İstisna-19

9.6K 433 2
                                    

"Savaş? Sen... dün geceyi hatırlıyor musun?" Bir kaç saniye sessiz kaldı. Hatırlamıyordu işte. Hemen yukarı gidip kanlı çarşafı ortadan kaldırmalıydım ve-

"Tabi ki hatırlıyorum." Hönk!

"Ha-hatırlıyor m-musun?" Başını salladı.

"Yoksa sen hatırlamıyor musun?" Hatırlasam yüzüne bakabilir miydim pislik? Hem hatırlıyor, hem de her şey normalmiş, hiçbirşey yokmuş gibi davranıyor şuna bak!

"Madem hatırlıyorsun, neden hiçbirşey olmamış gibi davranıyorsun o zaman? Pisliğin tekisin. Senin için bu kadar basit işte, öyle değil mi?" İki elimle de yüzümü sıvazladım. "Sen benim sarhoş halimden nasıl-"

"Ne saçmalıyorsun sen?"

"Benden nasıl faydalandığından bahsediyorum. Saçmalamak? Saçma falan deği-"

"Saçma. Dün gece ne olduğunu zannediyorsun ki?" Ne mi zandediyorum? Ne mi... Değil mi ki?

Şüpheli gözlerle yüzünü incelemeye başladım.

"Dün gece ne oldu?" Gülerek poposunu tezgaha yasladı ve kollarını önünde bağladı.

"Hatırlamıyorsan... bunu daha önce sorman gerekmez miydi? Herşeyi saçma sapan yorumlamadan önce?" Yutkundum. Yanlış anladım değil mi? Allahım, çok şükür.

"Nasıl anlayabilirdim ki? Sabah..."

"Aynı yatakta uyandık." Telaşla sordum.

"Sen de uyanık mıydım?" Başını iki yana salladı.

"Sen kapıdan çıktığında kapı sesine uyandım." Ohh! Neyse ki beni görmemişti. "Dün çok sarhoştun. Odana götürdüm, yatağına yatırdım ama sen hemen ardımdan odama damladın. Burada uyumak istiyorum dedin, ben de sesimi çıkarmadım." Gözlerimi devirdim.

"Saçmalama. Neden senin yanında uyumak isteyeyim?"

"Ben nereden bileyim? Ayrıca... tuhaf hissediyor musun? Yani dün gece şey olmuş gibi?" Tip tip suratına baktım. Hayır, herşey aynıydı. Dün gece birşeyler olmuş olsaydı, ilk olduğundan sızım falan olmaz mıydı? Cidden yanında mı uyumak istemiştim? Neden ki? Dün bana çok iyi davranmıştı ondan mı? Yoksa başka bir nedeni mi vardı?

Yüzümü buruşturdum ve masaya yürüyüp tam da onun yaptığı gibi masaya yaslandım, yani tam karşısına geçtim. Kollarımı onun yaptığı gibi önümde bağladım.

"Peki... neden çıplaktım?" Yüzünde çarpık bir gülümseme oluştu.

"Çıplak mıydın?" Bedenimi yavaşça pek masum olmayan bakışlarıyla baştan aşağı süzerken ayağına sert olmayan bir tekme attım.

"Cevap ver bana."

"Bilmiyorum." Ellerini iki yanında kaldırdı. "Yemin ederim sana dokunmadım yani kötü anlamda. Tabi ki odana çıkarırken kucakladım ama- Neyse! Oralar pek önemli değil. Kısaca... giysilerini ben çıkarmadım." Ben nasıl bir piskopattım? Hangi insan evladı sarhoşken soyunurdu? Hem de donuna kadar? Neyse ki Savaş uyanmadan odadan çıkmıştım da beni görememişti.

Omuzlarını silkip dayandığı yerden ayrıldı.

"Anladın mı şimdi?" Ben de masadan ayrıldığımda aramızdaki mesafenin çok az olduğunun farkettim. Yüzümü birazcık kaldırsam durumumun çok da rahat bir pozisyon olmayacağının farkındaydım.

Yüzümü kaldırmadan bakışlarımı yüzüne çevirdim ve elimi yumruk yapıp karnına hafifçe vurdum.

"Anladım." Küçük bir kahkaha atıp ellerini omuzlarıma yerleştirdi ve beni tezgahın önüne ilerletti.

"Cezalısın. Bana omlet yap."

"Omlet mi?" Başını omzumun üzerinden öne doğru uzattı.

"Yoksa yapmayı bilmiyor musun?" Sol yanağıma çarpan nefese aldırmamaya çalışarak konuştum.

"Yapabilirim tabi ki, sen de!" Ama yapamazdım. Yani daha önce hiç yapmamıştım. Her neyse, deneyelim bakalım...


Devam edecek...



İSTİSNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin