▶3◀

14.4K 577 35
                                    

Medyada; Araz German.

'

Şaşkınlık, tutarsızlık bedenimi işgale geldi ve ortalığı darma duman etmeye başladı. Bir tarafta soğuk ve tehlikeli, bir tarafta sıcak ve güvenli. Bu ikisinin kardeş olma ihitmali benim erkek olma ihtimalimle yarışırdı. Ki ben kesinlikle erkek olamazdım. Araz bana, ben Araz'a, Araf boş ve düz suratıyla ikimize bakıyordu. Ne kaçırdım acaba diye düşünürken, Araz sessizliği bozdu.

-Merhaba Serra, burada ne işin var? Elleriyle ensesini kaşıdı ve durumu anlamaya çalıştı. Şu hali bende hayranlık hissi bırakırken, diğer tarafta ki soğuk hava bedenimi ürpertiyordu.

-Şey, 'abin' bana yanlışlıkla çarptı da. Dedim en saçma yalanımı ortaya atarken. Abiye vurgu yaptım birde. Ne diyecektim? Abin geçen gün eski sevgilimi vururken beni vurdu. Bugün de motordan attı mı? Araf bu sefer kesin motoruyla üstümden geçerdi. Araz hızla yanıma geldi beni incelemeye başladı.

-Bir şeyin var mı? İyi misin? Diye sordu korkuyla. Benimle ilgileniyordu. Utanmasam kalkar dans ederdim. Yapardım yani, yapmadığım birşey değildi.

-Hayır, biraz başım ağrıyor sadece. Dedim kafamda ki şişlikte elimi gezdirirken. Git gide daha da büyüyordu sanki.

-Araz! Onu yurda bırak.

Sert sesin sahibi tabiki Araf'tı. Duygudan yoksun bir yüzü vardı. O kadar sert duruyordu ki, insanın içi ürperiyordu. Araz koluma girip yürümem de yardımcı oldu. Hem yakışıklı, hem vicdanlı. Birde şuna bak. Neyse bakma, çok kötü bakıyor.

Araz beni evime, yani yurda bıraktığın da ayak üstü biraz konuştuk.

-Abimin kusuruna bakma. Biraz soğuktur ama iyidir. Dedi açıklama yapmaya çalışıyordu. Abisini gerçekten tanıyıp tanımadığını yada üvey olup olmadığını merak etmeye başladım. Araf'ın iyiyle alakası yoktu. Bu kimden bahsediyordu?

-Abini sırra kadem basmış diyorlar? Diye bir soru yönelttim. Araz'ın anında yüzü değişti. Birşeyler vardı. Ve ben çözmezsem asla rahat edemezdim. Çünkü Serra olmak, bunu gerektirir!

-Şey, o biraz karışık. Belki sonra anlatırım. Ama lütfen bundan kimseye bahsetme olur mu? Özellikle okuldakilere.

Yine ensesini kaşıyordu. Bu tür durumlarda bunu sık yaptığını farkettim. Kafamı onaylarca salladım. Başım ağrıyordu ve uyumak istiyordum. Ben yurda girene kadar bekledi. Kendimi direk yatağa attım.

Bir merak duygusu içimi kemirmeye başladı. Araf kimdi? Neden kimse onu tanımazken, Araz okulun en popüler çocuğu olabiliyordu? Aklıma gelen bir şeyle Aklım tepe taklak oldu. Araf, Araz'a beni yurda bırakmasını söylemişti değil mi? Peki o benim yurtta kaldığımı nerden biliyordu ki? Hafızamı iyice yokladım. O geceyi hatırladım. Beni en son deposuna götürmüştü ama ondan sonrası yoktu. Beni Yurdun önüne bırakan o soğuk herif miydi yani? Ölüme terkeder ama yine de öyle bir iyilik yapmaZdı o. Peki nereden biliyordu? Öğrenecektim ama nasıl... Daha fazla dayanamadan uykuya daldım.

-Kafasında bir kafa daha var!
-Pinpon topu gibi.

Uykumun arasında duyduğum fısıltılarla gözümü açmaya çalıştım. Lanet olsun başım çok ağrıyordu! Bahsettikleri şeyde neydi böyle? Maç falan mi izliyorlardı? Bizim kızlar? Yok artık!

-Peki üzerinde ki hırkaya ne diyeceksin? Erkek kokuyor!

Kız voleybol takımı falan mı izliyorlardı acaba? Kokusunu nasıl almış acaba buradan doğru. Gözlerimi güçlükle açtım ve Başımda ki iki şaşkın suratta gezdirdim gözlerimi. İzledikleri ben miymişim? Bahsettikleri Pinpon topu? Ah, başım! Elimle yokladığım da alnımın kenarında ki tümsekte gezdirdim elimi. Bu kadar büyümesi normal miydi? Maya elinde ki buz dolu poşeti kafama bastığın da, acıyla inledim.

MEDCEZİR♣Where stories live. Discover now