Revenge Of The Fire || Justin Bieber "DÜZENLENİYOR"

2.7

"Nasıl yani? Şimdi siz evleniyorsunuz. Doğru duydum değil mi?" diye kekeleyerek konuştum çünkü çok şaşırmıştım. Zack'le çok uzun zamandır birliktelerdi ama daha okul bitmediği için böyle bir şey beklemiyordum.

Kristen heyecanla "Evet!" diye bağırdı. Aldığım haber beni de sevindirmişti çünkü Zack ve Kristen gerçekten birbirleri için yaratılmış gibilerdi. Birbirlerini mutlu etmeyi biliyorlardı, bizim aksimize. Zamanla onlar gibi mutlu olmayı umuyordum.

Evlenme teklifini nasıl aldığını merak ederken hemen ayağa kalktım ve "Hadi beyler siz mutfağa!" deyip Justin'i ayağa kaldırıp sırtından ittirdim.

"Beni özlediğini sanıyordum." Deyip yapmacık bir şekilde suratını astı. Daha sonra güldüğünde gözlerimi devirip gitmesini izledim. Zack ve Kevin da gülerek mutfağa gittiklerinde kız kızaydık. Alice'le Kristen'ın iki yanına oturup heyecanla anlatmasını bekledik.

"Tamam, sakin olun, anlatıyorum." Sanki teklifi az önce almış gibi mutlu ve heyecanlıydı. Açıkçası neredeyse 5-6 yıllık arkadaşım evlenecekti ve ben onun adına gerçekten çok mutluydum.

"Zack'in evindeydik. Sıkıldık ve film izlemeye karar verdik. Zack korku filmi seçti. Ben pek istemesem de izliyordum ama çok korktuğum için Zack'in koluna sarılmıştım. Tam filmin en korkunç yerinde Zack bana döndü ve 'Ekrana değil bana bak.' dedi. Dediğini yapıp ona baktım. Zaten filmi zar zor izliyordum. İlk önce beni öptü ve geri çekilip cebinden bir yüzük çıkarıp bana uzattı." Durdu ve anı bir kez daha yaşarmış gibi düşündü. Anlatırken gözleri parlıyordu.

" 'Benimle bir ömür boyu beraber misin?' Ben hem gülüyordum hem de mutluluktan ağlıyordum. 'Evet!' diye çığlık atıp Zack'e sarıldım ve sonra beni yemeğe götürdü." Çok mutlu olduğu her halinden belliydi. Bende onun adına çok sevinmiştim. Kristen'a sarıldım ve onu tebrik ettim. Ardından da Alice tebrik etti.

"Tamam, peki düğün hazırlıklarına başlıyor muyuz?" diye hemen atladı Alice. İkimiz için de eğlenceli kısım burasıydı.

"Tabi ki hemen başlıyoruz! Düğünün nerde olmasını istiyorsunuz?" diye cevap verdim.

"Biz açık havada yapmayı düşündük düğünü, bu yüzden bir otelin bahçesi uygun olabilir." Kristen omuz silkti. Aklında tasarlamaya çoktan başlamış gibiydi.

"Harika! Organizasyonu bize bırak." deyip bana göz kırptı Alice. Zorlu ama eğlenceli bir süreç bizi bekliyordu.

***

Her şey hazırdı. Düğün yeri, gelinlik, damatlık, davetiye... Hızlı da olsa her şey Kristen ve Zack'in istediği gibi olmuştu. Gelinliğini de çok beğenerek almıştı ve düğün günü gelmişti. Bütün bu süreçte Alice ve ben büyük sorumluluk üstlenmiştik. Bir sorun çıkmamasını umuyordum.

Sabah erkenden kalkmıştım çünkü hemen giyinip otele gitmem ve hazırlıkları kontrol etmem gerekti.

Otele vardığımda Kristen daha gelmemişti. Hemen otel görevlileriyle konuşup, önemli şeyler için onları uyardıktan sonra odamıza çıktım. Üç oda kiralamıştık. Kristen ve Zack gibi bizde bugün otelde kalacaktık. Kristen ve Zack'in odasını da kontrol ederken sonunda Kristen da gelmişti. "Hey!" diye Kristen'a seslendim.

"Günaydın." Dedi ve gülerek yanıma geldi. Ona kısa bir sarılma verip geri çekildim. Heyecanını hissedebiliyordum.

"Günaydın, uykucu gelin." diye alay ettim. Gözlerini devirdi.

"Her neyse, odaya eşyalarını bırakıp hemen kuaförün bulunduğu salona gel." Diye emrettim. Odadan çıkıp Kristen'ın hazırlanacağı salona geldim. Kuaför ve makyöz gelmişti. Kristen'ın gelinliği kenarda asılı duruyordu.