İstisna-48

7.4K 392 2
                                    

Zeynep...

"Amca! Amca!" Yardımcımız kapıyı açtığında direkt salona geçtim.

"Kızım ne oldu,  amca amca?" Annem telaşlı bir şekilde ayağa fırladığında ben salonda göremediğim amcamı bulabilmek için salondan çıkıyordum.

"Anne amcam odasında mı? Amca-" Bu sırada salona giren babam kollarımdan yakalayarak beni durdurdu.

"Kızım iyi misin sen, ayağa kaldırdın evi?"

"Baba amcam nerede? Ona sormak istediğim şeyler var."

"Buradayım." Salona giren amcam meraklı bir ifadeyle yüzüme bakıyordu.

Yankının söylediklerini duyar duymaz fırlamıştım şirketten. Bugün babam ve amcamın evde olduğunu bildiğimden direkt eve gelmiştim ve olanları birinci ağızdan duymak için amcamla konuşmak istiyordum.

"Amca seninle konuşmam gereken şeyler var."

"Tamam otur sakinleş konuşalım."

"Hayır. Hemen konuşalım amca. Sen Berranın kim olduğunu biliyor musun?"

"O ne biçim bir soru Zeynep? Ne demek istiyorsun?"

"Berranın öz kuzenim olmadığını biliyorum amca. Ama kim bu kız, nasıl ailemize girdi? Önceden nasıl bir hayatı vardı?"

"Zeynep!" Amcam tepkisiz kalırken babam gür sesiyle bağırdığında yerimde zıpladım.

"Düzgün konuş! Neyin hesabını soruyorsun sen amcana?!"

"Baba beni yanlış anladın. Ben kötü bir şey söylemek istemiyorum. Birşeyler duydum ben! Berra hakkında birşeyler duydum." Son bir kez amcama baktım. O da yanlış anlamıştı. Ama yanlış anlaşılcak birşey yoktu ki.  Nasıl Berra hakkında kötü birşey ima edebilirdim ben? Onu ne kadar çok sevdiğimi bilmeyen mi vardı? "Amca! Berra... Şükrü Altındeğerin kızı mı?" Amcamın zaten bir kaç ton atmış yüzü daha da beyazladı. Elini yavaşça kalbinin üzerine çıkardığında ona doğru bir adım attım. Amcam dengesini yitirirken salona giren Murat yere yığılıp kalan amcamı tutmaya çalıştı.

Amca!

Ben böyle olsun istemedim ki...

***

Berra...

Bugün babam şirkette olmadığından daha çok çalışmam gerekliydi. Öyle arası olmasına rağmen elimdeki dosyayı bitirebilmek için ara vermeden çalışıyordum.

Özel telefonum çaldığında masanın üzerindeki telefonumu elime aldım ve Muratın aradığını gördüm. Murat bir saat önce babamın bir gece önce eve götürdüğü dosyayı bana getirmek için ayrılmıştı şirketten. Büyük ihtimal hangi dosyayı istediğimi  unutmuş onun için arıyordu.

"Efendim Murat."

"Berra... eve gelebilir misin?" Bu beklenmedikti işte.

"Bir sorun mu var? Sesin tuhaf geliyor."

"Evet. Amcam biraz fenalaştı."

"Ne?!" Ayağa fırladığımda oturduğum sandalye arkamdaki kitaplığa çarptı. "Murat ne diyorsun sen? Durumu nasıl? Hastane! Hastaneye gittiniz mi?"

"Berra! Sakin ol. Amcam şuan gayet iyi. Doktoru biraz önce çıktı. Sadece biraz heyecan yapmış hepsi bu."

"Ama-"

"Kuzen. Gerçekten amcam iyi.  Seninle konuşmak istediği şeyler varmış.  O yüzden eve gelmen gerek. Acele etme tamam mı, dikkatli sür arabayı." Telefonu kapattığım gibi çantamı aldım ve çıktım şirketten.

İSTİSNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin