▶️18◀️

9.1K 455 23
                                    

Medyada; Güneş Karan <3

"
Bocaladım.

Bu kez fena battım. Griye meydan okudum ve karşılığında Güneş'i harcamış oldum. Aslına bakılırsa suç bende değil, içmesini bilmeyen Güneş'teydi. Aptal kız! Ne diye alışkın olmadığın şeyleri yaparsın da benim Araf'la karşı karşıya getirirsin ki?

Evet, kendimi düşünüyorum ne var?

Ütopyanın çıkışında yakaladım Güneş'i. Kolundan tutup çekmeye çalıştım ama kafası iyi olduğu için beni görmedi bile.

"Bırak kızı. O senin takıntılarına benzemez!" Diye bağırdım griye. Ağzında tuttuğu sigarasından derin bir nefes aldı.

"Evet, şuan tamda onlar gibi davranıyor!" Dedi. Güneş'i bir kez daha çektim.

"Bıraksana beni ya!" Dedi kelimelerinin hiç birini anlaşılır çıkmıyordu.

"Araf bak o sadece sarhoş tamam mı?"

"Yeter kızıl, sarhoş kızlardan faydalanacak değilim. Sahip olduğum kızların aklı başında olsun isterim." Dedi ve Güneş'i üzerime itti. Güneş dengesini kaybedip ayaklarımın önüne düştü. "Onu tanımıyorum bile!"

"Güneş. Benim arkadasım." Güneş'i kaldırmaya zorladım ama bacağıma sarıldığı için başarılı olamadım. Bacağımı Sina falan sanmasa bari.

"Sonun da doğru Güneş'i bulmuşum desene!" Aptal şakasına bir an olsun bile gülmedim. Neden bu kadar kızgındım? Bir kızla yatacağını düşündüğüm için mi? O kızın Güneş olduğunu gördüğüm için mi? Çelişkide kaldım.

"Siri neler oluyor?" Kapıdan bize doğru gelen Sina'yı görünce rahatladım.

"Sina, onu kaldığım odaya götürür müsün?" Sina Güneş'i güçlükle kaldırıp kucağına aldı.

"Sen iyi misin?" Griye ters bir bakış attı.

"Evet, evet. Geliyorum şimdi." Sina Güneş'i içeriye taşıdı. Uyanık olmak için neleri vermezdi şuan...

"Senin derdin ne? " Diye sordum griye. Bir kaç adımda yanıma geldi.

"Bana meydan okuma. Karşımda ki hiç bir kızı affetmem!" Bu kelimenin anlamı açıktı. Bana her kızdığın da en yakınımın bile canını yakacağını söylüyordu. Onu omzundan ittirip yanından geçtim.

"Asla beni yanıltmıyorsun. " Dedim, içeriye girmeden önce bağırdı.

"Burası Ütopya kızıl. Hayallerin gerçekleşemediği yer! "

İçimde patlayan öfkeyle içeriye girdim ve insanlara çarpa çarpa arka odaya attım kendimi. Resmen alay ediyordu benimle. Hayal kurma diyordu, ben senin istediğin kişi olmayacağım. Biliyordum zaten yüzüme vurmasına gerek yoktu. İçeriye girdiğim de Güneş koltukta yarı baygın yatıyordu. Sina beni görünce ayağa kalktı.

"Neyi var bunun?" Diye sordu ofladım.

"Sahiden mi? Birde soruyor musun?" Ona bağırdım.

"Hey, hey! Sinirini benden çıkarma. O beni seviyor diye bende onu sevmek zorunda değilim!" Lanet olsun haklıydı ama üzülüyordum işte.

"Sadece biraz insan gibi davran. Onu görmezden gelme!" Dedim kapıya sırtımı yaslayıp.

"Bak Siri umurumda değil tamam mı? Bu işe karışma, aramız bozulmasın." Dedi ve kapıdan çekilmemi beklemeden kapıyı açmaya çalıştı. Çekildim. Arkasından kapıyı kapattım. Sadece biraz iyi davranamaz mıydı? Ah, arada kalan neden hep ben oluyordum? Güneş'in uyuduğuna emin olarak bende çıktım ve kapıyı üzerine kilitledim. Bir belayı daha kaldıramazdım. Bar bölümünde Maya'yı gördüm.

MEDCEZİR♣حيث تعيش القصص. اكتشف الآن