11 - Uzak

199K 6.8K 481
                                    

Parmaklarının arasında tuttuğu sigaradan hafifçe ciğerlerine çekti. Dudaklarından süzen nikotinle başını arkaya savurdu,aradan geçen beş sene kafa dinlemesi içindi fakat geri geldiği günden sonra ki gün çok tuhaf bir şekilde karşılanmıştı. Daha yeni yirmi yaşını dolduran kadın değişmiş ve olgun bir görünüme bürünmüştü. Tek sorun bu değildi, senelerce içinde sakladığı nefret parçacıkları, tiksinmesine hatta onu istememesine neden olmuştu.

Bu sabah kulaklarına ilişen 'kocacığım' kelimesinden sonra içinde sakladığı öfkenin bir parçasını yok etmişti. Aşk değildi bu ama canını yakma faslından vazgeçmiş gibiydi.

Çektiği sigaranın küllerini dökmek için parmaklarıyla hafifçe üzerine vurdu. Kül tablasına düşen külleri tek tek izlemişti. Ciğerlerini doldurduğu duman çatlak dudaklarının arasından sızıyordu. İçini kaplayan 'eve gitmek' hissi gittikçe çoğalıyordu. Derin bir nefes alarak ellerini saçına daldırdı, elleriyle başına masaj yaparcasına saçlarını okşuyordu.

Uykusuz olmalıydı veya sarhoş. Bu düşünceler hiç yakışmıyordu sanki ona. Belki de sadece beyninin oynadığı oyundu bu? Yada kendinin kendine oynadığı.
Yayıldığı deri koltuktan uzanarak masaya bıraktığı telefonunu aldı. Ekran kilidinden kurtularak, telefon rehberinden aşağı kaydı. 'F' harfinde durdu ve parmak uçlarıyla 'Fatih' isimine basmıştı. Kulağına dayadığı telefonunun çalmasıyla açması bir olmuştu.

"Efendim ağam?" Diye cevap veren erkek, getir götür işleri yapan adamı Fatihti.

"Fatih, kimler var evde?"

Kimi sorduğunu tahmin üzeri anlayan Fatih boğazını temizledi "Gelin ağam şimdi çıktı." Dedi yutkunarak.

Dişlerini sıkan Çağan meraklanmaya başlamıştı. Nereye gitmişti bu şimdi? Babasına mı gitti yoksa? Aman... Nereye giderse gitsin demesine rağmen ağzından çıkanla aynı değildi. "Takip et, nereye kiminle ve nasıl gidiyor." Gibi bir emirde bulundu. Telefonun ekranında bulunan kırmızı düğmeye basarak aramayı sonlandırmıştı.

Kafasını iki elinin arasına alarak sinirle arkaya itti. Yine neyin peşindeydi bu?

Of...

Bu kız ne zaman büyüdü ve o sessiz korkak halinden kurtuldu diye mırıldandı kendi kendine.

Ofis kapısının açılmasıyla kendini birden bire bir kadının gözlerine bakarken buldu. "Çağan bey." Dedi alaylı bir ses tonuyla. Bunun ne işi vardı şimdi burada?

Yemek masasının toplanmasına yardim eden Asel, izin alıp elini yüzünü yıkayıp üstünü değişip çıkmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yemek masasının toplanmasına yardim eden Asel, izin alıp elini yüzünü yıkayıp üstünü değişip çıkmıştı. Süslenmek için fazla zaman ayırmak istememişti, başına geçirdiği koyu şalla öylece çıkmıştı konaktan.

İlk yapmak istediği şey annesinin yanına gitmekti. Eskiden babası asla izin vermezdi ama artık karışamazdı. Yürüyerek indiği yokuştan, sağ saptı. Dümdüz yürüdüğü yolda başı dik ve kendinden emin adımlarla ilerledi. Üzerine giydiği açık mavi tonlarında, pembe çiçeklerle süslenmiş elbise annesinin en sevdiği renklerden oluşuyordu. Diz kapaklarının hafif üstündeydi fakat bundan rahatsız olmuyordu. Öylesine koluna geçirdiği koyu mavi çantayla, ayaklarına giydiği hafif topuklu beyaz sandaletlerle gayet iyi bir kombin olduğunu düşünmüştü. Yürüdüğü taşlı yollardan yoluna devam ettiğinde peşinden gelen adamı fark etmemişti.

AselHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin