Senin Peşinden | JJK ✓

' Onlar '

Tanınmamak için taktığı maske ve şapkasıyla bile o kadar mükemmel gözüküyordu ki suratımda oluşan gülümsemeye engel olamamıştım. Ayrıca gözleri o kadar büyümüştü ki gidip dudaklarını öpsem ne olur diye düşünmeden edemedim.

" Atla "

Tekrar uyarımı yaptığımda silkelenerek bana doğru yaklaştı. Sonunda idrak edebilmişti sanırım. Keşke bu kadar geç olmasaydı diye düşünmeden edemezken konuşmaya başladı.

" Sen motor mu kullanıyorsun? Hemde bu kıyafetle? "

Gözlerindeki ifade sinire dönmeye başladığında sıkıntıyla iç geçirdim. Ne kadar aptaldı, kullanamasaydım motorun üstünde ne işim vardı?

" Siyah bir deri ceket ve siyah pantolondan başka bir şey giymedim, uzatma da atla hadi "

Kaskları nereye fırlattığımızı bilmediğim için umursamadan oturmasını bekledim. Bir iki adım atıp daha sonra arkaya geçecek olması onu sıkıntıya sokmuştu sanırım. Acaba motor kullanmasını biliyor muydu? Hiç sanmıyordum.

" Motorla gitmek istemiyorum "

" Neden? "

Bana aptalmışım gibi bakıp gözlerini çevrede gezdirdi. Uzunca bir süre etrafta gözlerini gezdirdiğinde asıl sıkıntısı neydi gerçekten merak etmeye başlamıştım. Garip davranıyordu.

" Ben kullanmayı bilmiyorum ve arkaya oturmam "

Egosuna yenik düşen bir adet şapşal gördüğüm için dirseğimi motora yasladım ve destek alarak suratımı avucumun içine aldım. Ona böyle bakmak hoşuma gitmişti, gözleri ise sürekli olarak dudaklarımda olduğu için yüzümde anlamsız bir ifade vardı sanırım.

" Atlarsan öpüşebileceğimiz bir yere süreceğim "

Göz kırpmamın ardından dudaklarımı ıslattım, yutkunduğunu gördüğüm an sesli bir şekilde gülmüştüm. Üstümdeki kıyafetler ve az önce yaşadığım o anlar sayesinde sanırım arsızlaşmıştım. Ve böylesi daha çok hoşuma gitmişti.

Hızlıca motorun arkasına oturduğunda verdiği karar şaşırtmadığından bana sarılmasını bekledim. Benden uzak durmaya çalışması gözlerimden kaçmamıştı.

" Sarılmazsan düşersin "

Şu filmlerdeki sahneyi onun üstünde uygulayacak olduğum için birazcık üzülmüştüm ama işime geliyordu. Tamam aramızda hala sıkıntılar vardı, peşimde biri vardı ama bunları gözardı etmek istiyordum. Onu bir günden fazla göremeyince kendimi kötü hissediyordum.

Ellerini belime yerleştirdiğinde gözlerimi kapatmak istemiştim. O kadar güzel kokuyordu ki biraz yakınıma gelmesiyle bile bu kokunun kölesi olabileceğimi düşündüm. Onu sapkınlık denebilecek kadar çok seviyordum. Ve sevmekten yorulsamda vazgeçmeyecektim.

" Daha sıkı sarılman gerekiyor "

" Az önce gördüklerimden sonra bunu yaptığıma şükret "

Arkamı dönüp göz göze gelmemizi sağladım. Kaşları çatık olduğu için sinirlerim bozulmuştu. Neye sinirleniyordu ki? Bu işten kurtulmak istiyorduk, kurtulmamız içinde yapılması gereken bir şeyi yapmıştık.

" Motoru ben kullanıyorum, farkındasın değil mi? "

" Beni öldürmeyeceğini ikimizde biliyoruz "

Kendine olan güveni biraz sinirimi bozsada derin bir nefes alarak önüme döndüm ve motoru çalıştırdım. Madem öyle ben de hızlı sürerdim değil mi? Hem bir garip davranıyordu, tam olarak Jiyong için tripli desem değildi, daha garip bir durum var gibi gelmişti bana.