Elimi bacağıma koyup da "İstediğin oysa.." dediğinde arkasındaki Engin "Dur ben de sıralayayım da isteklerimi önce." diyerek elini geriye büküp çocuğu kendisine çevirerek kafa attıktan sonra yere sermişti bir güzel. Cebindeki çakmağı çıkartıp da çocuğun bacağıma değen elini yakarken, sınıftan tek çıkan Kubilay'dı. Diğer herkes taş kesilmiş gibi olduğu yerde duruyordu, tabii kapıdaki kalabalıkta cabası..

"Demek Zeynep'e dokunmak istiyorsun. Dokun tabi." dedikten sonra bileğini geriye büktü. Çıkan sesten anladığım kadarıyla kırılmıştı. Bu onun için iyi bir şeydi. Kırığın acısından ateşi hissetmezdi en azından. "Bir daha dokunmak ister misin hatta? Gel ya çekinme." Kendisi kalktıktan sonra çocuğu da kaldırıp ayaklarımın altına attı sinirle. "Dokunsana lan!" diye bağırıp da saçlarını çekerken, çocuğun yaptığı tek şey çığlık atmaktı. Hadi ama, ne kadar da cesaretliydi oysa oramı buramı elleyip de bana orospu muamelesi yaparken. Tekrar ayağı kaldırıp "Ne oldu?" diye sordu kulağına doğru tehdit edercesine. "Çabuk pes ettin. Bu kadar mıydı havan?"

"Göbekli geliyor." Engin'in yalaklarının biri Müdür yardımcısının geldiğini haber verince çocuğu bırakıp benim de kolumdan tutup çekiştirerek sınıftan çıktı Engin. Müdür yardımcısı kimin yaptığını biliyor ama hiç kimse konuşmadığı için kanıtlayamadığından tutanak tutup koltuğuna geri oturmakla yetiniyordu her seferinde. Konuşacak herhangi birinin başına gelecek şeyler az önceki çocuğun yanında hiçbir şeydi çünkü. Herkes çok iyi biliyordu bunu.

Arka bahçedeki duvardan atlayınca, belimden tutup bana sarılarak tuttu Engin. Diğer eliyle de duvara dayanmıştı. Ben de kaldım mı arada böyle,  habeş maymunu gibi. Hem dayak atmaktan hem de koşmaktan dolayı nefes nefese olduğu için bir kaç saniye bekledikten sonra konuşmaya başladı.

"Bu o çocuk muydu?"

"Ha? Kim?"

"Sana not veren mi ne?  O muydu bu şerefsiz?"

"Yok ya. Sınıf arkadaşım bu. Gerçi bunun da ismini bilmiyorum." deyip güldüğüm de o da kahkaha attı. Onu gerçekten gülerken görmeyeli uzun zaman olmuştu.

Bi saniye ya.. Dur. Derin nefes al. Ve acilen kendine gel. Bi de elini belimden çekip az geri gideydi iyiydi ya, neyse.

"Yemin ederim sizin sınıfı toptan ateşe vereceğim en sonunda."

"Kızlar da ölecekse neden olmasın."

"Senin böyle keyfin yerine gelecekse ben her gün birini dövsem ya." Ondan değil o keyif gülüm. Kıcına tekmeyi atacağım en kısa zamanda da, ondan. Ama tabi ki ondan önce birazcık eski ben gibi davranmamın da bir zararı yoktu. Böylece tek suçlu sen olacaktın ve ben de kazasız belasız atlatacaktım sen travmasını.

"Beni kıskanmanı da, korumanı da seviyorum." dedim elimi yüzüne koyup. Şöyle sıkıca da tutayım da bu kadar yaklaşmışken öpmesin bu cinsi sapık şimdi.

"Bak sen." deyince kafamı yana eğerek güldüm.

Zil çalınca "Müdür şimdi tüm sınıfı toplayıp çeker sorguya. Gideyim mi?" dediğimde korktuğum şeyi yapıp beni öptükten sonra "Kantindeydim de." diyerek kaldırıp duvarın üzerine koydu beni. Duvardan atlar atlamaz kolumla dudağımı defalarca silerek sınıfa çıktım. Engin'in bir kaç fedayisi de aşağı doğru iniyordu bu sırada. Biri elime suyla bisküviyi vererek arkadaşlarına yetişti.  Beyinsiz amipler! Her şeyi de düşünüyorlardı iki dakikada. Ama ders çalış desen umurları olmaz. Içimdeki 24'lük ben yine formundaydı maşallah..

"Evet Zeynep. Bir de senden dinleyelim olanları."

"Bir şey mi olmuş hocam?" diyerek arkamdan gelen Kubilay'ın kolunu tuttum. "Kubilay ile beraber kantindeydik biz."

"Sınıfta kıyamet kopmuş kızım. Nasıl hiçbiriniz görmezsiniz?"

"Kantin iki kat aşağıda hocam. Neden sınıftakilere sormuyorsunuz?"

Sinirlenerek sınıftan çıkan müdürün arkasından sinsice gülerek yerime oturdum.

"Yemin ederim çok korkuyorum senden."

"Bakma öyle katilmişim gibi." diyerek elimdeki suyla bisküviyi sıranın üzerine koydum.

"Çocuğu öldürmekten beter ettiğinize eminim."

"Ben yapmadım."

"Evet, ama engel olabilecek tek kişi de sendin."

"Neden engel olacakmışım? Bana ne dedi duymadın mı?" diye sorduğumda kafamdaki köşeli jeton da dank etmişti. Tabi ki de duymamıştı. Çocuğa da bakmıyordu o sırada, kapının tam önünde duran Engin'e bakıyordu.

"Neyse ya." dedim konuyu üstelememek adına. "Her kim olursa olsun, bana bulaşan cezasını da çeker." Engin de dahil!

Multi milli gurur kaynağımız 😄 çok sevdiniz bu hikayeyi farkındayım. Ve bu bana daha çok sorumluluk yüklüyor, peki ya siz bunun farkında mısınız?

Bir de bu Engin şu an çok tatlı lan! Onu ne yapacağız 😂 Ayıramıom. Enginimmmmmm 😄😄😄 şaka şaka delirmedim, yani henüz. 😈 Ama yine de çok tatlı. Ne bileyim. Karizmatik, yakışıklı, cool.. tamam la dövmeyin😄😄 hikâyenin sonu En başından belliydi arkadaşlar. Son söze, diyaloglara kadar hepsi kafamın içinde. Ve bu benim lanetim gibi bir şeydir ki, ben asla hiçbir şeyi unutmam☺ Yani endişe etmeyin, bende (elini bögrüne vuran siyah tesbihli emoji)

Yazardan son not; Yıldıza basmayanın kafasında az önceki siyah tesbihi kırcam haberiniz ola🙆😄

《FİNAL》Eyvah! 17 Yaşındayım (-18) Onde histórias criam vida. Descubra agora