46. Bölüm

3.1K 251 4
                                    

Emily ile konuştuğum zamandan beri yine ağzımı hiç açmadım. Ki epey bir zaman da oldu. Ve hala uyanmadı. Ama yaralarıda epey geçti. Ama sağ yanağının üzerinde epey derin bir yara var. Ama o her hali ile güzel. Ona bakınca kendimi mutlu hissediyorum. Ama onun böyle uyuması, baygın olması içimi acıtıyor içimi. Bu arada onu arada sırada dereye yıkamaya götürüyorum. Öylece yatıyor ama çok terliyor. En azından biraz ferahlar. Evet bakalım onu kucağıma aldım ama dere çok uzak değil.

EMİLY'NİN AZINDAN

Havada süzülüyordum ki yavaş yavaş gözlerimi açtım. Karşımda Alexandra. Ama ben süzümüyormuşum. Alexandranın kucağındayım. Acaba beni nereye götürüyor.
Birden gözlerimi kapadım. Alexandra bana bakmıştı çünkü. Beni nereye götürdüğünü merak ediyordum doğrusu.
"Emily bir an gözlerini açtın sandım. Keşke gözlerini açsanda o güzel gözlerinle bana baksan emily keşke. Aslına bakılırsa çok sıkılıyorum sen uyuyorsun ya. Kendi kendime konuşmaktan sıkıldım. Seni ilk gördüğüm anı hatırlıyor da. Yatın en ucra köşesindeydin. Ve kendi kendine konuşuyordun. Ve sanırım Arthur ile yani ölüyle. Arthur sence ne yapmalıyım. Anlamış olabilir mi? Demiştin. Bense seni uzaktan izliyordum. Senin deli olduğunu düşünmüştüm. Ve tabi senin fani olduğunuda. Seni yattan düşecekken tutmuştum. O an senin gözlerini gözlerime mühürlemiştim. Daha sonra ikimiz aynı anda bir birimizin adını sormuştuk. Ama birbirimizden habersizdik. Ve ikimizde gerçek adımızı söyleyemezdik. Ne komik bir durumdu ya. Şuan bence gerçekten delirdim. Şuan uyanık olsan ve beni uzaktan görsen benim deli olduğumu düşünürdün herhalde. Ve benden kaçırdın. Ama şuan baygınsın. İstediğim kadar konuşurum. Ama keşke uyansanda ben ömür boyu susarım. Ovvv konuşa konuşa dereye kadar geldik. Yine seni yıkamaya"dedi ve beni yere yatırdı. Bende hala baygın numarası yapıyordum. Biraz önce o bana yazdı mı. Bildiğin yürüdü. Asıl yine seni yıkamaya geldik dedi dimi o. Demekki önceden de ben baygın ken beni yıkamaya getirdi. Acaba beni nasıl yıkıyor. Baygın numarası yapmaya devam etmeliyim. Benim üzerimi çıkardı. Çırılçıplaktım. Daha sonra kendisi soyundu. Tekrar beni kucağına aldı. Gözlerimi hafiften araladım. Bana hiç bakmıyordu. Karşıya bakıyordu aferin ona. Daha sonra dereye girdik. Biraz ilerledi. Ve beni kucağından indirdi. Ayaklarım kuma bastı. Kolumdan sıkıca tuttu diğer eli ile bacaklarımı, kollarımı, karnımı, sırtımı anlayacağınız her yeri ovaladı. Gözlerimi yavaştan araladım. Beni yıkarken hep gözü havadaydı. Ama her yerime dokunması ayrı bir konu. Aman Emily fesatlaşma. Adam sana yardım ediyor. Ve seni yıkıyor. Herneyse. İşi bitince beni kucağına aldı ve biraz daha ilerledi. Su artık epey bir yüksekteydi. Birden eğildi ve ikimizinde tüm vücudu suya gömüldü. Ağzım su ile doldu. Suya gömülünce 5-6 saniye bekledi ve tekrar çıktı. Bunu 2-3 kez yaptı.
"Emily biliyormusun bana son sorduğun sorunun cevabını biliyorum sanırım." dedi ve dereden çıktık. Acaba benim uyandığımı anlamışmıydı. Ben ona en son ne sordum ki. Tabii ya bana aşık olup olmadığını sordum. Ne cevabını biliyor mu?. Acaba ne.
Dereden çıkınca biraz yürüdü. Birden ayağına bir şey takılmış olacak ki yere düştük. Ve yüksek bir yerdeydik. Aşağıya doğru yuvarlanmaya başladık. Alexandra bana iyice sarıldı. Bir ben üste çıkıyordum, bir o. Epey yuvarlandıktan sonra durduk en sonunda. Alexandra benim üzerimde durdu. Birden başını kaldırdı ve sanırım beni biraz izledi. "Çok güzelsin. Bende bir o kadar sakar" dedi ve tam üzerimden kalkacakken. Ellerim ile yüzünü iki yanından tuttum ve onu kendime çektim. O benim üzerimdeydi. Ve çok yakındık. Nefesini dudaklarımda hissediyordum.
"Biliyorum sakar olduğunu" dedim. Alexandra birden şaşırdı "Emily" dedi ve üzerimden kalkmaya çalıştı. Bende onu ters köşeye yatırıp onu yere yatırdım ve üzerine geçtim. Tekrar ellerimi hafiften kirli sakallarının üzerine koydum ve yine nefesini dudağımda hissediyordum. "Son sorduğum sorunun cevabı ne?" diye sordum ona. O ise hala şaşkın şaşkın bana bakıyordu.
"Emily sen ne zaman uyandın?"
"Beni evden çıkardığın andan beri. Ama konumuz bu değil son sorduğum sorunun cevabı ne Alexandra"
"Neyden bahsediyorsun"
"Alexandra baygın değildim. Gölde sorunun cevabını artık bildiğini söyledin. Cevap ne Alexandra" dedim. Oda ilk önce derin bir iç çekti ve beni hızla üzerinden attı. Ve beni yanına yatırdı kendi üzerime yattı. Şimdi ise yine ben alttaydım.
Kollarımdan tuttu ve onları sabitledi yere. Gözlerimin taa içine bakıyordu. Ve dudaklarımız çok yakındı.
"Son sor..." derken birden "şşşşşş" dedi. "Sus. Sadece öylece bak bana" dedi. Ve gözlerimin içine bakmaya devam etti. Yavaşça dudağıma yaklaştı. Dudaklarımız bir birine çok yakındı. Tam değecekken "Emily biz.... seninle.... Hayatımız boyunca... Hiç olamayacağız" dedi üzgün bir ses tonu ile. Konuşurken arada sırada dudakları dudağıma deymişti. Birazcık benden uzaklaştı. Ama ben izin vermezdim. Onu kendime çektim ve dudaklarımız birbirlerine kavuştu.

16 Mayıs 2016 yayınlama tarihi

ALKAN (New York'ta Ki Tek Vampir 2)Where stories live. Discover now