▶️48◀️

7.8K 381 16
                                    

Medyada Serra <3

"
Büyüdüm.

Bundan bir kaç sene önce bana deseler ki, bunları yaşayacaksın, güler geçerdim. Çünkü öyle normal bir hayatım vardı ki, İstanbul resmen kendi bildiğini okuyordu. Ne olacağını asla kestiremiyordum. Gri gibi biriyle birlikte olacak ve başımı türlü belalara sokacak kadar kafayı yememiştim.

Sıradan okula giden bir zengin kızdım ama asla şımarık değildim. Sosyal hayatım vardı, arkadaşlarım ve okulda girdiğim dolu dolu sosyal aktivitelerim. İşim gücüm okulumdu kısacası. Bu yüzden bu bursu kazanmıştım ya. Tırnaklarımla buraya geldim derler ya? Doğru. Ben, tırnaklarımla kazıya kazıya kabuğumdan çıktım ve asıl olmam gereken kişiyi buldum. İçimde ki özgürlüğü kafesinden çıkardım.

Akşama doğru İzmir'den ayrılıp İstanbul'a dönüş yaptık. Üstelik Araf'la ve çok sevdiği motoruyla. Kaç saatlik yolculukta sadece iki kez mola verdik ve benim ısrarlarım yüzünden bir kere de tuvalet ihtiyacımı giderdim. Bana öyle sinirliydi ki, ağzımı açmaya korkuyordum.

Ama işte buradaydık. Ütopyanın kapısının önünde. Başladığımız yerden kastı burasıydı sanırım. Resmen evimiz gibi olmuştu artık burası.

"Sağol bu eziyet gibi geçen yolculuk için. Hatırlat, bir daha asla senin yolculuk yapmayayım." Dedim kendimi motordan adeta atıp adım atmaya çalışırken. Her yerim uyuşmuştu. Saçlarım kaskın içinde karman çorman olmuştu. Kısaca mahvolmuştum.

"Onu beni takip, saçma sapan işlere kalkışmadan önce düşünecektin." Saatler geçti, adamın öfkesi geçmedi.

"Tamam, haklısın. Ne yapayım? Özür de dilettirmiyorsun be adam!" Belimi tutup ağrısını biraz hafifletmek için bir kaç hareket yaptım.

"Sakın bir daha özür dileme. Merak etme ben boşuna iyilik yapmam, karşılığını alırım!" Dedi ve yanımdan geçip ütopyaya girdi. Kahretsin. Yine borçlanmıştım. Maalesef alırdı, dediğini yapardı. Ayaklarımı yere vura vura sinirimi çıkarmak istedim.

"İşte özlediğim kadın!" Batın'ın sesini duymamla tepinmeyi bıraktım ve bana gülümseyen bir adet "bay gamze" gördüm.

"N'aber?" Dedim saçlarımı sağ tarafımda toplayıp. Berbat görünüyordum şuan eminim.

"Ben iyiyim de, sen bok gibi görünüyorsun." Deyince ağzım kocaman bir o şekli aldı. Ne kadar da açık sözlü biri ya. İdol.

"İçin dışın bir Batın. Senin en çok bu halini seviyorum biliyor musun?" Dediğim de eliyle kalbini tutup fenalaşıyormuş gibi yaptı. Bir kaç saniye kendinde değilmiş gibi hareketler yapmaya başladı. Sağa sola bakıp yardım istemek istedim, o denli abarttı.

"Beni sevdiğini söyledi." Dedi inanamıyormuşça. Hoppala! Sersem sersem yanımdan geçti ve içeriye girdi. Arkasından ayaklarıma beton dökülmüş gibi kaldım.

"Ne? Buraya gel seni kulağı bir taraflarında olan kazanova!" Diye bağırdım ama beni duymadı bile. Aman Allah'ım ben ne yaptım? Oflayarak içeriye girdim ve bar bölümüne ilerledim. Araf bir şeyler içiyordu. Eminim viskidir. Çok bile sabretti. Alkolik. Seksi ve alkolik.

Ne?

"Siri?" Maya heyecanla cırladı ve bar tezgahını aşıp yanıma koştu. Üzerime düşmesin diye onu yakaladım ve sarıldım. "Seni çok özledim."

"Bende sizi özledim." Dedim ve ona sıkıca sarıldım. Onlar benim ailem gibiydi. Hatta gibisi fazla, ailemdi. Beni koltuğunun altına alıp tezgaha doğru götürdü. Araf hala içiyordu. Jack daniels'e sponsor musun be adam?

MEDCEZİR♣Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin