İstisna-14

9.5K 477 0
                                    

Yerden bir kaç basamak aşağıdaki locada gördüğüm kişi gözlerimin ateş saçmasına sebep oldu. Hemen şimdi o kızın üzerine atlayıp saçını başını yolabilirdim. Tabi Cemre de benim gördüğümü görüp, şaşkınlığını üzerinden daha önce atıp benden önce o kızın üzerine atlamasaydı.

Pis fahişe! Benim kuzenimi aldatmak ne demek lan??

Hemen locaya dalıp Cemreyi Sibelin üzerinden çektim ve bizzat saçlarına kendi ellerimle yapıştım. Hayır Cemreciğim, bu onurlu görevi sana veremezdim.

Ben biraz önce ne görmüştüm ya? Resmen Sibel bir herifin kucağındaydı? Şuna bakar mısınız? Bir de utanmadan Murata bir arkadaşım yurtdışından geldi, onunla buluşacağım demiş. Arkadaşa bak arkadaşa!

"Berra!" Havalandığımı hissederken Sibelin saçları avuçlarımdan kaydı gitti. Yeniden ayaklarım yere bastığındaysa beni bu zevkten mahrum bırakan Murata döndüm.

"Murat bırak! Mahvedeceğim onu!"

"Berra! Ne saçmalıyorsun sen? Kendine gel." Tüm söyleyeceklerim boğazıma dizilirken kollarımı bırakıp iki adım ötemde oturan Sibelin önünde diz çöküp yüzünü avuçladı.

"Hayatım, iyi misin?" Alayla nefesimi dışarı bırakıp ellerimi belimde sabitledim.

"Murat, ben biraz önce ne gördüm senin haberin var mı? O sürt-"

"Sibel hakkında doğru konuş Berra!" Ellerini Sibelden ayırıp yeniden tam karşıma geçti. "Bak! Sibelden hoşlanmadığının farkındaydım. Bunu hoşgörebilirim Berra! Ama yaptığın bu saygısızlığı değil!"

"Murat!"

"Kes artık!" Yutkunup bir adım geri çekildim. Bu ne saçma durumdu? Ne gördüğümü biliyordum ben. Şaka gibi ya.

"Murat, biz biraz önce Sibeli bu adamla sarmaş dolaş görd-" Ardıma döndüm ve ellerimi Cemrenin beline yerleştirerek onu dışarıya çekiştirmeye çalıştım.

"Boşver Cemre. Hadi gidelim." Fısıltımı duyan Cemre açıklamasına ara verirken yüzünü bana çevirdi ve başını sallayarak ardına döndü.

"Gidelim. Ne halleri varsa görsünler."

***

"Orada tam olarak ne oldu?" Zeynep oturduğu arka koltuktan öne doğru eğilerek sorduğunda gözlerimi camdan ayırmadan cevap verdim.

"Sibel o çocuğun kucağındaydı." Belki senin Savaşın kucağına düştüğün gibi yanlışlıkla düşmüştür ? İç sesime alaylı bir gülüş ve de öpücük gönderip devam ettim. "Çocuğun da iki eli Sibelin belindeydi. Az daha..."

"Öpüşeceklerdi." Cemre beni tamamlarken akan tek damla yaşı kızlara çaktırmadan sildim.

Bu gerçekten rezilceydi. Muratın söyledikleri ağırıma gitmişti. Bana nasıl o kızı savunabilirdi? Neden şuan da bu kadar berbat hissediyordum? Neden hala...

Zeynep arkamda cık cıkladı.

"Birşey sorayım mı? O çocuk... çok tanıdık değil miydi? Nerde gördüm ki daha önce?"

***

Neredeyse gün ağaracaktı ve ben penceremin önünde bacaklarımı kendime çekerek oturmuş düşünüyordum.

Telefonuma gelen mesajla sehbadan telefonu elime aldım ve Savaştan gelen mesajı açtım. Bakalım yine ne yumutlayacaktı? Neyse, en azından başka şeyler düşünürdüm.

'Dedem haftasonu sizinkileri çifliğe davet etmiş. Hazırlandığında haber ver, beraber geçeceğiz.'

Oturduğum koltuktan kalkarken telefona mesaj yazmakla meşguldüm.

'Birazcık erken çıksak olmaz mı?' Odama geçtiğimde telefonum çalmaya başladı. Beklemeden açtım.

"Efendim?"

"Berra? Sen uyumuyor musun?"


Devam edecek...



İSTİSNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin