ALKAN (New York'ta Ki Tek Vampir 2)

6. Bölüm

"Bu, bu süper olur" dedim ve yanımda oturan Arthur sarıldım. 32 dış sırıtan ağzım birden kapandı. Ben neden mutluydum ki. Mutlu olcak bir şey mi vardı? Tamam yam yam olmadım. Ama şimdide Alkan oldum. Lucas gibi milyonlarca düşmanım vardır herhalde. Ama bi o kadarda vampir dostum. Gerçi ben onların efendisi oluyorum dimi. Dean, Eleanor ve Jesica'ya yoğun ısrar sonucu bana 'efendimiz' demelerinden vaz geçirdim. Eve sevinçle yanıma geldi asık suratımı fark etmiş olacak ki
"Bugün dinlenelim yarın yapsak olur mu Jesica" Eve'nin bu sorusuna Jesica cevap verdi.
"Tabi dinlenmek istiyorsanız dinleyebilirsiniz. Emily" jesica topu bana atmıştı. Evet yada hayır demeliydim. Dinlenmek istiyormuyum yoksa ne olacaksa olsun mu? Arthur taa gözümün içine bakıyordu. Gözlerimi ondan kaçırıp "Dinlenmek istemiyorum ben. Hatta bir an önce başlamak istiyorum. Ama Jesica sen kan içmeye git bence biraz kendine gelirsin tabi Eleanor uda yanına al" tamam anlamında başını aşağı yukarı salladı. Tam o sırada Eleanor söze atladı "Sen niye gelmiyorsun Emily tabi Dean ında kana ihtiyacı var" Arthur ve Eve'de aynı şekilde düşünüyor olacak ki onayladığı Eleanor'u.
"Şey biz Dean ile gece kan içmeye gittik."
"Neee!" dedi Arthur. Bunu sesli ve şaşkın bir şekilde söylemişti. Eve ise sert bakışlarını Dean'a atıyordu. "Ne ara?" dedi Arthur bana sorar gözlerle bakarak. Ona iyice yaklaştım. Sabahtan beri ondan kaçırdığım gözlerimi, onun gözlerine sabitledim ve "Siz o sıra büyü yapıyordunuz. Benimde kan içmem gerekiyordu ve dışarıya çıkıp kan içtik anladın mı Arthur." dedim ve ondan 2 3 adın gerileyip arkamda duran Eve'ye gözlerimi diktim "Peki ya sen" bakışlarım sert ve 'siz ne saçmalıyorsunuz' bakışlarıydı. Evet anlamında başını bir aşağı bir yukarı salladı Eve. "Güzel" dedim Arthur ve Eve'ye bakarak. Ve mutfağa yöneldim. O sırada Jesica ve Eleanor dışarıya çıktı. Bunu evin kapısının kapanmasından anladım. Mutfaktan elime bir elma aldım. Ve yiyerek salonda oturan Arthur, Dean ve Eve'nin yanına gittim. Arthur'un yanına oturdum. Salonu sessizlik kaplanmıştı. Her zamanki gibi sessizliği bozan ben oldum. "Canım. Sıkıldı bir şeyler yapalım" dediğimde üçüde bana bön bön bakıyordu. Ayağa kalkıp salonun bahçeye açılan camına doğru ilerledim. Ve bahçeye çıktım. Sonra hızla içeriye girdim ve üst kata çıktım. Arthur'un arkamdan seslenmesini aldırmadan. Bir odaya girdim. Ve balkonuna çıktım. Orada pantolonumu ve tshirt ü çıkardım ve havuza atladım. Arthur, Dean ve Eve hızla beni görünce havuz başına geldiler.
ARTHUR "Emily sen iyi misin?"
"Evet fazlasıyla. Hadi gelsenize su çok guzel" hepsi şaşkın şaşkın birbirlerine baktılar. Sonra Eve "Hadi" dedi ve kıyafetlerini çıkardı ve suya atladı. Bunu gören Arthur ve Dean da havuza geldiler.
Havuz keyfimiz Eleanor ve Jesica'nın gelmesi ile bitti. Bana bazı şeyler anlatması lazımdı. Ama bu kişi kimdi, ve neyi, neleri öğrenmem gerekiyordu bilmiyorum. Hep beraber evin alt katına indik. Jesica boş bir duvarın önünde durdu ve elini duvara avuç içi duvara değecek şekilde yasladi ve bir şeyler fısıldadı. Duvar açılıp bir geçit oluştu. Geçitten içeriye hepimiz (Ben emily, Arthur, Eleanor, Jesica, Dean ve Eve) girdik. "Merak ettiğim bir şey hatta bir çok şey var"
"Nedir onlar Emily"
"Bu ev kimin? Sen nasıl büyü yapıyorsun? Bana ne olacak? Ben nasıl bir sürü vampire sahip çıkacağım?....."
"Emily lütfen tek tek.
Bu ev kimin olduğunu bilmiyorum. Kısa bir süre burada olacağımız için bu evi Eve ile bulduk. Ben büyü yapmayı Eve'den öğrendim sende öğreneceksin merak etme. Sana ne olacağına gelirsek. Sana hiç bir şey olmayacak seni Alexandra dan korumak için elimden geleni ardıma koymuycam, koymuycaz." bu sözler üzerine herkez biraz duraksadı. Ardından hepimiz olduğumuz yere git geçide göz gezdirdik. Bir masa ve sandalyeler vardı. Fazla büyük biryerde değildi zaten.

19 Şubat 2016 yayınlama tarihi