1.Bölüm ~KURTARICI MELEKLERİM~

Start from the beginning
                                    

Üstelik tek bir kişi de değildi. İki kişilerdi. "Lanet olsun!" Hızla arkamı dönüp koşmaya başladım. Sendeleyerek peşimden geliyorlardı. Daha da hızlandım. Nereye gittiğimi bilmeden koşuyordum. Sokakta bir çıkış yolu arıyordum fakat gittikçe yol daha da uzuyordu. Sürekli çıkmaz sokakla karşılaşıyordum. Yine bir çıkmaz sokakla karşılaştığımda döneceğim hiçbir yer yoktu. Sürekli sokaklara saptığım için aramız biraz açılmıştı ayyaşlarla. Burada çöp konteynerından başka bir şey yoktu. İçine girip saklanmak şuan için en mantıklı şey olurdu. Hızla içlerine baktım. İçleri çok pis ve çok doluydu. Midem bulanmıştı. En azından onlara zarar verecek bir şey bulma umuduyla yüzümü buruşturup tiksintiyle karıştırmaya başladım. "Neredesin güzel kız?" Allah kahretsin! Geliyorlardı! Kendimi 'sarhoş birer ayyaş en fazla ne yapabilirler ki?' diye avutuyordum. Hızlı bir şekilde her yere baktım. En sonunda elime uygun bir sopa bulmuştum. Konteynerların arkasına geçip gelmelerini bekledim. Gelir gelmez sopayı kafalarına geçirecektim. Tabi geçirebilirsem.

"Korkma güzelim sana zarar vermeyeceğiz." İşte sesleri geliyordu. "Allah'ım sen bana yardım et ne olursun." dedim. Hayatımda ilk defa böyle bir olayla karşılaşıyordum. Ailemle oturduğum yerde böyle kişiler yoktu. Korkudan nefesimi tuttum ama dudağım titriyordu. Tek dudağım değil vücudum da titriyordu.

Elimdeki sopayı iyice kavradım. Konsantre olmaya çalışıyordum ama içimdeki çaresizlik ve korku buna engel oluyordu. Göğüs kafesimin hızla inip kalkmasını göz ardı ederek iyice yapıştım duvara. "Hadi ama çık ortaya." Sesleri çok yakından geliyordu. Elimdeki sopaya baktım. "Sen benim tek çıkış yolumsun. Eğer ikisini birden seninle beraber halledersek seni bir ömür boyu odamın baş köşesinde saklarım. Anlaştık mı?" Allah'ım ben ne diyordum? Resmen sopayla konuşmuştum. Korkudan beynimle iletişim kuramıyordum. Ayak sesleri artık çok yakınımdaydı.

Sokağa giren ilk ayyaşın kafasına sopayı geçirdim. SOPA ELİMDE KALMIŞTI! Şaşkınlıkla kırılan sopaya ve ayyaşlara bakıyordum. Sopa çürük bir sopaymış ve ben bunu şimdi fark ediyordum. Ne yapacağım şimdi? Şok geçiriyordum ve hiçbir şey yapamıyordum. "Ne yapıyorsun sen?" diyerek üstüme geldi. Beni duvarla arasına almıştı. Diğeri ise kenarda aç gözlerle bana bakıyordu. Çaresizlik artık vücudumla bütünleşmişti. Tek çıkış yolum sopaydı. O da beni yarı yolda bıraktı.

Duvarla arasına aldığı yetmiyormuş gibi bir de daha çok yakınlaşmaya başladı. Saçlarımla oynamaya başladı. Gözlerim dolmaya başlamıştı artık. "Şş! Ağlama güzelim." dediği gibi yüzüne tükürdüm. Biraz uzaklaşmasını sağlamıştı bu ama yine de kaçamıyordum. Yüzünü temizleyip yüzüme baktı. Gözlerini öfke bürümüştü. Öfkeyle bana bakıyordu. "Ne yaptın lan sen!" deyip yüzüme tokat attı. Yanağımda ve dudağımda hissettiğim acıyla kafam yana savrulmuştu. Dudağımdaki acı daha keskindi ve kanıyordu. Abimi istiyordum, tek sığınacak yerimi istiyordum. Şuan beni tek koruyabilecek kişi oydu ama yanımda değildi. Ne yapacağımı bilmiyordum. Tekrar üzerime geldi. Bu sefer dokunmaya başlamıştı. Vücuduma dokunuyordu. O iğrenç elini vücudumda hissettikçe daha çok korkuyordum. Aklımdan geçen 'ya daha ilerisine giderse' düşüncesi çıkmıyordu ve bu beni korkutuyordu. Ellerimle engellemeye çalıştım ama olmuyordu. Çok güçlüydü. Korkuyla bağırmaya başladım. "İMDAT! KİMSE YOK MU? İM-" Elini ağzıma kapatıp susmama neden olmuştu. Artık ağlamaya başlamıştım. Korkuyordum! Çok korkuyordum. Tişörtümle oynamaya başlamıştı. Ellerini ittirmeye çalışıyordum ama o buna engel oluyordu. Artık tüm ümidim kesilmişti. Çaresizce titriyor ve korkudan göz yaşı döküyordum.
Diğeri de üstüme geliyordu...

...

Asena Eda'dan...

Dolabımdan siyah pantolon, siyah tişortümü aldım ve giyip hemen evden çıktım. Bebeklerimi yiyemediğim için çok sinirliydim ama geç kalmak istemiyordum. Okula gitmek için ara sokaklardan gitmeye karar verdim. Caddeler bana göre değildi. Caddelerde çok insan olurdu. Kalabalık oluyordu ve kalabalık ortamları hiç sevmezdim.

PSİKOZLARWhere stories live. Discover now