Trip

10.7K 1.1K 95
                                    

O gün Kubilay'ı biraz daha iyi tanımıştım ve intihar edecek bir çocuk olmadığını da anlamıştım. Hayalleri vardı, akıllıydı, gelecek için çok şey yapmak istiyordu.

Peki neden intihar etmişti durup dururken? Delirecektim. Tek bir sebep bile bulamıyordum. Depresif bir hali de yoktu. Sadece sessiz, kendi halinde takılmayı seviyordu o kadar.

Engin'den gelen mesajı görünce üzerime hırka alarak koşup sokağın köşesine gittim. Babam yeni evde biraz daha işleri olduğunu ve yemek yiyip yatmam gerektiğini söylemişti telefonda. O yüzden gelmezlerdi.

"Bir şey mi oldu?" diye sordum yanına yaklaşıp.

"O çocukla mı geziyorsun ben yokken." Sinirliydi. Hem de çok fazla.

"Kubilay mı?"

"Adı her ne boksa?" diye tısladı. Sensin bok!

"Çocuk çok çalışkan. Ders çalıştırıyor bana. Sana da o gün onunla çıkacağımı söyleyecektim. Aradım. Ama çekmiyordu telefonun. Hatta kapalı olunca mesaj attım."

Masumca ona baktığım sırada telefonunu eline alıp mesajları inceledi.

"Peki sana bunu kim söyledi?" diye sordum yalancı bir sinirle.

"Şey."

"Ney? Sınıftaki o sürtüklerden biri değil mi? Ayrılalım diye dört gözle bekliyorlar zaten. Sen de maşallah, en ufak bir hatamı bekliyorsun."

"Ben seni çok özleyince ne yaptığımı bilmiyorum. Biliyorsun." dedi bana sarılıp. Bilmez miyim ya? Kızın koynuna da beni özledigin için girmiştin değil mi zaten? Ah canımm!

"Annemler gelecek birazdan. Gideyim." deyip çıktım kollarının arasından. Oysa ki eskiden o kollar beni sarsın da hiç bırakmasın diye dualar ederdim her gece. Ah Kalbim ah.. çok güzel sevdin. Ama yanlış kişiyi.

"Affetmedin sen."

"Mesele affetmek değil. Ya da küskünlük. Sadece her attığım adımda beni sorgulamandan sıkıldım." dedim. "Senin de, sınıftakilerin de."

"Gerçekten Özür dilerim. Senin öyle bir şey yapmayacağını biliyorum. En çok da ben biliyorum aslında. Sadece.. benden başkası ilgi alanına girince dayanamıyorum sanırım." Ben de, benden başkası senin ilgi alanına, artı yatağına, girince dayanamamıştım Engin. Anlayamazsın..

"Bildiğini belli etsen iyi edersin." deyip gözlerimi devirdikten sonra eve doğru koştum. Her hareketi daha fazla gözüme batıyordu. Bir an önce sıkı bir bahane bulmalıydim onu terk etmek için. Ama terk edip de Kubilay ile takılmaya devam edersem yine son aynıydı. Engin'in nasıl bir manyak olduğunu bende dahil herkes biliyordu. Hapse gireceğini bilse bile hiç acımadan öldürürdü onu. Oysa ki benim tek isteğim onu kurtarmaktı.

'Hadi ama güzelim. Bana küs mü uyuyacaksın?' Mesajı görünce gözlerimi devirmeden edemedim. Sahi, bu yılda bu terim var mıydı acaba? Hatırlamıyordum.

Bana küs mü uyuyacaksınmışmış. Ben sana ne kadar küs uyudum bilemezsin. Ne kadar ağladım sesim kısılana dek. Göz altlarım mosmor gezdim günlerce. Ben sana ne kadar kırıldım bilemezsin. Ne kadar suçladım kendimi. Benden Uzaklaşıyorsun diye kendimde aradım kusuru. Bir şey yaptım dedim. Fark etmeden kırdım onu. Belki üzdüm. Ama hiç aklıma gelmedi erkekliğini düşündüğün? Oysa şimdi hiç aklımdan çıkmıyor. Eskisi gibi değilsin diyorsun ya bana, sen eskisi gibisin de ne oluyor? Mihrap değişmiş ama tefekkür hep aynı.





Bölüm kısa,evet. Açıklamadan sonra bölümsuz kalmayın istediğim için yazdım. Yarın bi bölüm daha atmaya çalışırım☺ gerçi yarın cmt, biraz nah yazarım ama olsundu🙈

《FİNAL》Eyvah! 17 Yaşındayım (-18) Where stories live. Discover now