Senin Peşinden | JJK ✓

Kurtarıcı

Duyduklarım karşısında bir anlığına benim için ortam sessizleşmiş kulaklarımda bir çınlama hissetmiştim. Boğazım düğümlenirken konuşamayacağımı bildiğim için kendimi toparlayarak yüzüme yerleştirdiğim samimi olmayan gülümsememle kafamı salladım. Jungkook'un bakışlarını hala üstümde hissederken Yoongi Hyung söze karıştı

" Biz bunu neden yeni öğreniyoruz? Ne zamandan beri böyle bir şey var ? " dediğinde en az benim kadar şaşırmış görünüyordu. Tuhafıma giden şey ise böyle bir ilişki varsa neden üyelerin haberi yoktu? Yutkunmakta zorluk çekerken gözlerimin acıyla sızladığını hissettim. Hayır şuan burada ağlamamam gerekiyordu. Kullanılmış olma hissiyatı tüm benliğimi sararken ağlamamak biraz zor olsa da kendimi tutmalıydım. Sonunda başladığım işin mutlu bir şekilde biteceğine inanmışken beni yalanlarıyla oyalayan biriyle uyumuştum. Onun kollarına sığınıp kokusuyla huzur bulduğumu zannederken bana güzel şeyler söylerken aynı zamanda başkasına da mı aynı şeyleri söylüyordu yani ? Benimle uyumadığı günler başkasıyla mı uyuyordu ? Belki de eskiden bir sevgilim vardı derken bahsettiği kız Yeriydi.

Durup edecekleri sohbeti dinlemeye çalışsam ağlayacağımı bildiğimden arkamı dönerek telefonuma bakma bahanesiyle yanlarından ayrıldım ve koridora çıktım. Aldığım nefes ciğerlerime giderken canımı acıtıyor, gözlerimin daha çok dolmasına sebep oluyordu. Peşimden gelme ihtimalini düşünerek adımlarımı hızlandırdım ve kendimi koridorun sağ tarafındaki temizlik odasına attım. Kapıyı arkamdan kilitlerken kapıya yaslandım ve hafifçe eğilerek nefes alış verişimi düzene sokmaya çalıştım. Asla düzelecek gibi değildi. Olduğum yerden kayarak diz çöktüğümde gözlerimdeki yaşlar istemsizce kendini bırakmaya başladı. Daha dün gece evimin önünde bana sarıldığında kalp atışının hızlanmasını hissetmiş, bana karşı bir şeyler hissettiğini düşünmeye başlamıştım. Aptallığım canımı sıkarken ilk kez biriyle uyuduğum, ilk kez birinin kollarında huzur bulduğum, ilk öpücüğümü verdiğim o anlar gözümün önüne geldiğinde kalbime çökmüş olan acıyla ağlamam daha da şiddetlenmişti. Sessiz bir şekilde ağlamaya özen göstermeme rağmen kapının bir iki kez tıklatılması sonucunda olduğum yerden uzaklaştım.

"Hanımefendi iyi misiniz?" dışarıdan gelen sesle dikkat çekmemek adına kendimi toparladım ve sesimin güçlü çıkması için ekstra özen göstererek

" Bir telefon görüşmesi yapıyorum. Beş dakika sonra çıkacağım. İlginiz için teşekkür ediyorum " dediğimde sesim ağladığım için biraz titrek çıkmıştı ama karşı tarafın bunu anlayabileceğini pek düşünmüyordum.

" Peki " diyen sesin uzaklaştığını hissettiğimde ağlamayı tamamen keserek sakinleşmeye çalıştım. On dakika daha içeride kaldığımda  iyi hissederek dışarı çıktım ve kendime çeki düzen vermek için lavaboya girdim. Saçlarım dağılmış, makyajım çok az da olsa bozulmuştu. Gözlerimin kırmızılığı haricinde pek de bir sorun yok gibi gözüküyordu. Elimi yüzümü hafif bir suyla yıkadıktan sonra saçlarımı da düzelterek dışarı çıktım. Dans odasının önüne geldiğimde üyeler kendi aralarında şakalaşmaya başlamışlardı bile.

" Vay demek Yeri ha. Güzel seçim maknae. Ben senin seksi kızlardan hoşlandığını sanıyordum. Soo Minle de aranız pek bir iyi gibiydi. Eğer şu an boşta kaldıysa onunla ilgilenmemde bir sakınca yoktur umarım ?" Jiminin sesi kulaklarıma geldiğinde olduğum yerde huzursuzca dinlemeye devam ettim.

" Bence de Soo Min seksi bir kız. Seni seçmezse ben de talibim. Maksat grup içinde kalması. Bizden birini seçmesi lütuf " diyen Taeyi duymamla gözlerim hayretle büyümüştü. Lütuf denilcek kadar büyük bir iltifatla daha önce hiç karşılaşmamıştım

" Onun Jiyong Hyungla sevgili olduğunu düşünüyordum. Çok samimiler " sohbete katılan Yoongi Hyungu da duyduğumda olduğum yerde can vermek istedim.