"Bilmiyorum!" diye bağırdım istemeden. "Nereden bileyim? Zorunda kalmadıkça konuşmuyordum bile onunla."

"Evini de mi bilmiyorsun Mert?" diye sordu Koray, sakince. Ortamı daha fazla kızıştırmamaya çalışıyordu. "Seri katil değil ya bu herif, nereye götürecek kızı? Üstelik zorla alıkoydu, insanlarla dolu bir yere götüremez."

"Bir bulayım, ebesini alıkoyacağım onun!" diyerek kükredim ve kendimi düşünmeye zorladım. Çok nadir de olsa Derin'i birkaç kez o herifin evinden almıştım. Üstelik tek yaşıyordu ve bu Derin'i orada bulma ihtimalimizi artırıyordu.

"Biliyorum," diye mırıldandıktan sonra hızla içeri daldım ve odama girip komodinin üzerindeki arabanın anahtarını alarak tekrar girişe koştum. Koray'la Kamer ayakkabılarını giyip dışarı fırlarlarken, Gökay hala Feza'yı tutmakla meşguldü.

Cidden bundan daha berbat görünebilir miydi, hiç bilmiyordum.

Hızla ayakkabılarımı ayağıma geçirirken, Gökay'ın ayakkabılarını da ona fırlattım ve Feza'ya dönüp "Feza sen evde kalsan daha mı iyi?" diye sordum çabucak. "Hatta Gökay seni hastaneye götürsün, yarana baksınlar."

"Olmaz," dedi Feza, dişlerini sıkarak. "Ben de sizinle geleceğim."

Koray "Feza ama yaran-" diyecek oldu ki, ateş saçan gözlerini hızla Koray'a dikti Feza.

"Geleceğim dedim."

"Tamam," dedim vazgeçmeyeceğini anlayarak. Ben olsam ben de vazgeçmezdim, bu yüzden itiraz etmedim; her ne kadar her an düşüp bilincini kaybedecekmiş gibi görünse de...

Evin kapısını örttükten sonra merdivenlere doğru koşturdum. Kamer de Feza'nın diğer koluna girip onun yürümesine yardımcı olurken, Koray hızlı adımlarla peşimden geldi.

Binadan çıktıktan sonra arabama doğru ilerledim. Sürücü koltuğunun kapısını açarken diğerlerine dönüp "Koray benle gelsin, siz de arkadan takip edin bizi," dedim. Kamer hızla kafasını sallarken Koray yan kapıyı açarak arabaya bindi. Onun ardından ben de hemen arabaya atlayarak arabayı çalıştırdım ve gaza yüklendim. Koray dikiz aynasından Kamerlerin bizi takipte olduklarını teyit ederken, yanlış olduğunu bile bile bütün kuralları hiçe saydım. Kurtarmam gereken biri vardı. Ama daha da önemlisi, öldürmekten beter etmem gereken biri...

"Anasından doğduğuna pişman edeceğim o herifi," diye hırladım dişlerimin arasından. "Benimle tanıştığı güne lanet okuyacak, celladı olacağım."

"Mert, biliyorum çok zor ama sakin olmaya çalışman lazım abi," diye mırıldandı Koray. "Geri dönüşü olmayan şeylerden bahsediyorsun."

"Koray, sıçtırtma sakin olmasına! Feza'yı ne hale getirmiş, görmedin mi? Şu anda yere yığılmıyorsa tek nedeni hissettiği korku! Onu bu hale getirdiyse Derin'e neler yapabilir, hiç düşündün mü?"

Susup direksiyonu daha da sıktım.

"Eğer onun saçının teline zarar verdiyse kurtuluşu yok, geberteceğim o iti!"

Koray konuştukça daha da hiddetlendiğimi anlamış olacak ki şu anda yapabileceği en iyi şeyi yaparak sustu.

Ana caddeden çıkarak ara sokağa girdiğimde gözlerim sokaktaki evlerin üzerinde geziyordu. En son gelişimin ardından uzun zaman geçmişti. Açıkçası hatırlayamamaktan korkuyordum.

Gözlerimi kısarak evlere bakmaya devam ederken "Neredeydi bu siktiğimin evi?" diye homurdandım sinirle. Sokağın sonuna geldiğimde diğer sokağa girip tek tek evleri süzmeye devam ettim ve sonunda gördüm.

"İşte orada," dedim dişlerimin arasından. Arabayı hızla evin önüne park ettikten sonra anahtarı kontaktan almakla bile uğraşmayarak kendimi dışarı attım ve eve doğru koşmaya başladım. Kamer'in arabayı acı bir frenle durdurduğunu ve açılan kapı seslerini duyuyordum ama umursamadan koşmaya devam ettim.

KIZIL YILDIZ (B.A.K.) ~ TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin