" Problem yaparlarsa maskeyi çıkartmam yeter diye düşünüyorum, şimdi biraz eğlenelim " dediğinde gülerek karşılık verdim. Market arabasının arkasına geçip sürmeye başladığında insanların bize olan garip bakışlarını üstümüzde hissedebiliyordum. Gözlerin üstümüzde olması her zaman beni strese sokardı, nedense her hareketime dikkat etmem gerekiyormuş gibi düşünürdüm ve hareketlerimin yapmacıklaşmasına sebep olurdu.
" Ne alacağız ki ? " diye Jiyonga sorduğumda bana cevap vermeden market arabasını sürmeye devam etti. Sanırım aklında bir şeyler vardı ve ben onun dikkatinin dağılmasına sebep oluyordum. Zaten bu alışveriş tarzı olaylarda ne alacağımı aklıma yazdıysam birinin soru sormasıyla alacaklarımı mutlaka unuturdum.
Önüne gelen her şeyi benim üstüme atmaya başladığında parayı nasıl ödeyeceğimizi düşündüm. Kasaya benimle beraber gitmeyi düşünüyorsa rezillik yaşayacaktık. Eğer ben kasiyer olsaydım ve üstünde yiyeceklerle market arabasında olan bir kız görseydim gülerdim muhtemelen.
Markette çalan şarkıyla yüzüm gülerken kendime engel olamadan şarkıya eşlik etmeye başladım. Jiyong saçımı çekip ona bakmamı sağladığında tek kaşını kaldırarak
" Bu şarkıyı seviyor musun ? " diye sorunca kafamı aşağı yukarı sallayarak ellerimi birbirine çarptım.
" Love me right en sevdiğim şarkılardan, nedense duyunca içimde anlamsız bir enerji oluyor " dediğimde gözlerinin irileştiğini gördüm. Sanırım içimde on beş yaşındaki insanların fanlık duygusu vardı. Bu içten içe gülmeme sebep olduğunda aldırış etmeden şarkıyı söylemeye devam ettim.
" Bakar mısınız, sizi bir yerlerden tanıyor olabilir miyiz? " diyen çocuğa baktığımda Jiyongu değil de beni tanımış olması şoka uğramama sebep olmuştu. İşin kötüsü biri bizi tanısa kesinlikle hakkımızda asılsız dedikodular çıkacaktı. Jiyong programda aşık olduğu bir kızdan bahsetmişti ve benimle markette kimileri için romantik benim içinse sadece komik sayılabilecek bir durumun içindeydi şuan. Sesimin farklı çıkmasına özen göstererek
" Sanmıyorum " dediğimde Jiyong hiçbir şey olmamış gibi bir şeyler almaya devam ediyordu. Keşke biraz yardımı dokunsaydı diye düşünmeden edemezken çocuk benimle konuşmayı ne yazık ki kesmiyordu.
" Ama sizi bir yerlerde gördüğüme eminim. Ayrıca Korede sizin gözünüzün renginde çok fazla insan yok " dediğinde içimden yuh çekiyordum. Göz renginden insan tanımak da neydi böyle? Sanırım denk geldiğimiz çocuklar idollerin tuvaletteki fotoğraflarını bile çekip hayranlarla paylaşan sapkın insanlardandı.
" Kaybol " diyerek söze nihayet giren Jiyong sayesinde derin bir nefes aldım, keşke böyle acil yardım konularında gecikmeseydi.
Çocuklar Jiyonga ters bir bakış atıp yanımızdan ayrıldıktan sonra tedirgin olmaya devam ettim. Kendim için değil ama jiyong için baya skandal denebilecek bir olay olurdu muhtemelen.
" Nasıl ineceğim ben buradan ? " dediğimde üstümdekileri ona göstererek ilgisini çekmeye çalıştım. Şaşırtıcı ama ilgisini çekmiştim, çenesiyle oynadıktan sonra
" Bilmem sen zeki bir kızsın, çözümü bulursun " dediğinde omuz silkerek arkasını döndü ve bir şeyler almaya devam etti. En mantıklısı kasada üstümdekileri alarak koymasıydı o yüzden alışveriş bitene kadar sessiz kalmayı tercih ettim.
Müziğe eşlik ederek alışverişi bitirmiştik ama şuan en kötü bölüme gelmek beni utandırıyordu. Üstümdekileri ödemek için koyduğunda kasiyer bize gülerek bakmaya başlamıştı. Jiyong beni market arabasından çıkarmak için kucağına aldığında iki büklüm olmaktan kurtulduğum için şuan mutluydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senin Peşinden | JJK ✓
FanfictionSerin rüzgarda nefes almak istiyorum, Aşıklar gibi öpüşmek. Okyanusuna dalmak istiyorum. Söylesene, yağmur seninle mi yağıyor?
