#19 - İlk Aşk

En başından başla
                                    

Nasıl devam edeceğini bilemiyormuş gibi kısa bir an duraksadı.

"Tek akrabamız teyzemdi. Onun da iki çocuğu vardı ve zaten zar zor geçiniyorlardı. Yani bize bakacak kimsemiz yoktu. O yüzden yetimhaneye verdiler bizi.

Zordu. Gerçekten çok zordu. Sadece bir haftada bütün hayatımız değişmişti. Sabahları kalktığımda gördüğüm annem ya da her akşam elinde başka bir çikolatayla eve gelen babam yoktu artık. Evimiz yoktu. Abimle birbirimizden başka kimsemiz yoktu. Teyzem hafta bir-iki kez yanımıza geliyordu işte o kadar."

Avucuna kadar çektiği hırkasının ucuyla yanağını sertçe sildi. Ağlıyordu.

"Alıştık. Başka çaremiz yoktu, biz de mecburen alıştık. Annesizliğe, babasızlığa, yetimhanede uyanmaya, bir sürü çocukla birlikte kahvaltı yapmaya... Her şeye alıştık.

Öyle ki o yaşıma kadar herkesten çekinen, yabancıların yanında kolay kolay konuşmayan ben; orada kaldıkça açılmaya, kendimi korumaya başladım. Mecburdum çünkü. O yaşımda kendimi başkalarına karşı savunmaya, hakkımı yedirmemeyi öğrenmeye mecburdum. Yine de abim yanımda olduğu için şanslıydım. O olmasaydı, beni korumasaydı, eminim her şey çok daha zor olurdu."

Birden durup bana döndü. "Eh, biraz fazla dram yaptım değil mi?" Gülmeye çalıştı. "Daha fazla konuşmadan seni ilgilendiren kısma geleyim en iyisi."

"Biliyorsundur, on sekizinden sonra yetimhanede kalamıyorsun. Abim on sekizine girdiğinde, yani üniversiteye başlayacağı sene ben on iki yaşındaydım. Abim çok çalışkandı, hayalleri vardı. Bendim. Yani hayalleri benden ibaretti.

Beni iyi bir okulda okutmak, bana güzel bir gelecek vermek, bana bakabilmek... Abim, yalnızca abim değildi. Annem, babam, arkadaşım... Her şeyimdi.

İstanbul'da mühendislik fakültesi kazandı. Sonra devlet yurdu çıktı abime. Yurdun parasını ödeyebilmek için okurken çalışmaya başladı.

O, zor da olsa bir şekilde idare etmeye çalışıyordu. Tabii aynı zamanda bende idare etmeye çalışıyordum. Onca zamanın üstüne yetimhanede onsuz kalınca afallamıştım. Abim de bunun farkındaydı ve sık sık yetimhaneye gelmeye çalışıyordu ama elbette bunu da bir yere kadar yapabiliyordu.

Sonunda mezun olunca üniversitedeki başarısı sayesinde iyi bir şirkette iş buldu. Çok çalıştı. Para biriktirdi ve kendine küçük de olsa bir ev kiraladı. Sonra... Beni de yanına aldı.

On yedimdeydim, yetimhaneden ayrılıp abimin yanına yerleştiğimde. Yani lise sondaydım. Abim çok üstüme düştü. İyi bir yer kazanabilmem için çok emek verdi. Ben de onun emeğini boşa çıkarmamak için çalıştım, gerçekten çok çalıştım."

Duraksayarak bana döndü ve hafif bir tebessüm eşliğinde "Burada psikoloji okuyorum," dedi. "Son sınıfım."

İhtiyatla başımı salladım. "Ne güzel."

"Evet," dedi, beni onaylayarak. "Çok güzel ama daha güzel olan ne biliyor musun?"

Meraklanarak gözlerimi kıstım.

"Ne?"

Tebessümü genişledi.

"Sensin."

Afalladım. Her şeyi beklerdim ama kendimi? Hayır.

Kaşlarımı çatarak "Anlamadım," diye mırıldandım.

Tekrar önüne döndü.

"Abimin yanında kalmaya başladığım zamanlar... Maaşını biriktirerek bana bilgisayar almıştı abim. Ben de biraz meraklıydım." Duraksadı. "Belki birazdan fazla olabilir," deyip omuz silkti. "Her neyse. Bir keresinde abimden zenginler için internette ayrı bir magazin sayfası olduğunu duymuştum. Yani ünlülerin değil de iş adamlarının haberlerinin olduğu şu cemiyet sayfaları... Neden bilmiyorum ama o sayfaları takip etmek hoşuma gidiyordu. İleride bir gün abimin de o sayfalarda olacağını hayal edip kendi çapımda eğleniyordum. Sonra bir gün bir şey gördüm. Daha doğrusu birini..."

KIZIL YILDIZ (B.A.K.) ~ TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin