Hayatım Boyunca Unutamayacağım

29.9K 2.1K 419
                                    

Arkadaşlar Tango dansını zihninde canlandıramayanlar olabilir diye düşünerek yardımcı olma amaçlı medyaya ekledim. Video birebir yazdığım satırlara uygun.  Keyifli okumalar :)

ŞAKA !! " diye bize gülerek bakan üyeleri görünce neredeyse küçük dilimi yutacaktım. Jimin kahkalar eşliğinde

"Sizi kötü görmeyi ummuştuk fakat fazla mutlu görünüyorsunuz " diye söylendiğinde yüzümde Jungkook'un etkisiyle kalmış olan gülümsemeyi silip dudaklarımın çizgi haline gelmesini sağladım. Gözlerimi ayırmayıp dik dik onlara baktığımda gerçekten böyle bir şaka yapacaklarını düşünemediğim için kendime kızmaya başlamıştım. Üyelerin çılgın olduğunu, birbirlerine şakalar yaptıklarını biliyordum ama bu kadar ileri gittiklerinden haberim yoktu. Tae gülmeyi kesip

"Hey! Şöyle bakmayı kesin ikinizinde aynı derecede korkunç bakışlar atması beni geriyor " diye söylenerek hafifçe Jin hyungun arkasına doğru geçmişti. Sinirimi bir kenara bırakmaya çalışarak gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım. Tamam burada Jungkook yanımdayken iyi hissetmiştim fakat beni sakinleştirememe ihtimali de vardı. Eğer öyle bir şey olsaydı belki kriz bile geçirebilirdim ve olaylar çok farklı bir şekilde gelişiyor olurdu. Olumsuzluk düşüncelerinden zorla sıyrıldığımda 

"Ellerim acıyor, çözebilir misiniz ? " diye sakince fısıldayan sesimle sormuştum.  Sesim az önce olanlardan sonra güçsüz ,onlara kırgın bir şekilde çıkmıştı. Aslında pek kırgın sayılmazdım fakat bu biraz fazlaydı. Sonu düşünülmemiş bir şakaydı ve kötü bir şey olabileceği ihtimalinin akıllarına gelmemesi onların gözünde değersizmişim gibi hissetmeme sebep olmuştu. Jin hyung usulca yanıma yaklaşıp ellerimi çözmeye başladığında Jimin de aynı şekilde Jungkook'un ellerini çözüyordu.

"Ama siz kızmıyorsunuz yada bağırmıyorsunuz. Böyle olunca eğlenemedim " diyerek üzgün bakışlarla bakan Tae' ye cevap vermedim. Nedense onlar içeri girdiği andan itibaren kendimi kötü hissetmeme sebep olacak bir his tüm vücudumu kaplamıştı. Jin Hyung ayaklarımı da çözdüğünde gözlerimin dolduğunu hissettim. Ne oluyordu bana böyle ? Saçma bir şekilde şakalandığım için ağlayacak bir insan değildim. Aslında neden gözlerimin dolduğu apaçıktı. Alnıma değen alnı ve eşsiz gülümsemesiyle bana bakan Jungkook'la bir iki saniye daha fazla geçirmeme engel olmuşlardı. Ben bana peçete verdiğinde toplasan on saniyeyi geçmeyecek o an için üç yılımı vermiştim. Şimdi onlar ise elimden hayatımın en güzel saniyelerini almışlardı. İşte hüznüm bu yüzdendi.

"Özür dileriz " diye mahcup bir şekilde konuşan Jin Hyung yavaşça bana destek olma amaçlı sarılmıştı. Bu hareketi bende abi hissiyatı oluşturmuştu. Ona karşılık vermeden öylece durduğumda gözlerime dolan bir iki damla yaşı serbest bıraktım. Geri çekilip ellerimle yaşları sildiğimde

"Özür dilerim, ağlamamam gerekiyordu fakat ben , sanırım çok korktum. " diye geveleyince Jimin bana dönerek

"Özür dilemesi gereken sen değilsin Soo Min, bu kadar iyi olman bizi gerçekten vicdan azabına sürüklüyor. " dediğinde kendimi toparlamaya çalıştım.

"Sen bir şey söylemeyecek misin ? " diye Jungkook'a soru soran Tae 'ye  " Bu fazlaydı. En azından onun için " diyerek arkamda olduğunu bildiğim Jungkook cevap vermişti. O derken beni kastediyordu ve bu durum beni güçsüz gösteriyordu. Zaten güçlü biri olduğumu iddia  eden biri değildim o yüzden çok canımı yakacak türden sözler değildi bunlar ama duymayı da tercih etmezdim .

"Gidelim buradan " diyen Jin hyungu herkes onayladıktan sonra yürümeye başladık. Omzumda bir el hissettiğimde o ellerin sahibinin kim olduğunu biliyordum. Yavaşça yürümemi kesip ona doğru döndüğümde ani bir şekilde bana sarıldı. Bunu hiç beklemediğim için tam karşılık verememiştim. Kolları sıkıca beni sardığında yine kulağıma doğru eğilerek fısıldadı.

Senin Peşinden | JJK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin