Senin Peşinden | JJK ✓

Aile

+400 vote olunca yeni bölümü atarım bebekler. Yalnız size uyarım bölüm içinde Soo Min bir video izleyecek, onu medyaya ekliyorum. Oradan izleyip Soo Minin nerede ne tepki vereceğine bakarsınız :)

Ne demek çekilmeyeceğim ? Sen neden bugün bu kadar yüzsüzsün ? " bana doladığı  kollarını biraz gevşeterek yüzüme baktı, yaptığını şaka olarak görmüyordum. Kalbim kırılıyordu. Özellikle de benden iyi baba olur mu sorusuna.

" Ne yapıyım ? Yüzsüz olmadığım zaman hiçbir şeye izin vermiyorsun ki " bana şaka mı yapıyordu şu an yoksa dalga mı geçiyordu? " Bir sevgilin ve çocuğun olduğu için olabilir mi ? " bana sarılmayı kesip normal surat ifadesine dönünce rahatlamıştım. Aramıza koyulacak bir mesafeye ihtiyacımız vardı.

" Şimdilik çekiliyorum, sonra zaten bana geleceksin " iddiası karşısında kaşlarım yukarı kalkarken beni Yerinin üstüne kuma olarak almayı mı düşünüyor diye aklımdan geçirmedim değil. Nedense bu tavırları bebekle alakalı bir durum var gibi hissettiriyordu bana.

" Benden sakladığın herhangi bir şey var mı ? " gözlerimi kısarak ona baktım, her mimiğini kontrol etmem gerekiyordu. " Varsa ne yapacaksın ? " kafasını yine sağa doğru yatırıp gülümseyince gözlerimi kaçırmak zorunda kalmıştım. Beni çok zorluyordu. Öyle bakmasa işim daha kolay olabilirdi.

" Neyse seninle muhattap olmak istemiyorum " kulaklığımı takıp favori şarkım şimi şimi koko bapı açtım. Onlarla tanıştığım gün aklıma gelince az da olsa Jungkooka olan sinirimi bastırabilmiştim. Kulaklığımın teki çekilince derin bir nefes alıp gözlerimi yumdum. " Sinirlenme, sessizce dinleyeceğim. Varlığımı yokluğumu anlamazsın " o yanımdayken kalbim bana hatırlatıyordu işte, ses çıkarmasına gerek yoktu ki.

" Neden videoyu izliyoruz? Direk şarkıyı açsaydın ya ? " kaşlarını çatmış bir şekilde bana bakınca düz bir ifadeyle konuştum. " Fanım diyorum fan, Lay oppanın yokluğu belli oluyor. O olmadan grubun eksik  kaldığını sürekli kendime hatırlatmak için arada açıp izliyorum " ben de onun az önce yaptığı gibi kafamı sağa doğru yatırıp gülümsedim. Şirin görünüyor olmalıydım ama o etkilenmiş gibi değildi.

" Oppa mı? Oppa? Lay Oppa ? " inanamayarak konuşmasına karşılık kafamı hızlıca aşağı yukarı salladım. " Op- nasıl ya ? Benim yanımda öyle söylemeye utanmıyor musun ? " gözlerim büyürken sesli bir şekilde güldüm.

" Sen çocuk yapmaya utanmıyorsun da ben oppa demeye mi utanacağım ? " dudaklarını yalayıp ardından sinirle dudağını ısırınca bu kadar kızması bana komik gelmişti. Acaba Layle tanıştığımı söylesem tepkisi ne olurdu ? " Biliyor musun, Jiyong geçenlerde beni Lay Oppayla tanıştırdı "  oppa kısmına vurgu yapıp konuşmamın ardından tek kaşının kalktığını görmüştüm.

" Kendi yetmiyor bir de Layle mi tanıştırdı ? " onun ifadesizliğinin etkisiyle ben de ifadesizleşmiştim. Biraz ciddi rol yapsam sıkıntı olmazdı sanırım. " Evet, üzgün olduğumu görmüş Layi sevdiğimi bildiği için bizi tanıştırdı " bana odaklanmasına karşılık yutkunma gereksiniminde bulunmuştum.

" Sadece tanıştınız mı ? " aslında o gün baya bir rezildim. Çocuğa masaj bile yapmıştım, Jiyong durdurmasa üstüne meyve suyu döküp soyunmasını sağlayacaktım. Ah, ne utanç verici. Yeni yeni aydınlanıyordum şu an. " Neden kızarıyorsun? "  karanlıkta kızardığımı nasıl görmüştü? Kızarmış mıydım ? Ellerimi yanaklarına koyup kontrol ettim, gerçekten sıcaktı.

" Yanaklarım buz gibi benimle dalga geçme " diyerek yalan söylememin ardından devam ettim. " Sadece tanıştı..." elini yanağımı kontrol etme amaçlı üstüne koyunca kaşları yukarı kalkmıştı. " Demek yanakların buz gibi ? " zorla gülümseyip elini yanağımdan çekti.