Sare❤

3.6K 173 30
                                    

         YİNE UZUN BİR SÜRE GEÇTİ FARKINDAYIM. YENİ BÖLÜM İLE KARŞINIZDAYIM.  ÜLKE OLARAK ZOR GÜNLER GEÇİRDİĞİMİZ BU DÖNEMLERDE,  KAFAMI TOPARLAYIP YAZMAK İNANIN ÇOK ZOR OLDU.  ÜLKEMİZ VE MİLLETİMİZ İÇİN DUA ETMEKTEN BAŞKA ELİMİZDEN BİRŞEY GELMİYOR MAALESEF. 

        OKUYAN, YORUM YAPAN, OYLAYAN TÜM SEVDASINI SEVDİĞİM ❤ AİLESİNE TEŞEKKÜR EDERİM. BU BÖLÜM PEK İÇİME SİNMEDİ AÇIKÇASI AMA SİZİDE DAHA FAZLA BEKLETMEK İSTEMEDİM.  YORUMLARINIZ BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ. DÜŞÜNCELERİNİZİ BELİRTİRSENİZ ÇOK MUTLU OLURUM.     SON BÖLÜMLERDE OLDUĞU GİBİ BU BÖLÜM DE KARAKTERİN, YANİ SARE'NİN ANLATIMIYLA DEVAM EDECEK.  KEYİFLİ OKUMALAR. 
          AŞK'A KALIN❤❤❤

                 "BELKİ DE EN İYİSİ GÖKYÜZÜMÜ KARARTMAKTI..."
        Hülya'nın sözleri ile vücudumdaki bütün kemiklerimin kırıldığı gibi bir acı yaşıyordum. Küçükken, kolum kırılmıştı ve çektiğim acının tarifi yoktu. Şimdi aynı acıyı bütün vücudumda hissediyordum. Tam mutlu olacağım noktada,  bebeğimle,  sevdiğim adamla, yıllarca hasretini çektiğim annemle ve varlığına yeni alıştığım kardeşimle kendime kuracağım tertemiz hayatın hayallerini kurarken başıma yıkılan hayallerimin altında, bir enkaz misali eziliyordum.  Gözlerime "gitme" dercesine bakan adamı yok sayıp,  burayı terketmek kendi kendime buharlaşmak, yok olmak istiyordum. 

          Bana "gitme" diyordu bizi bir çıkmaza sürükleyen gökyüzüm. Konuşabilecek gücü bulamıyordum kendimde. Dolu dolu gözlerimden akan bir kaç damla cevap vermişti zaten Salih'e... Belki hemen vazgeçmemem gerekiyordu ondan ama bu şartlarda,  yanında kalarak kendime daha fazla eziyet edemezdim. Benim de düşünmem gereken bir bebeğim vardı nihayetinde. Yalnız kalmalı, düşünmeliydim.  Ne yapmam gerektiğini düşünmeliydim...

             Ona cevap vermeyerek,  yanıma gelen annemin kolundan destek alarak bir adım attım.  Odadaki herkes sus pus olmuş,  Salih'ten bir cevap bekliyordu. Benim adım atmam ile birlikte Salih'te yerinde doğrulmaya çalıştı ama ne kadar acı çektiği yüzünden okunuyordu.  Sırtındaki kurşun yarası mıydı ona böylesine acı çektiren, yoksa benim gidişim mi bilemiyordum.  Ayağa kalkamayınca, hemen yanında oturan Hülya'ya dönerek sesinin çıktığı kadarıyla bağırmaya çalıştı.

             "Yalan olduğunu söyle seni adi kadın!"
    
      Sonrasında ise bana dönerek;

          "Yalan söylüyor Sare. Yemin ederim yalan söylüyor.  İnan bana.  Bu kadının hamile olduğuna inanmıyorum. Eğer öyleyse bile o çocuğun babası ben değilim. Gitme!" dedi konuşmak için tüm gücünü kullanarak. 

             Salih'in tam önüne kadar gittim. Ona inanmayı öyle çok istiyordum ki. Yanındaki kadının yapmacık bir şekilde ağlamasını umursamadan Salih'in önünde diz çöktüm.

              "Sana inanmayı öyle çok istiyorum ki..." dediğim de umutla gözlerime baktı. Sözlerimin devamı geldiğinde ise o umut yavaş yavaş yerini hüzne bıraktı.

              "Ama ortada bu kadınla birlikte olduğun gerçeği varken, onun sözlerinin doğru olma ihtimali de var. Şu an senin yanında kalmam ikimiz için de doğru değil. Bırak gideyim. Biraz düşünmek için zamana ihtiyacım var."

            "Benim de sana ihtiyacım var kadınım. Karatma gökyüzünü, gitme ne olur? " derken yüzüme doğru eğildi ve nefesini yüzüme üfledi çaresizce.  Odada bizden başka hiç kimse yokmuş gibi, sadece o ve ben varmışız gibi yanaklarıma ellerini bastırmış,  alnını alnıma dayamıştı.  

❤SEVDASINI SEVDİĞİM❤Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin