2 - Kınalı Güzel

259K 8.1K 4K
                                    

"Ellerini açmayacaksın tamam mı?" Dedi kızın ufacık ellerini göstererek.

"Peki teyze."

"Anne diyeceksin bana bundan sonra."

"Ama benim anam öldü."

Üzgün bakışlarla baktı divanda oturan kıza, ellerini avuçlarının içine aldı şefkatle.

"Bak kızım." Sesini tazeledi ve sözüne devam etti. "Bundan sonra burada bizimle yaşayacaksın tamam mı?" Onaylarcasına başını sallamıştı fakat durumu tam çözmüş değildi.

"Neyse..." dedi yaşlı kadın.

"Ben altını uzatmadığım sürece açmayacaksın o kınalı ellerini."

Omuzundan duşmuş olan şalını düzleyip ayağa kalktı, akşama kına gecesi yapılacaktı. Köylünün namus davası diyerek olayı dilden gezdirmesine fırsat verilmeden Miranlıların adı kirlenmeden her şeyin olup bitmesi gerekiyordu.

Durumdan habersiz bir şekilde divanda oturan küçük kızı gören kadın, bu durumu ifade edecek kelimeler bulamıyordu. Ufacık bir kıza kıyacak olması içini kemirip duruyordu, hem oğlu hem kızı için göz yummak zorundaydı. Ne diyebilirdi ki? Ahmet ağanın sözüne söz söylemek ona düşmezdi nede olsa.

Kapıdan gelen tıkırtıları fark eden hanım ağa, kapıyı bir hamleyle açmıştı. Kapının önünde toplaşan hizmetliler şaşkın ve korku dolu bakışlarla hanımlarına bakmıştı. "Burada bizi dinleyeceğinize akşam için gelin ağanın bindallısını hazırlayın!" Diye kükredi kadın.

Her ne kadar yumuşak yürekli olsa da hizmetlilerin tepelerine çıkmaması için onlara sert davranırdı. Her şeyin bir üslubu vardı ona göre. Herkes haddini bilecekti bu evde!

Boğazını temizleyerek tekrar gelinine döndü. İster istemez süzüyordu onu, on beş yaşında olmasına rağmen o masmavi gözlere hayran kalmamak mümkün değildi. Emindi, büyüyüp olgunlaştığında dillere destan bir güzelliğe sahip olacaktı. O'da bununla böbürlenip, herkese gelinini anlatacaktı.

Tek oğluydu sonuçta ve bir kere evlendirecekti. Oğlunu düşünürken Asel'in daha oğluyla tanışmadığını anımsamıştı.

Ne diyebilecekti ki artık? Hayır denen sözcüğün yeri yoktu bu aşirette. Kana kan, dişe diş!

Kızının ölmesinden daha iyi idi sonuçta değil mi. En azından bu masum kıza bakıp kendini affettirebilirdi azda olsa.

 En azından bu masum kıza bakıp kendini affettirebilirdi azda olsa

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ya, oğlum dalga geçmeyi kessene." Diye tısladı dişlerinin arasından. Oturduğu deri koltuktan kalktı, cebinden çıkardığı son nikotin parçasını dudaklarının arasına aldı.

Ofis masasının karşısında bulunan koltuklarda oturan genç adam deli gibi kahkahalar atıyordu, gülmekten gözleri bile dolmuştu artık.

"Yani sen şimdi-" kahkaha attı. "On beş yaşındaki bir kızla mı evleneceksin?" Diyerek kahkahalarla boğuluyordu.

AselHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin