DÜĞÜN-CENAZE

13.4K 464 21
                                    

SOSYETENİN ÜNLÜ İSİMLERİ AZRA AKMAN VE ARDA DEMAN BUGÜN DÜNYA EVİNE GİRİYOR

Sosyetenin ve cemiyetin gözde çifti kısa bir süre önce hastane çıkışı bebek beklediklerini açıklamışlardı. Genç çift bu akşam Ak-Man Hotel'de yapılacak düğün töreni ile dünya evine girecekler. Düğünden sonra Dubai'de balayı yapmak için ülkeden ayrılacaklarını, bebeklerini ise Amerika'da dünyaya getirmeye karar verdiklerini açıkladılar. Ak-man Hotel'de yapılacak olan düğün törenine sosyetenin ünlü simaları, çok sayıda sanatçı ve iş adamının katılacağı belirtildi. Basına kapalı yapılacak düğün töreni bu akşam saat 20:00'de başlayacak ve gecenin ilerleyen saatlerine kadar sürecek. Genç çifte bir ömür mutluluklar diliyoruz.

Bütün gazeteler haberi sürmanşetten vermişlerdi. Tüm ülkenin gözü bizim üzerimizdeydi. Bunun sebebi bir dergiye verdiğimiz röportajdı. Başımızdan geçen her şeyi benim yaşadığım intihar etme ve tecavüz olayı hariç biraz daha kibar bir şekle sokarak anlatmamızdı. Röportaj boyunca Arda'nın elleri ellerimi bir an olsun bırakmamıştı. Sonunda aradığım aşkı, sevgiyi bulmuştum. Yayınlanan röportaj Peri Masalı adı altında yayınlanmıştı. Aslında Arda'nın isteği ile bu başlık atılmıştı. Nasıldı haber, hah işte tam da şöyle;

2013'TE BİR PERİ MASALI

Bu ayki ünlü çiftimiz Azra Akman ve Arda Deman. Herkesten önce evlendikten sonra oturacakları evin kapılarını bizlere açtılar. Mutlulukları birbirlerinin gözlerinden okunan çiftimiz bizi kırmayarak sorularımızı yanıtladı.

-Arda Bey, Azra Hanım'a ne zaman âşık oldunuz?

-Aslında ben Azra'yı ilk gördüğüm gün âşık oldum. Babalarımız Ak-Man turizmi kurduğunda kutlama yemeği vermiş, ben de Azra'ya o gün âşık olmuştum. O zaman sekiz yaşındaydım. Ona olan aşkım her geçen yıl biraz daha arttı. Sonunda tanrı sesimi duydu ve bizi birleştirdi.

-Peki, Azra Hanım siz ne zaman Arda Bey'e âşık oldunuz?

-Aslında çok yeni, bir kaç ay önce Antalya'da bir gece yarısı çarpışmıştık, ben o gece onun gözlerine âşık olmuştum. Ama adını dahi bilmiyordum. Hatta onun yanından ayrıldıktan sonra adını öğrenmediğim ya da telefon numarasını almadığım için çok pişman olmuştum.

- Nasıl ama siz Arda Bey'i tanımadınız mı?

-İsterseniz o kısma ben cevap vereyim. Azra beni en son dört yıl önce görmüştü. Ben o zamanlar biraz farklıydım. Kırk kilo kadar farklı, aslında evet çok şişmandım. Yamuk bir burnum vardı ve açıkçası pek de tarz sahibi birisi değildim. Okulun ortasında Azra'ya ilan-ı aşk ettiğimde beni reddetmişti. Ben de o utançla ülkeyi terk edip kendimi değiştirmeye karar verdim. Onun istediği gibi biri olacaktım. Şu anki görüntüme sahip olup döndüğümde Azra acı bir tecrübe yaşamış ve sırra kadem basmıştı. İki yılım onu aramakla geçti. Ben onu ararken o ansızın karşıma çıktı. Onun düşük tansiyon problemi var. Çarpıştığımızda kollarımda bayılmıştı. Onu evime götürüp doktor çağırdım. Uyanmasını beklerken uyuya kalmışım ve kalktığımda o yoktu. Yani onu bulmuş ve yine kaybetmiştim. İşler için Dubai'ye gittiğimde bir misafir geleceği söylendi ve onunla ilgilenmem istendi. Restorana gelirken Azra benimle buluşacağını biliyormuş ama ben onun geleceğini bilmiyordum. Tabi ki o da benim artık o koca göbekli eski Arda olmadığımı. Anlayacağınız her şey çorba oldu ve Dubai'de karşılaştığımız akşam Azra beni görünce şoktan tekrar bayıldı. Bu sefer temkinliydim, kaçmaması için kapıyı kilitledim. Ben âşık, o âşık sonuç olarak Dubai tatilimiz de aşkımız meyvesini verdi.

-İnanılır gibi değil... 2013'te peri masalı gibi.

-Evet, bu bizim masalımız... Bizim rüyamız. Azra da benim bu masaldaki peri kızım. Onu çok seviyorum...

İşte böyle uzayıp gidiyordu. Anlattıklarımız halk tarafından büyük bir ilgi görmüştü. Adımıza açılan hayran sayfaları falan vardı ve ben bu durumu hayretler içinde izliyordum. Saat ikiye geliyordu ve hemen hemen her şey hazırdı. Sadece saçım dışında. Kuaför gelecek ve gelin başı yapabilmek için kafamla büyük bir savaşa girişecekti...

Ah! Bir de şu mide bulantılarım olmasaydı. Yaşadığım heyecan daha da fazla tetikliyordu. Arda'nın varlığı her şeyi unutturuyordu aslında. Süpermen gibi bir adamla evleniyordum ve ona deliler gibi aşıktım...

On beş günün içine o kadar çok şeyi sığdırmış ve halletmişti ki bana sadece gelinliğimi seçmek kalmıştı. Henüz karnım belli olmadığı için istediğim modelde gelinliği de yaptırabilmiştim. Ben bir gelinliği halledene kadar o yeni evimizi almıştı. Üstelik bir de döşettirmiş, düğünü, davetli listelerini, davetiyeleri, organizasyonu, müzisyeni her şeyi halletmiş ve tüm bunları yaparken bir de bana vakit ayırıp beni şımartmıştı. Yeni evimizde çocuğumuzun oyun odası bile hazırdı...

Kapı tıklatıldığında gelinliğimi giymiş hazırdım. Aysel kapıyı açtığında Arda da smokinini giymiş, oda hazır bir şekilde içeri girmişti. Heyecandan elim ayağım birbirine dolanıyordu. Son beş dakika dediklerinde, çaresiz gözlerle ona doğru dönüp, "Aşkım!" diyebilmiştim. O ise gayet mağrur bir şekilde ellerimi ellerinin arasına alıp rujumu bozmamak için alnıma minik bir öpücük kondurmuştu.

"Aşk-ı Kıyamet" şarkısı eşliğinde salona girip ilk dansımızı yapmaya başladığımızda, herkes ayakta alkışlıyordu bizi. Kalbim yerinden çıkmak üzereydi. Şarkı bitmiş nikâh masasına doğru yönelmiştik ki "Arda!"diye haykıran sesini duyduğumda kafamdan kaynar sular boşalmıştı. Bedenimi onun önüne siper etmek için atıldığımda patlayan silahın çıkardığı ses, kulak zarımı parçalamıştı. Konukların dinmeyen çığlıklarının arasında hissettiğim tek şey baştan aşağı uyuşan vücudumdu. Ellerimi karnıma götürecek gücü kendimde bulduğumda gelinliğimin rengini kırmızıya dönüştüren kanı görmüştüm. Tanrım ne çok kan vardı! Arda kollarını bana dolamış kocaman gözlerle yalvarırcasına bağırıyordu.

"Aşkım sakın beni bırakma! Sakın uyuma, ambulans, doktor! Aşkım, benimle kal, aşkım!"

Kana bulanmış ellerimi dudaklarına götürüp susması için bastırdığımda son gücümü kullanıyordum. Zorlanarak, "Sakın benden vazgeçme," diyebildiğimde her yer kararmıştı...

AŞK-I KIYAMET ( Pandemi boyunca yeniden yayında )Where stories live. Discover now