5 - Kanatsız

214K 7.4K 1.5K
                                    

Teşekkür bölümü elmmrl sherlockunkizi sibelibos yorumlarınız için sonsuz teşekkürler.

Gidenin ardından dönmesi için dilek tutardık hep; gitmelerini en başından engellemeden

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gidenin ardından dönmesi için dilek tutardık hep; gitmelerini en başından engellemeden.

"Gelin ağam..."

Kolunda hissettiği dokunuşla irkilmişti fakat gözlerini açmayınca bir an olsun bitecek sanmıştı bu kabus gibi yaşadığı hayat. Hizmetlinin defalarca dürtmesine dayanamayıp gözlerini araladı, rahat edemeyip yan yattığı salıncaklı koltuğa sırtüstü dönmüştü. Üzerine örtülen kırmızı kareli battaniyeyi sesini çıkarmadan kaldırdı ve doğruldu. Oturur vaziyetteydi, anlamsız bir şekilde etrafını kolaçan etti. Geceyi burada mı geçirmişti? Yıldızları sayarken uyuya kalmış olmalıydı. Başını kaldırmasıyla evin en genç hizmetlisi Ayşe'yle göz göze gelmişti. En tatlı gülümsemelerini Ayşe'ye ikram edercesine mutlulukla gülümsedi. Mutlu değildi aslında ama Ayşe nedense öyle güzel bakıyordu ki gülmeden edememişti.

"Battaniye için teşekkür ederim..." dedi narince. Sesini ilk kez duyan kahverengi saçlı hizmetli ister istemez şaşırmıştı. Sesi o kadar ince ve güzel geliyordu ki kulağına, sevebilirdi bu kızı. En azından Gülşen gibi cadı birine benzemiyordu.

Saygılıydı, hizmetçilere bile saygılıydı. Bu nadir görülen bir şeydi Mardin gibi bir yerde. "Şey hanımım... Çağan ağa bıraktı efendim." Başını eğdi utanarak. Demek Çağan bırakmıştı battaniyeyi. Bu çok mantıksızdı, önce ağzına geleni sayıp odadan kovmuştu sonra da üstüne battaniye mi örtmüştü?

Alaylı bir bakışla baktı Ayşe'ye, sanki 'hadi canım' dercesine. İstemeden kıkırdayan hizmetliyle beraber kahkaha atmaya başlamıştı. Fakat kahkahası uzun sürmemişti, utanarak ayağa kalktı kaynanasını görünce.

Bahçe kapısından bahçeye ağır aksak adımlarla gelen kadın adımlarını hızlandırdı ve üzerindeki kahve tonlarındaki ceketi kapattı, hava soğuktu "Kızım ne yapıyorsunuz bahçede?"

Ah... Ne diyebilirdi ki şimdi? Söylese, olanlardan üzülme olasılı yüksekti. Hafifçe tedirginlikle alt dudağını dişledi. Durumun farkına varan Ayşe boğazını temizleyerek "Hava almaya çıkmıştık hanımım, gelin ağam daralmış." Diyerek konuşmaya dahil etmişti kendini.

Derin bir nefes alan Asel açıklama yapmak zorunda kalmamıştı. Bu onu çok rahatlatmıştı, ne kadar teşekkür etse azdı.

Gözlerini deviren Züleyha hanım başını sağ sola salladı "Her neyse..." diye mırıldandı "Hadi geçin içeri kahvaltı hazır herkes indi." Dedi elleriyle hadi gidin işaretinde bulunarak.

Küçük kız ufak bir tebessümle baktı annesine. Kendi annesini hatırlamıştı dün gece, yıldızlarla hayalini kurup keşke yanımda olsaydı diye sayıklamıştı. İster istemez uykunun kollarına bırakmıştı kendini, üşümemişti çok tuhaf bir şekilde.

AselHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin