İstisna-Final

12.5K 452 46
                                    

Berra...

"Evliliğimiz bir şirket evliliği olarak başlamıştı. Başta ben de istememiştim onunla evlenmek ama babama karşı gelemedim. Sevdiği biri vardı, kim olduğunu hiç sormamıştım. O da söylemedi. Evlendiğimizde o adamı unutacağını ve zamanla evliliğe alışacağını düşünmüştüm. Öyle olmadı ama. Asla gerçek bir evliliği yaşamadık, hep nefret etti benden. Evlilikten beni sorumlu tuttu. Hırslandım ben de. Evliliğimizi gerçek bir evliliğe dönüştürebilmek için çok uğraştım.  Onu seviyor muydum emin değilim ama beni sevmesini istediğimi biliyorum. Takıntıydı belki. Kardeşimle bir ilişkisi olduğunu öğrendim hatta... bir çocukları bile vardı. Benim sandığım çocuk benim çocuğum değildi. Çıldırdım. Gözüm döndü. Sevdenin karşısına geçip tehtid ettim onu Hakandan ayrılması için.  Birkaç gün sonra Hakanın peşine taktığım adamım geldi yanıma ve Hakanla Sevdenin kaçma planlarını kurduğunu söyledi." Ayakta daha fazla duramadı ve arkasındaki koltuğa oturdu. "Ben bu ihaneti haketmedim."

"Onlar da ölümü haketmediler." Başını salladı sadece. "Peki. Son bir soru soracağım sana. Beni gerçekten öldürmeye çalıştın mı?"

"Bilmiyorum. O an ne sen ne de Mete aklıma geldiniz. Eğer o gün ortalıktan kaybolmamış olsaydın ne yapardım bilmiyorum ama şuan ki aklım olsa bunu yapmazdım Berra. Sana komik gelebilir ama mutlu bir evliliğim var benim. Çoğu davranışlarını hoş görmesem de beni sevdiklerini bildiğim iki çocuğum var. Öldürmezdim seni ama kesinlikle uzak tutardım bu evden. Yüzünü görmeye katlanamazdım çünkü."

Gönül hanım kocasının yanına geçerken başımla selam verip ayrıldım evden. Arabama yürürken arabasından inen Meteyi gördüm. Şaşırsa da şaşkınlığını hemen atlatıp koşarak geldi yanıma.

"Berra! Savaş nerede, yalnız mı geldin sen?" Başımı salladığımda ellerini omuzlarıma koyup dikkatle inceledi yüzümü. "İyi misin peki? Babam bir şey yaptı mı?"

"İyiyim. Şey..." Elimi pantalonumun cebine atıp kayıt cihazını çıkarttım. Mete meraklı gözlerle beni takip ederken omzumdaki ellerinden birini çekip avucuna bıraktım cihazı.

Arabama binmek için arkamı döndüğümde bileğimi kavradı.  Başımı çevirdiğimde göz göze geldik.

"Daha sonra.. beraber birşeyler yapalım mı?" Gülümseyerek salladım başımı.

"Yapalım."

***

Evime geldiğimde kapının kilitli olmadığını farkettim. İki gün önceyi düşünmeye çalıştım,  kilitlemeden çıkmış olabilir miydim evden?

Tedbirli adımlarla salona girdiğinde koltukta oturan Savaşı gördüm. Beni farkettiğinde telaşla kalktı oturduğu yerden.

"Mete aradı.Oraya giderken neden bana haber vermedin? Ya başına birşey gels-" Yanına koşup kollarımı boynuna doladığımda sustu ve sımsıkı sardı beni.

"Özür dilerim. Bir daha gitmeyeceğim söz." Başımı göğsüne bırakıp derin bir nefes aldım. "Oturalım mı? Sana anlatacaklarım var." Beni ikiletmeden kalktığı yere yeniden oturduğunda kendimi kucağında buluverdim.

***

"Bunu yapabilir miyim bilmiyorum."

"Merak etme öğreteceğim sana." Kulağımın arkasına bir öpücük bıraktı. "Hemen arkanda olacağım. Hem... İrem bile yapabiliyorken senin yapamaman biraz tuhaf olur. Öyle değil mi sevgilim?" Gözlerine baktım.

"Sevgilim mi?"

"Sevgilim." Yavaş yavaş bana yaklaşırken zil çaldığında kucağından fırladım hemen.

İSTİSNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin