve Ateş bunu fark etmişti. Durumu toparlamak adına "Üstümden kalkar mısın!'' diye daha şiddetli bağırdım. "Böyle iyi ya niye kalkıyoruz?" deyip sırıtmaya devam etti. Gözlerimi açıp ona baktım. "Sapık!" diye bağırıp ittirdim üstümden. O kalktı ama ben hala yerde yatıyordum.

Kızlarla piçizler de başımızda duruyorlardı. Kumsal hemen gelip beni kaldırdı. Sushiba Alesya'daydı. Ateş'e hala kötü kötü bakıyordum. O da aynı şekilde bana bakıyordu. Dayanamayıp yüzüne karşı bağırdım. ''Ne yaptığını sanıyorsun!'' Geri kalmayıp karşılık verdi. ''Asıl sen ne yaptığını sanıyorsun? Sen benim kardeşimi neden korkutuyorsun?'' dedi sinirle. Şuan çok kötü bakıyordu. Az önce ki baktığı gibi bakmıyordu. Bir insan kısa sürede değişebilir miydi?

Sıkıntıdan nefes alıp verdim. Bu olayın daha uzamasını istemiyordum. Asena durumu anlamış olacak ki ''Ya tamam uzatma şakaydı sadece bitti. Hadi kızlar gidelim.'' deyip önden yürümeye başladı. Piçizler hala kötü kötü bakıyorlardı. Takmamaya çalışarak parkın çıkışına yöneldik. Parktan çıktıktan sonra Alesya ''Ay o neydi öyle. Siz öyle düşünce.'' diyerek şaşkınlığını belirtti. ''Bir de bana sor.'' dedim.

Çünkü ben de hala inanamıyordum. Üst üste düşmüştük ve uzun bir süre bakışmıştık. Sanki birbirimizi tanımak için bakışmıştık. ''Bu konuyu kapatalım. O unuttu bile.'' dedi Asena Ateş'i kastederek. Doğru söylüyordu fazla konuşmaya gerek yoktu. Böyle bir şey nasıl unutulur onu bile bilmiyordum! ''Şimdi ne yapıyoruz?'' diye sordu Kumsal. Aklımda bir şey yoktu. ''Bilmem. Gidelim işte o dediğin yere?'' diye öneride bulundum. Herkes onayladığında tekrar yola koyulduk.

Kısa bir süre sonra kafeye varmıştık. En köşeye geçip kuruldum. Sushiba'yı da hayvanlar için özel yapılan alana koyduk. Garson geldiğinde siparişlerimizi verdik. Ben waffle, Alesya tiramisu, Asena rulo pasta, Kumsal frambuazlı cheesecake sipariş etti. Yaklaşık 10 dakika geçmişti ve Asena huzursuzlanmaya başlamıştı.
''Nerede kaldı bu siparişler?'' diye isyan etti. ''Az bekle ya gelir şimdi." dedi Alesya. 5 dakika sonra Asena'nın tabiriyle bebekler gelmişti. Waffle'ı yemeye başlamıştım. Tadı çok güzeldi.

PSİKOZLARWhere stories live. Discover now