Salih

7.5K 517 31
                                    

                                #HIRÇIN DALGA#
     Bütün gece rüyamda , bal rengi gözleriyle, açık kumral saçlarıyla, bilmiş edasıyla, bana meydan okuyan, o hırçın genç kızı gördüm. Dün oraya gitmek hiç aklımda yoktu oysa.
Yaşadığım hayatın yoğun temposundan bir nebze olsun kurtulabilmek için arabarastgele sürmüş,doğanın eşsiz manzarası gözüme takıldığında arabamüsait bir yere park ettiğim gibi manzarayı daha güzel izleyebilmek için küçük bir gezintiye çıkmıştım. Uçuruma yaklaştıkça orada bir kadın silüeti belirginleşiyordu. Daha fazla yaklaştıkça oradaki kadının varlığından daha çok emin oldum. Ve kadının ne yapmaya çalıştığını gözlemledim bir süre. Etrafında hiç kimsecikler yoktu.Kadın sadece uçurumdan aşağıya bakıyordu.
Düşününce; uzun karamel rengi saçları rüzgarda dans eden kadının, hiç kimsenin olmadığı bu uçurumun kenarına intihar etmek için gelmiş olabileceği aklıma geldi. İçimden buz gibi bir ürperti geçti. Başka bir açıklaması yoktu önümdeki manzaranın çünkü. Ses çıkarmamaya özen göstererek sessiz adımlarla kızın yanına ulaştım. Ses çıkarırsam, kızın aniden korkup, yanlış birşey yapabileceğini düşündüm. Kız gözümün önünde sendelemeye başladı ve ben birden kollarından tuttuğum gibi kendime çektiğim kızı ne olduğunu anlayamadan kendi üzerimde upuzun uzanırken buldum. Kızarmış bal rengi gözleriyle, yaşadığı olayın şaşkınlığını üzerinden atmaya çalışarak bana bakıyordu genç kız...
  Etrafımızda hiç kimse yoktu. Toparlanmaya ihtiyacım vardı ve üzerime boylu boyunca uzanan genç kız ve bu kızdan gelen o güzel koku toparlanmama engel oluyordu. Bana huzurlu olduğum anları anımsatan bir kokuya sahipti. Bulunduğumuz durumu genç kıza esprili bir dille anlatmaya çalıştım, rahatsız olduğumu belli ederek...
Kızla bir süre tartıştıktan sonra buradan bir an önce uzaklaşmak istedim. İnsanlık yapmış kızın hayatını kurtarmak istemiştim ve karşılaştığım tepki sinirimi oldukça bozmuştu.
Kızın yanından ayrıldıktan sonra hızlı adımlarla arabama ulaştım ve bir sigara yaktım. Küçük cadı beni o kadar sinirlendirmişti ki dişlerimi sıktığımın farkında değildim. Aklımda bir yandan az önce yaptığım aptalca şey varken diğer yandan aracımı şirkete doğru sürmeye başladım.
Yolda giderken en yakın arkadaşım ve aynı zamanda bütün işlerim konusunda yardımcı olan Tuna'yı aramak üzere telefonunu çıkarmak için elimi cebime attım. Ama telefonum olması gereken yerde değildi. Ani bir frenle arabayı durdurdum. "Kahretsin" diyerek bütün ceplerime, arabanın içine, her yere baktım ama lanet telefonum ortalıkta yoktu. Anlaşılan kahramanlık gösterisine kendimi fazla kaptırdığım yerde düşürmüştüm telefonumu. Tekrar geri dönüp, rezilliğimi diz boyu yapmayı göze alamadım ve zaten çok kısa mesafesi kalan şirkete gitmek üzere, tekrar arabaçalıştırdım.
Şirketten içeri girer girmez soluğu Tuna'nın yanında aldım.
Tuna; "Patron sen nerelerdesin?Az daha kayıp ilanı verecektim senin adına." deyince, gözlerimi devirerek cevap verdim.
"Hemen telefonunu ver Tuna, daha sonra konuşuruz." dedim bir yandan masanın üzerinde duran telefona doğru yürürken...
Telefonu elime aldığım gibi, kendi ismimin üzerine bastım. Nihayet açıldığında telefonumu, kızı kurtarmaya çalışırken düştüğü yerde düşürdüğümü anladım ve genç kızla kısa bir konuşmadan sonra bugün için randevu istemiştim.
Bunu neden yaptığıkendim de bilmiyordum . Belki hemen o kızın yanına gidip tekrar rezil olmak istemiyordum, belki dün neden orada yalnız başına olduğunu merak ediyor ve konuşabileceğimiz bir ortam yaratmaya çalışıyordum, belki de bal rengi gözlerini bir kez daha görebilmek içindi.
Birgünde aklıbaşımdan alan kızı düşünmekle geçmişti tüm gecem ve rüyalarıma bile ortak olmuştu bu kız.Bir an önce kendimi silkelediğim gibi yataktan çıktım. Hemen üzerimi değiştirip, koyu renk bir kot pantolon ve siyah gömlek giyindim üzerine.Giyindiğim kıyafetlere göre, gözlerimin rengi daha da koyulaşmıştı.
İlk önce şirkete gittim ve Tuna ile yeni tanıtacağımız ürün için, yeni bir yüz bulamadığından biraz atıştık. Bizim hemen saçları ve yüz hatları dikkat çeken bir kadın bulmamız gerekiyordu. Ve gelenlerin hiç birisi standartlarımıza uyum sağlamıyordu. Tuna'yı acele etmesi konusunda dikkatlice uyardım ve yarın için başvuru yapanlarla randevu ayarlamasını ve onların arasından bizzat kendim seçeceğimi söyledim.

❤SEVDASINI SEVDİĞİM❤Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin