Senin Peşinden | JJK ✓

Sapık

+400 vote olunca ybyi atarım efendim saygılar. Medyadaki hanım, Kiko.

Seviyesiz yorum yapmayın arkadaşlar. Rica ediyorum dikkatli olalım. Okudukça üzülüyoruz

"E içkiler nerede içmiyor muyuz ? " Daesung barın sahibine , kumam diyebiliriz, soru yöneltmişti. " İçkileri beleş sanmayın bozuşuruz, buranın da kalkınması için para dökmeniz gerekiyor. " Seungrinin suratı düşerken Daesung onun kafasına vurmakla yetindi. Her grupta böyle oluyordu, maknae sizseniz şiddet görüyordunuz. Yaşınız kaç olursa olsun.

" Bugün ben de içeceğim " nedense Jiyonga haber verme gereksinimi duydum. Onun yanında hiç sarhoş olmamıştım ama sarhoş olunca neler yaptığımı biliyordu. " Neden içmek istiyorsun ? " kaşları çatılırken sorusunun anlamsızlığı karşısında göz devirdim.

" İçmek için yeterince derdim yok mu sence ? " aslında insanlar dertlerini unutmak içiyordu ama sadece birkaç saatliğine etkisi vardı. Benimse uyandığım an kaçmak istediğim daha çok anım olmuş oluyordu.

" Tamam, gözümün önünden ayrılmamaya dikkat et " ona yaklaşıp yumuşak yanaklarını sıktım ve geri çekildim. Kafamı mekanı daha rahatça taramak adına birkaç kez çevirdim. Ikondan Bobby beni görüp elindeki kadehi kaldırınca selam vermek adına elimi kaldırdım. YG'de çalışırken tüm idollerle yakın olmasamda konuşmuşluğum oluyordu. Bobby de beni her gördüğünde selam verip konuşan biriydi ama uzun zamandır konuşmuyorduk.

Selamımı alıp kafasını çevirmesinin ardından bizimkileri takip etmeye başladım. Bar taburelerine geçip oturdum ve barmane baktım. " Yok artık, barmenlik mi yapıyorsun ? " Mino yamuk bir gülümseyiş atarken ben hala şaşkınlığımı üstümden atamamıştım.

" Winner dan aldığım para yetmiyor, ek iş yapmaya başladım " bana gülerek verdiği cevabın ardından Seungriye dolaşmak adına koluna vurdum. " Yok artık hyung ya, beleş işçi mi buldun ? Biliyorsun tabi seni kıramayacaklarını ucuz işçi çalıştırıyorsun" ciddi olmaya çalışmıştım ama işaret parmağını kendine doğrultup gözlerini kısınca istemeden de olsa dişlerim gözükmüştü.

" Sen şu sıra beni kıskandığın için saçmalıyorsun farkında mısın ? " gözleri o kadar korkunçtu ki yutkunmak zorunda kalmıştım. " Seni neden kıskanacakmışım? " bana alaylı bir bakış atıp gülmesinin hemen ardından Jiyongun bizi yan tabureden izlediğini gördüm. Şuan kesinlikle çok eğleniyor olmalıydı.

" Senden daha güzel olduğum için olabilir mi ? " gözlerimi bilerek büyütmemin hemen ardından Minoya baktı. " Söyle bana Mino, o mu ben mi ? " Mino önce beni hemen ardından Seungriyi süzerek cevabını anında vermişti. "Benim cevabım her zaman sensin, sorman bile hata " ona göz kırpmasının ardından sesli bir şekilde güldüm.

" Tamam Mino benimle beraber olma isteğini gözden geçireceğim, aklıma yazdım. Sana şans vereceğim " Mino içkileri doldururken Seungrinin söylediği şey üzerine sadece gülümsemekle yetinmişti, artık ne kadar bıktıysa.

" Yoksa siz ? " elimi ağzıma götürüp şaşırma efektimi verirken ikiside bana dönmüştü. " Yani Mino onun barında bu yüzden mi çalışıyorsun? Duygularını kontrol edemiyorsan sana yardım ederdim " burukça gülümsememin hemen ardından Mino kafasını salladı. Ne kadar harika ortamdı, kimin kime yürüdüğü belli bile olmuyordu. Zaten YG'de bu tarz trollemeler çok fazlaydı.

" Bir ara sana geleceğim, özletiyorsun kendini " bu sefer rolün etkisinden değil gerçek duygularımdan kaynaklı olarak burukça gülümsemiştim. Gerçekten YG sıcacık bir aileydi, idolleri benimserken zorlanmıyordunuz. Hangi idoller basit dansçlılarla böyle konuşurdu ki?