''Günaydın, '' dedim.

''Morelin bir şeye mi bozuk acaba? '' dedi ve koluma girdi. Yürümeye başladık.

''Dün Cerenle Semih bizdeydi. Semih ameliyat olmuş. Onları uğurladım diye biraz morelim bozuk, '' dedim.

''Sadece bu mu? '' dedi ciddiyetle sorarak.

''Aslında.. ''

''Ne? ''

''İbrahimle Meryem çıkıyorlarmış, '' dedim. Bu şey kafamı karıştırmıştı. Nedenini cidden bilmiyordum ama içime bir karartı çökmüştü.

''Ne, nasıl? İmkansız, '' dedi Belin ve önüme geçti.

''Bende ilk baş çok şaşırdım ama bu işte. Çıkıyorlarmış, '' dedim ve yürümeye devam ettim. O da hızlı adımlarla beni takip ediyordu.

''Seni unutmuş mu yani? ''

''Bilemiyorum. Sanmıyorum da. Ama umarım unutmuştur. Ve umarım bu durumun ucu bana dokunmaz. ''

''Saçmalama Asel. Onların çıkmasının sana ne gibi bir etkisi olabilir ki, '' dedi gülerek.

''Gülme be. O kadar çok şey yaşadım ki ne düşüneceğimi bende bilmiyorum. Hak ver, '' dedim gülerek ve asansöre bindik.


***

Sınıfa girdiğimizde Sebuhan ve Meriç yerlerinde oturmuşlardı ve gülüşüyorlardı. Özellikle Meriç'i böyle mutlu görmeyi özlemiştim.

''Günaydın canımın içi, '' dedi ve yerinden kalkıp bana sarıldı.

''Günaydın aşkım. ''

''Siz halen barışmadınız mı? '' dedi Meriç Sebuhan'a dönerek.

''Yok abiciğim bin defa özür diledim tık yok. Pili bitmiş oyuncak gibi tepki vermiyor, '' dedi Sebuhan sinirle.

''Belin bu çocukla derdin ne? Yeter cezalandırdın bence. Bitsin artık. Sende seviyorsun işte, '' dedim sinirle. Bu arada biz Meriçlerin tam arkasındaki sıradaydık her zamanki gibi. Onlarda arkalarını dönmüşlerdi ve bizle konuşuyorlardı.

''Ya tamam eşek. Seviyorum ya, '' dedi ve elini Sebuhan'ın saçına soktu. 

''Kurban olurum. Saçımı bozdun ama neyse. Saçım sana feda olsun, '' dedi Sebuhan ve sarıldılar. Bizde Meriçle birbirimize bakıp, gülüştük.

Konuşmaya dalıp gitmişken Beyza sınıfa girdi. Sınıf sessizliğe büründü. Farkındaydı ki, kimse onu sevmiyordu. O da bu durumdan gayet memnundu ki insanların kalbini kırmaya devam ediyordu. Herkes yerine oturdu. Sınıf tamdı ve dersin başlamasına beş dakika vardı. Beyza tahtaya çıkıp elindeki biletleri sallamaya başladı.

''Ne istiyorsun kara bela? Yine ne istiyorsun? '' dedi Cem bıkkın bir yüz ifadesiyle. Yüzümüzü buruşturduk ve istemeye istemeye iğrenç sese kulak verdik.

''Merak etmeyin be. Bu sefer sevineceğiniz bir haber vereceğim. Müdür görevlendirdi, '' dedi gülerek.

'' E, Beyza, '' dedi Sebuhan gülerek.

''Yarın saat 20.00'da Hayal Bios Barda konser var. Sadece on birinci sınıflar için düzenlenen bir eğlence bu. Gelmek isteyen yarın saat 17.00' da okulda olsun. Servisle gidiyoruz. ''

Herkes hayvan gibi sevinmeye başladı. Birbirlerine sarılıp hayvanlar gibi haykırıyorlardı. Alışmıştım bu gibi durumlara. Ama bu kadarına bende daha önce şahit olmamıştım. Sanki daha önce hiç konsere gitmemiş gibiydiler. Buna bende sevinmiştim, hem de çok. Meriç'le gideceğimiz ilk konserimiz olacaktı. 

Orda Kal Portakal  जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें