♣ 25.Bölüm ♣

Começar do início
                                    

''Evet baba, '' dedim. ''Şarjım bitmişti. Kutay da aradığınızı duymamış herhalde. ''

''Merhaba ben Belinay ama kısaca Belin diyebilirsiniz, '' dedi Belin gülümseyerek.

''Hoş geldin kızım. Anlaşılan bugün bizde misafirsin. Çok memnun oldum canım, '' dedi annem Belin'e sarılıp saçlarından öperek. Annemin klasik sevme tarzıydı bu.

''Hoş geldin canım. Siz şimdi yorgunsunuzdur. Hemen çıkın da dinlenin, '' dedi babam.

Yorgun, bitkin, üzgündüm. Gerçi odama çıksam bile uyuyabileceğimi sanmıyordum.

Belinle beraber odama çıktık.

''Asel odan ne kadar da güzelmiş lan, '' dedi gülerek ve yatağıma kendini attı.

''O kadar şey yaşadım ki buraya geldikten sonra odamı inceleme fırsatım olmadı, '' dedim gülerek.

''Salla. Her şey gelip geçiyor işte. Sen benden daha iyi biliyorsun bunu. ''

Sallamak mı? Kimse anlamıyordu benim derdimi. İzmir'e geldiğimden bu yana rahatça yatağıma uzanıp uyuyamamıştım. Kafamı kurcalayan bir sürü olay vardı. Ve bunlar kafamdan atamayacağım şeylerdi.

''Meriç'i arayayım, '' dedim yatakta Belin'in karşısında bağdaş kurarak.

''Aramalısın. İyi olduğunu öğrenmen gerek, '' dedi ellerimden tutarak. 

'' Hadi ara. ''

Kendimi tutamayıp aradım. Kızgın, sinirli olduğunu tahmin edebiliyordum. 

''Meriç? '' dedim titreyen ellerimle telefonu tutarak.

''Evde misin? '' diye sordu.

''Evet evdeyim. Sen neredesin? İyi misin? Çok merak ettim. '' Binlerce soru sormak istiyordum.

''Evdeyim. ''

''Baban olduğunu neden daha önce söylemedin Meriç? Peki ya neden senden ayrılmamı istedi? Neden? ''

''Anlatamam telefonda. Yarın konuşuruz aşkım, '' dedi bıkkınca.

Yarını bekleyemezdim. Telefonda anlatmalıydı. Benden sakladığı şeyleri artık öğrenmenin vakti gelmişti. Hatta geçiyordu.

''Her şeyi anlat. Yoksa konuşma benimle bir daha, '' dedim sinirlice.

''Kızım mal mısın? '' dedi Belin telefonu elimden alarak.

Ne yapıyordu bu kız? Neden telefonu elimden almıştı?

Benden sakladıklarını düşündükçe ve bu sakladıkları hakkında hiçbir fikrimin olmadığını hatırladıkça çileden çıkıyordum. Aptal yerine koyuyordu bana bu olanların aslını astarını anlatmayarak. 

''Siz sonra konuşursunuz Meriç. Asel de bu gece olanlar için çok üzgün, '' dedi Belin yatakta debelenirken. Ondan telefonu almaya çalışıyordum ama çalışmakla yetiniyordum. Telefonu alamadan Meriç kapatmıştı.

''Neden böyle bir şey yaptın? Ben bu gece yatamam ki, '' dedim ağlayarak.

''Yavru üzülme. Bir şey olmayacak. Babası aptalın teki. Adam psikopat. Onun söyledikleriyle Meriç kötü biri olacak değil ya, '' dedi saçlarımı okşayarak. '' Ben Meriç'i iki senedir tanıyorum. Biliyor musun? Bende bilmiyordum babası olduğunu. Belki de ondan utanıyordur diye söylemedi bize. Belki üvey babasıdır. Bilemeyiz. Onun ağzından çıkacakları bekle. En doğruları sana anlatacaktır yarın. ''

Belin'in konuşması az da olsa beni yatıştırmıştı. Doğru söylüyordu. Belki de babasından utanıyordu. Belki de babası psikopattı. İnternet sitesinde babasının geçmişine dair tüm bilgiler vardı işte. Annem ve babam inanmasa da ben inanıyordum o yazanlara.

Orda Kal Portakal  Onde histórias criam vida. Descubra agora