Misafir

20K 1.8K 283
                                    

"Jungkook ?"

Gözlerim şaşkınlıktan büyüdüğünde o da aynı şekilde bana bakıyordu. Baştan aşağıya beni süzdüğünde kaşları çatılmıştı. Neden böyle bir tepki verdiğini anlayamadığımda kendimi kontrol ettim ve giydiklerimin çok açık olduğunu sonunda idrak edebildim.

" Kapıyı kim olmadığını sormadan bu kılıkla mı açıyorsun ?" dediğinde askılıkta asılı olan hırkaya uzandım ve hemen üstüme geçirdim. Utanmıştım

" İçeri geçsene " dediğimde yavaşça dediğimi yaptı. Odaya göz gezdirmeye başladığında
neden bu saatte geldiğine anlam verememiştim.

" Neden telefonlarına bakmıyorsun? İyi olsanda olmasanda bana haber ver demiştim " diyince sabahki diyaloğumuz gözümde birden canlanmaya başladı. Beni uykudan kaldırıp böyle bir şey söylediğini hatırladığımda

" Uykumdan uyandırdığın için söylediklerini tam idrak edememişimdir. Özür dilerim "  elleri cebinde bana bakıyordu. Hala kaşları çatıktı ve bu hali beni biraz ürkütmüştü açıkçası.

" Neden telefonuma cevap vermedin ?" dediğinde misafirlerden ve uykudan vakit mi kaldı demek istesem de söylenmemeyi tercih ettim.

" Uyuyordum. Ondan öncede evde arkadaşlarım vardı. "  tek kaşını kaldırarak kim olduğunu sorarcasına bana baktı.

" Mimiklerimden anlayamıyorsun sanırım, kim olduğunu söylemek için lütfeder misin ? " der demez şu aralar bana çok fazla hesap sorduğunu fark ettim. Acaba benden hoşlanmaya mı başlamıştı ? Düşüncesi bile güzel gelince kendimi tutamayarak güldüm. Bana sert bir surat ifadesiyle bakmaya başladığında aniden sırıtmayı kestim ve düz bir ifadeyle konuşmaya başladım.

" Hye Ri ve Jiyong gelmişti. Beraber yemek yedik " kafasını yukarı doğru kaldırarak tavana baktı ve birkaç saniye sessiz kalmayı tercih etti.

" Ayakta dikilmek istediğinden emin misin ? " dediğimde biraz dursada daha sonra yürümeye başlayarak dün uyuduğumuz koltuğa kendini bıraktı. Yorgun gözüküyordu sanırım dün rahat uyuyamamıştı ve ben onu gerçekten yormuştum. Usulca yanına oturup ellerimi önümde birleştirdim ve gerildiğim zaman yapmaya başladığım o hareketi yapmaya başladım. Baş parmaklarımı yuvarlak oluşturacak şekilde birbirinin üstünden geçirmeye başladığımda

" Telefonlarımı onlar var diye mi açmadın ? " diye tekrar sordu. Asla sormaktan vazgeçmiyordu. Derin bir nefes alıp
" Eğer senin aradığını görseydim mutlaka açardım ayrıca bana hesap sormayı kes. "  yüzündeki  ifade ilk başta değişmese de sonunda biraz da olsa yumuşadı.
" Neden böyle yapıyorsun ? " diyerek parmağıyla yaptığım şeyi işaret etmişti. Anında ellerimle oynamayı kestim ve açıklama yapmamı beklermişçesine bana bakan surat ifadesine karşılık vermek zorunda kaldım

" Alışkanlık " diye  üstü kapalı geçiştirmeyi tercih etmiştim. Çok fazla soru soruyordu ve gerçekten ses tonu hesap sorar şeklinde olduğu için artık sinirlenmiştim , abartmıştı. Neyseki buraya geliş nedeni hafızamda kendini hatırlattığında

" Bu arada iyi olduğumu kontrol etmek için buraya kadar gelmene gerek yoktu. "  diyerek tepkisini merak ettiğim için yüzünü incelemeye başladım. Kendini geriye doğru atarak gözlerini kapattı ve sessizce nefes aldı.

" İyi olduğunu kontrol etmek için geldiğimi nereden çıkardın ? Uyumak için geldim " dediğinde ne tepki vereceğime ben de karar verememiştim. Uyumak için geldim de ne demek oluyordu ? Benimle uyumayı sevmiş miydi yani ? Gerçi dünkü o haline uyumak denirse diye düşünürken hafifçe boğazımı temizledim ve

" Uyumak için mi buraya geldin yani ? " dememle umursamazca omuz silkti. Sanırım bu evet demek oluyordu. Aslında hala tepkisizce suratına bakmak istiyordum. Mantıklı bir açıklaması olmalıydı.

Senin Peşinden | JJK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin