Bölüm-34 Geçmişten Gelen

102K 3.8K 192
                                    

[ Yeni bölüm: 15-16.08.2015 ] İyi tatiller

Kafanızda bulunan bir kaç sorulara cevap olacağını umuyorum.
Multi'yi dinlemek isteyen - dinleye bilir.


Keşke...
Hayat'ın durmadan tekrarladığı tek kelime.

"Bebeğim," karnını nazikçe ovaladı, karnında gezinen sevgi dolu parmak uçlarıyla dokunamadığı bebeğini sevmeye başlamıştı. Gün geçtikçe karnının içinde gelişen bu can parçası aslında onun için bir umuttu. Hayata tutunması için gönderilen son işaretti belki de, tek kötü yanı babasız büyümek zorunda kalmasıydı. Yazık olmuştu... Miranlı aşiretinin kanını taşıması ne kadar da acıydı. Bir katilin kanından oluşan bebeğine kızamıyordu, kızmak o kadar saçma olurdu ki bir bebeğe nasıl kızabilirdi. Hem istediği bu değil miydi? Hayata tutunmasını sağlayan bir şeyler? Onu tekrardan ayağa kaldırıp 'bak bu insanın sana ihtiyacı var, sakın ölme' dedirten bir şey.

İste o şey, karnını ve yüreğini ele geçirmişti. Taşıdığı kalbin etrafına örülmüş olan o ince aşk, anne şefkatiyle yavaş yavaş anne yüreğine bürünüyordu. Şu an kendi annesini o kadar iyi anlayabiliyor ki.

"Dizin kanamasa bile, benim nefesimden bir parça kesiliyor..."

Bu sözü bahçede koşarken düştüğünde söylemişti. Hafif bir tebessümle baktı yansımasına, anlaşılan annesinden kalan her bir hatırayı aklı özenle saklamıştı.

Kapıdan gelen tıkırtı sesleriyle tedirgin bir şekilde çekti ellerini karnından. Kilitlenmiş olan yatak odasının kapısının zorlanmasıyla ne yapacağına şaşırmış haldeydi. Babası böyle bir şey yapmazdı veya ağabeyi, neden zorluyordu bu kişi kapıyı.

"K-Kim o?" Dedi kısık bir sesle. Korkuyla kaplanan ses tonuna engel olamamıştı. Biraz titrek şekilde çıkan cümleyi tekrarlamıştı.

Ne kadar sorarsa sorsun cevap alamıyordu. Ürkek adımlarla yaklaştı kapıya, tekrar sordu kim olduğunu. Cevap vermemeye kararlı olan yabancı şahıs ahşap kapının kilidini daha da zorlamaya başlamıştı. Ufak adımlarla komedinin üzerine bıraktığı telefonuna uzanmıştı, titreyen elleriyle zorla açtı ekran kilidini.

Telefon rehberine 'Çağan ağa' olarak kaydettiği ismin üzerine basmıştı. Sırtında hissettiği sıcak nefesle elinde tuttuğu telefon yere çarpmıştı. Ekranı parçalanan telefondan gelen sesleri duyabiliyordu, ama sanki çok geç kalınmış bir sesti ve o kadar uzaktaydı ki artık bağırsa bile duyulmazdı. Telefonla beraber bedenini yerde bulan kadın karnını tutmaya başlamıştı. Bebeğine zarar gelmesinden korkuyordu, geriye kalan kulaklarını dolduran boğuk bir sesti sadece.

İğrenç bir sesti. "Özledin mi beni..." diye fısıldayıp duran bir ses.

Yere yıkılan hamile kadını kucaklamıştı, odadan çıkışını yapıp ağır adımlarla mutfakta bulunan bahçe kapısına yönelen adam arka kapıdan kaçmayı planladı. En akılıca ve dikkat çekmeyen yol oydu, ordan da arka kısımda bulunan ağaçlık alanın yakınına park ettiği arabasına gidebilirdi.

Çocuk oyuncağı.

-x-

Mardin, 2000-2007

Kocasının yanında oturan kadın gülümsüyordu. "İkinci oğlumda yolda," diyerek saçma bir yorumda bulunan kocasının suratına baktı. Çatılan kaşlarıyla sinirlendiğini belli ediyordu. "Oğlum?" Dedi merakla. "Kız olacak, hissediyorum." Diyerekte eklemişti.

AselHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin