Sare❤

3.3K 209 30
                                    


YENİ BÖLÜMLE KARŞINIZDAYIM. SÖZ VERDİĞİM GİBİ BAYA UZUN BİR BÖLÜM OLDU. MÜMKÜNSE ZAMANINIZIN BİRAZ UZUN BİR KISMINI ÇALACAĞIM SİZDEN. BU BÖLÜM YAZARIN AĞZINDAN DEĞİL, SARE'NİN AĞZINDAN ANLATILACAK ARKADAŞLAR. OKUDUKTAN SONRA YORUM YAPMAYI VE OY VERMEYİ UNUTMAYIN LÜTFEN. YORUMLARINIZ BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ... HEPİNİZİ ÇOK SEVİYORUM. AŞK'LA KALIN!!!

"İÇİMDEKİ SENİ GİDİŞİNLE TUZLA BUZ ETTİN. ŞİMDİ CAM KIRIKLARI DOLU YÜREĞİM. KİMSE CESARET EDEMEZ YERİNİ DOLDURMAYA!"

Annemin ve Pelin'in gözlerine bakıyor, bir cevap bekliyordum ama cevap vermek yerine sürekli birbirlerine bakıp, benden gözlerini kaçırıyorlardı. Büyük ihtimalle Salih'in kapısına gittiğimde gördüğüm o kız sevgilisiydi ve bu yüzden Salih şu an yanımda değildi. Hamile olduğumu biliyor muydu acaba? Herşeyden önemlisi de beni bu durumda bırakıp nasıl gidebilmişti? Gerçeği gittikçe idrak etmeye başlıyordum. Sabah her ne sebeple evime geldiğini bilmesem de, Salih artık benden vazgeçmişti. Dişlerimi olanca gücüyle birbirine bastırdım, canımın acısını bu şekilde azaltabilirmişim gibi...
Tekrar bakışlarımı Pelin'in üzerinde sabitlediğimde, arkadaşımı hiç böyle görmediğimi farkettim. Pelin kolay kolay ağlayan bir kız değildi ve şu an karşımda şişmiş, kıpkırmızı gözleri ile bana bakıyordu. Rengi de solmuştu. Ben kaçırıldığım için mi bu kadar solgun görünüyordu?

"Pelin..." dedim, ne söyleyeceğimi bilmeyerek.

"Efendim bitanem." diye karşılık verdi.

Hiç düşünmeden söze girdim.
"Sen benim kaç yıllık arkadaşımsın. Şimdiye kadar benden birşey saklamadın! Yalan söylemedin. Şimdi de saklama lütfen..." dediğimde, gözleri dolmuş, yine benden kaçırdığı gözlerini tavanda gezdirmeye başlamıştı. Bir yandan dudağını kemiriyordu.

"Salih, o kız istemediği için mi gelmedi? Sevgilisi mi?" diye sordum, duyacağım cevaptan dolayı yüreğime kocaman bir taş otururken...

Nihayet Pelin cevap vermek için, önce derin bir nefes aldı, daha sonra dudaklarını araladı. Tam o sırada odamın kapısının çalması ile, içimde yeşeren umutla kapıya çevirdim bakışlarımı.

Beklediğim gibi Salih değildi gelen. Elinde küçük bir çanta ile Umut'tu... Ve o da en az Pelin kadar çökmüş görünüyordu.

"Abla..." diyerek elindeki çantayı anneme verdi ve bir kaç adımda yanıma geldi. Sıkıca sardı kollarını boynuma... Bana tanıştığımızdan beri sürekli Sare diyordu. Abla dediği bir elin parmaklarından bile azdı belkide. Bu kelime ile sımsıcak hissettim yüreğimi.

"Nasılsın? Öyle çok korktuk ki!"

"İyiyim canım endişelenme."

Kendisini gülmeye zorlayan Umut;

"Yeğenim de iyiymiş. Çok sevindim abla."

"Birini kaybettim ama, biri hala sıkı sıkıya bağlı annesine..."

Umut bakışlarını Pelin ve annem üzerinde dolaştırırken, hiç iyi şeyler hissetmiyordum. Benden birşeyler saklıyorlardı. O sıra oturduğu koltuktan kalkan annem;

"Umut, oğlum. Hadi biz dışarıya çıkalım. Pelin de Sare'nin giyinmesine yardım etsin. Hem konuşacakları da var." diyerek az önce Umut'un kendisine verdiği çantayı Pelin'e uzatarak, beni öptü ve Umutla birlikte dışarıya çıktılar.

❤SEVDASINI SEVDİĞİM❤Where stories live. Discover now