ALKAN (New York'ta Ki Tek Vampir 2)

42. Bölüm

EMİLY'NİN AZINDAN

Gözlerimi açtığımda bir evdeydim. Ve tek başımaydım. Diğer odalara baktım ama Alexandra yok. Bende evden çıkmaya karar verdim. Evden çıkmadan önce kapının oradaki çantaya gözüm takıldı. Çantada kan, yemek, kıyafet ve su vardı. Çantayı omzuma alıp dışarıya çıktım. Yerde öylece duran bir hançeri elime aldım. Ve Alexandra yı aramaya koyuldum. Birden karşıma alev topu çıktı. Ama bu Alev topu değildi. Bu ateşten bir insan görünümlü yaratıktı. Ona doğru yaklaştım. Ve ona hançerle vurdum. Ama elim yaratığın içinden geçti ve elim yandı. Yaratık üzerime üzerime gelmeye başladı. Bende geri geri gitmeye. Yaratık elinden bana ateş atıyordu ve ateş bana değip beni yakıyordu. Hemen arkamı dönüp koşmaya, kaçmaya başladım. Yaratık üzerime üzerime ateş atıyordu. Ama yeterince hızlı koşamıyordum. Ve işin kötü yanı ne yapacağımı bilemiyorum. Birden ayağım bir yere takıldı ve yere düştüm. Yaratık üzerime üzerime geliyordu.

ALEXANDRA'NIN AZINDAN

Gözlerimi açtığımda bir evdeydim. Ve tek başımaydım. Diğer odalara baktım ama emily yok. Bende evden çıkmaya karar verdim. Evden çıkmadan önce kapının orada duran sırt çantasına gözüm takıldı. İçerisinde yemek kıyafet ve su vardı. Onu omzuma alıp dışarıya çıktım. Yerde öylece duran bir hançeri elime aldım. Ve Emily'i aramaya koyuldum. Birden karşıma alev görünümlü biri çıktı. Bu ateş yaratığıydı. Bana doğru yaklaştı. Elimdeki hançeri göğsüne saplayacaktım ki elim yaratığın içinden geçti ve elim yandı. Yaratık üzerim üzerime gelmeye başladı. Bende geri geri gitmeye. Yaratık ban doğdu ateş topları atıyordu. Ateşler bana değip canımı yakıyordu. Arkamı dönüp koşmaya başladım. O bıkmadan usanmadan beni takip ediyor bana alev atıyordu. Bende o alevlerden kaçıyordum. Ne yapacağımı bilemeden. Birden ayağım yere takılıp düştü. Yaratık üzerine üzerime geliyordu.

YAZAR'IN AZINDAN

Emily ve Alexandra 9. Boyuta gelmişlerdi. Orada onları bir sürü süpriz bekliyordu. Her ikiside ayrı ayrı ateş topu yaratığından kaçıyordu. Ama ne yazık ki ikiside yere düşmüştü ve ateş topu onların üzerine doğru geliyordu. Alexandra düştüğü yerden kalktı ve kurtuldu ama şimdilik çünkü ateş topu hale onun peşindeydi.
Emily için durum aynı gitmiyordu. Ateş topu üzerine geldi ve onun tam kalbine ateş attı. Emily'nin peşindeki canavar ona zarar verdikten sonra yok oldu. Tam o sırada da Alexandranın peşindeki ateş topu da yok oldu. Zaten 9. boyuta amaç birini yaralamak ve diğerinin güçlü kalmasıydı. Alexandra da yaralansaydı nasıl Emily'e zarar verirdi ki. Emily acı ile kıvranmaya başladı. "Arthur nolur yardım et Arthur....... " diye bağırmaya başladı. O sırada Alexandra peşindeki canavar kaybolunca Emily'i aramaya koyulmuştu. Emily'nin "Arthur ne olur yardım et. Sana çok ihtiyacım var" diye seslendiğini duyunca hemen Emily'nin sesini takip etti. Emily'i yerde öylece yatıyordu. Bi an onun öldüğünü sandı. Ama Emily "Arthur....." diye bağırdığını duyunca içi rahatladı. Koşarak Emily'e yaklaştı. "Arthur yok, Alexandra var istermisin?" dedi amacı ortamı rahatlatmaktı. Zaten onu sadece kendisi öldürebilir di. Emily ise ter içinde kalmıştı. Göğsünden oluk oluk kan akıyordu. Durumu epey kötüydü. Ve Alexandra bunu yeni farketti. Durumun ciddiyetini kavradı.
"Sen... Sen iyimisin? " dedi ve Emily'nin yanına eğildi. Emily onun gözlerinin içine öylece bakıyordu.
" Be...." derken birden bayıldı. Alexandra hemen Emily'nin kafasından tuttu sarstı. Ama kendine gelmiyordu. Onun için epey endişelendi. Daha sonra Emily'i kucakladı ve az önce uyandığı eve götürdü hızla. Çünkü çok kanaması vardı Emily'nin ve ona yardım etmeliydi. Küçük bir külübeydi burası. Eski bir yatağa yatırdı Emily'i. Daha sonra etraftan bez felan aradı. Ama etraf harabeye benziyordu. Ve bir kaç bez parçası da kirliydi. Bununla yarasına tampon yapamazdı. Hemen t-shirt ünü çıkardı ve yırttı. Emily'nin yarasına bastırdı. Epey kan kaybetmişti. Daha sonra çantadan kan kokusu aldı. Emily'nin çantasını açınca bir kan tüpü patlamış ve kan çantanın içine akmış. Ama başka bir kan tüpünü buldu ve Emilynin yanına yaklaştı. Emily'nin başından tuttu ve biraz başını kaldırdı. Dudaklarına kan değdirdi. Ve iğrene iğrene kanı yavaş yavaş içirdi. Emily'nin kanaması durmuştu. Ama hala kötü gözüküyordu. Ama Alexandranın elinden daha fazla bir şey gelmezdi. Kanamasını durdurarak, onun daha az acı çekmesini sağlamıştı.
"En azından bir nebze de olsa acın almıştır." dedi ve Emily'nin saçlarını okşadı. "Gerçekten bu kadar masum musun? Veya gerçekten gerçek misin? Şuan dışarıdan deli gibi dözükebilirim ama olsun. Konuşucam. En azından bana cevap veremezsin. Dün gece... Sen dün gece sevgilinin katilinin benim olduğunu söylediğin andan beri düşünüyorum da. Sanırım özür dilerim. Özür dilerim gerçekten. Aslına bakılırsa o olaydan 1 ay sonra öğrendim. O gün bir kurtadam önüne geleni öldürüyormuş. Liam ona cezasını vermiş ölüm olarak. Ama benim sonradan haberim oldu. Kesinlikle sevgilini o öldürdü yani o öldürmüştür. Ama bana kalsaydı onu süründürürdüm. Ama Liam hafif bir ceza vermiş onu öldürerek. Bide... Ben şey diyecem. Sen kimsin bayan Emily DARK. Ben bugüne kadar hiç bir kadına böyle davranmadım. Her kadına karşı mesafeli davranırdım. Ama seni kızdırmak hoşuma gidiyordu en başlarda. Ama son zamanlarda seni hoşuma gittiği için kızdırmıyorum. Sanırım son zamanlarda seni benden uzaklaşman için kızdırıyorum. Yani sanırım emin değilim. Liam şuan benim halimi görse epey şaşırırdı biliyormusun. Çünki ben hiç olasılıkla konuşmam. olucak, yapıcak diye hep emir, kesin cümleler kullanırım ve otoritemdem ödün vermem. Ama sana karşı sanırım, galiba kelimelerini kullanıyorum. Sana karşı hissettiklerimde garip. Mesala normalde birinin gözlerine baktığımda onun nasıl biri olduğunu anlarım. Ama senin nasıl biri olduğunu anlamıyorum. Zeki, Masum birimisin? Yoksa güzelliği arkasına saklanan bir korkak mısın çözemedim seni. Neden Emily ned....." derken birden Emily'nin göz kapakları oynadı ve gözlerini açtı.

10 MAYIS 2016 YAYINLAMA TARİHİ