SALİH

2.7K 208 39
                                    

"HER AKŞAM AYNI GECEYE UYUMAKTAN, HER SABAH AYNI GÜNE UYANMAKTAN YORULDUM."

Sare'nin kendisini istemediğini, bir gelecekleri olmadığını söylediği günden beri bir ay boyunca her gece kendisine, onu unutacağını söyleyen Salih, her sabah daha fazla özleyerek ve aşkını büyüterek uyanıyordu yeni güne... Hiç aşkı yaşamamış biri olduğu zamanları da özlüyordu. Bu kadar acı veren başka bir duygu olmamıştı hayatında... Tabi bir de babasını kaybetmek vardı ama onun tesellisini, gücünün yetmeyeceği bir kudret sahibi olduğunu bilerek bulmaya çalışıyordu.

Ne kadar zor olsa da kendisinden, sevgisinden vazgeçen bir kadın için yeterince yıpratmıştı yüreğini. Ve bir şekilde hayatına devam etmesi gerektiğinin de farkındaydı. Bu düşüncelerle toparlanarak, işlerinin başına geçti. Aklı sürekli Sare'de iken, dalıp dalıp giderken hiç kolay olmuyordu. Acaba genç kız iyi miydi? Hayatına nasıl devam edebiliyordu? Ve en önemlisi ve en çok canını acıtan ise gerçekten kendisini hiç sevmemiş olduğu düşüncesiydi. Buna katlanamıyordu.

Tam da şimdi, gecenin bir yarısı kendisini kapattığı mabedinde kitaplarının arasında yine aklı Sare'de idi. Elindeki kitabın sayfaları üzerinde gözlerini gezdirirken, aklını verememiş olmasına rağmen beynini oyalamaya çalışıyor ama başarısız oluyordu. Ne yaparsa yapsın genç kızın masum yüzü, gülüşü, bakışı gözlerinin önünden gitmiyordu. Onu ilk kez bu çatı katındaki kitaplığı ile tanıştırdığı zaman, yüzünde gördüğü o kocaman hayranlık ifadesi gitmiyordu gözlerinin önünden. Sonra terasta otururken, babasının yaşadığını ilk kez söylediğinde genç kızın gözlerinde gördüğü şaşkınlık...

Onunla birlikte yaşadığı her dakika, her saniye bir yanını mutlu etse de, bir süre sonra özlemi yüreğinden taşıyor, ızdırap oluyordu genç adama.

Elinde evirip çevirdiği kitaba baktı. "Heidi Betts&Kördüğüm..." Kitabın içeriğinden çok, ismi çekti dikkatini ve kitaplığından bu kitabı seçmesi bu yüzdendi. Henüz bir kaç sayfasını bile okuyamadan, sıkıntı ile iç geçirerek kitabı elinden bıraktı ve şakaklarını ovuşturmaya başladı.

Yatmasının iyi bir fikir olacağını düşünerek yavaşça ayağa kalktı ve odasına gitmek üzere kitaplığından dışarıya çıktı. Bir ay içerisinde belki de milyon kere, Sare'nin yanında bulabilirdi kendisini... Tabi elinde ne bir adres, ne bir telefon numarası vardı ayrı bir konu...

Üzerindeki polardan kurtulup, kendisini yatağına bıraktığı sırada kapının sesini duydu. Gecenin bir vakti gelen, Tuna'dan başkası olamazdı nihayetinde. Saat onikiyi çoktan geçmişti ve ertesi günün tatil olduğunu bilen Tuna , gece kulüplerinin birinden çıkarak , kendisini Salih'in evine atmış olmalıydı. İçinden sessiz bir küfür savurarak, alt kata indi ve kapının kilidini çevirdi. Kapıyı açtığı sırada;

"Hayırdır gece gece Tuna?" dedi gelenin Tuna olduğundan emin bir şekilde. Ama gözlerini çevirdiğinde gelenin Tuna olmadığını gördü ve büyük bir şaşkınlık yaşadı.

"Duygu!" dedi, şaşkınlığının arasında.

"Sanırım Tuna'yı bekliyordun ama kusura bakma elimizde bir adet Duygu var." dedi genç kız gülümseyerek.

"Hey. Beni kapıda bırakmaya niyetin mi var? Gel de sarılayım sana." diyen Duygu'ya cevap veremeyen Salih, bir anda karşısındaki kızın kollarını boynunda hissetti.

"Ben... Şaşırdım sadece. Hiç beklemiyordum seni." diyen Salih, üzerindeki şaşkınlığı atarak;

"Girsene..." diye yol gösterdi genç kıza.

❤SEVDASINI SEVDİĞİM❤Where stories live. Discover now