48. Bölüm

3.6K 250 29
                                    

O ise şaşkınca bir bana, bir hançere bakıyordu. Hançeri elimle iyice kavradım. Sıkı sıkı tutarak yukarı göğüs izzasına getirdim. Onun yüzünde sadece pişmanlık vardı. Kafasını sağa, sola salladı.
"Demek sürprizin buydu bayan Emily. Hadi ne duruyorsun yapsana. Hadi" dedi ve bana doğru yaklaştı. "Hadii" diye ekledi ve hançeri eliyle tuttu tam kalbinin üzerine getirdi. Ve bağırmaya başladı. "Tabii ya sen günlerce dediğini yapıyorsun. Hepsi yalanmış. Son zamanlarda bana iyi davranman, beni öpmen hepsi. Ama ben hepsini içimde hissederek yaptım. Bana beni öldüreceği söydiğin zaman yapabileceğini biliyordum. Ama yinede sana yardım ettim. Ama son zamanlarda yaptıkların bana ümit verdi. Ve bir an senin beni sevebilme ihtimalini düşündüm. Ama görüyorum ki yanılmışım. Ben iyi bir oyuncu değilim Bayan Emily DARK." bağırıyordu ben ise hiç bir tepki vermemiştim. Yüzüm sanki kaskatına dönmüş gibi hiç oynamıyordu. Sözlerini bitirince hançeri hızla çektim ellerinin arasından. Çekmemle inlemesi bir oldu. Hançeri çekince avuç içleri kesilmişti. Tam ona karşı bir hamle yapacakken işaret parmağını uzatarak "Sakın! Sakın yaklaşayım deme" diye bağırdı. Bana pişmanlıkla bakıyordu. Ve bu benim hiç hoşuma gitmiyordu. Avuçlarından oluk oluk kan akıyordu. T-shirt'ünü çıkardı. İkiye böldü ve avuç içlerine koydu. Elini öyle bir sıkıyordu ki sanki hiç acı hissetmiyorcasına. Gözümü ellerinden ayırdım ve Alexandra süzdüm.

Offf böyle bir yakışıklıya nasıl kıyarım ben ya

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Offf böyle bir yakışıklıya nasıl kıyarım ben ya. Bana öylece bakıyordu. Bense ona. Ama kendime gelmeliydim. İçimde konuşan o şey neyse susmalıydı. Kendimi sarstım. Ona doğru bir adım attım. Oda bana. Daha son ben bir adım daha attım. O ise iki adım bana yaklaştı. Çok yakınımdaydı. Bir adım geri çekildim. Hançeri iyice kavradım elimle. Ona doğru yaklaştırdım. Çıplak göğsüne değdirdim. O ise gözlerini kapadı. Hemen ondan ayrıldım ve gözüme kestirdiğim yerde öylece duran hançeri aldım. O ise bana bakıyordu öylece. Hançeri onun eline tutuşturdum. "Al şunu" diye çıkmıştım.
"Ne yapmaya çalışıyorsun Emily"
"Madem ben seni öldürücem o zaman adil olsun. Hadi kendini savun ve zamanı geldiğinde beni öldür." dedim ve hançeri eline verdim. Ondan 2 adım geriledim. Birden hançer parmaklarının arasından kayıp düştü. O ise pişmanlıkla bana bakıyordu.
"Hala anlamadın mı?" dedi.
"Neyi?" dedim şaşkın bir sesle.
"Sana deliler gibi aşık olduğumu" dedi. Ne deliler gibi aşık olmak mı?
"Sana değil hançerle yaralamak öldürmek, senin kılına bile zarar gelse dünyayı yıkarım"
Ne benim için dünyayı yıkmak mi?
"Ben... Ben sensiz yaşayamam Emily"
Ne bensiz yaşayamaz mı?
"Sen beni öldürebilirsin ama ben sana bunu yapmam..... Çünkü ben seni seviyorum Emily"
Beni seviyor mu? Allah kahretsin, Allah kahretsin. Ne demek oluyor.
"Sen..... Sen neler saçmalıyorsun. Kendine gel. Al şu lanet hançeri ve yapman gerekeni yap." diye bağırdım ağzım yırtılırcasına. Yere hızla eğildi ve hançeri alıp uçurumdan attı.
"Yapmam gerekeni yapmamı istiyormusun? " dedi ve bana doğru yaklaştı. Belimi sardı ve beni kendisine doğru çekti.
" Yapmam gereken bu" diye bağırdı ve dudaklarıma yapıştı. Onu hızla geri ittim. Sinirlenmiştim, o da.
"Seni öldürücem" diye bağırdım. Oda kollarını iki yana açtı ve bağırmaya başladı. "Hadi ne duruyorsun yapsana. Herkeze benim seninle dövüştüğümü ve senin kazandığını söylersin hadi yap. Ne duruyorsun yap. Hadi öldür beni ve kurtul benden. Şimdi şuan. Seni seven adamı öldür Emily ne duruyorsun hadi......." diye bağırırken "YETEEEER" diye çığlık attım. Beynimin içinde konuşuyordu sanki. Hançeri geriledim ve hızla omzuna sapladım.

(tam olarak fotoğraftaki yere)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(tam olarak fotoğraftaki yere)

Hızla sapladım. Hançerin ucu girmişti sadece. Ve kendimi frenlemiştim son anda. Yoksa onu öldürebilirdim. Hızla geri çekildim. Hançer parmaklarım arasından kaydı gitti. Ağzım açık bir şekilde bir birimize baktık. O ise acı ile kıvranmaya devam ettim. Ona karşı tam bir hamle yapacaktım ki eliyle durmamı işaret etti "İstemez" dedi ama ben onu dinlemiyecektim. Hemen elindeki kan içerisindeki t-shirt parçasını aldım. Ama bu iş görmezdi. Parçayı eline tekrar sıkıştırdım. Çünkü eli hala kaçıyordu. Kendi t-shirt'ü mü çıkardım. Ama altımda iç çamaşırım vardı. Onu omzuna bağladım. O ne kadarda bana engel olmaya çalışsada. Daha sonra bana yüklendi ve onu eve kadar taşıdım. Yolda konuşmaya çalıştı ama onu her seferinde susturdum. Bu sefer ona bakma sırası bendeydi. Ama iyiki son anda kendimi frenlemişim yoksa daha fazla derin olurdu.
"Neden yaptın bunu Emily"
"Sus konuşma"
"Hayır Emily yol boyunca beni susturdun. Konuşucam"
"Sen beni susturuyordun sıra bende."
"Hayır Emily sorumun cevabını alıcam. Neden yaptın bunu"
"Sen istedin. Niye soruyorsun? "
" Hayır beni kalbimden yaralayıp öldürmen lazımdı. Ama sen omzumdan yaralayıp son anda frenledin kendini. Yaram hiç derin değil."
"Ne yani seni öldürmemi mi isterdin?"
"Evet eğer beni sevmeyeceksen öldürseydin daha iyiydi." dedi ve bana bön bön bakmaya devam etti. O sırada elim ayağıma dolaştı ne diyeceğimi bilemedim.
"Yaran fazla derin değil. Bir kaç saate hiç bir şeyin kalmaz." dedim ve odadan çıkmak için bir hamle yaptım. O sırada Alexandra elimden tuttu ve beni kendine çekti.
"Emily beni sevdiğini söyle lütfen"
Ondan biraz ayrıldım ve "Çıkıp hava alacağım" dedim. O sırada Alexandra yatakta doğruldu ve yine beni kendisine çekti. Bu sefer yatağa onun bacaklarının üzerine oturuyordum ve epey yakındık.
"Beni sevdiğini söylemeden göndermem. "
" Alexandra lll..lü..lütfen bırak beni."
"Neden bana yakın olunca heyecanlanıyor musun? Söylemeden hiç bir yere gidemezsin." dedi ve bana biraz daha yaklaştı. Beni öpecekti. Gözlerimi kapadım ve beni öpmesini bekledim. Dudağı dudağıma yakındı hissediyordum. Ama öylece bekliyordu. Neyi bekliyordu ki öpsene. Gözlerimi araladım. Sırıtmış bana bakıyordu.
"Ne yapmaya çalışıyor" dedim sessizce.
"İtiraf ettirmeye." dedi. Dayanamıyordum. Ama Arthur. O ne olacak. Allah kahretsin. Arthur ne zamandan beri bana hiç gözükmüyor. Alexandra'yı gördüğüm günden beri. Ne yani benim kaderimde ki imkansız aşk Alexandra mı acaba. Tabi ya o bu. Ama neden benim rüyama girip o senin düşmanın dedi. Kendimi savunmam içindi. Günlerdir kafa tasımın içindeki şeyi kullanmıyorum. Alexandra beynini kullandı ve bana aşık olduğunu anladı. Bende şuan tam olarak onun yaptığını yapıyorum ve beynimi kullanıyorum. "Seni seviyorum...."

27 MAYIS 2016 YAYINLAMA TARİHİ

ALKAN (New York'ta Ki Tek Vampir 2)Where stories live. Discover now